Sevdiğim E-Kitap Veritabanları – III

Sevdiğim E-Kitap Veritabanları – III

[avatar user=”cemozel” /]
Cem ÖZEL

Kullanıcı Hizmetleri Yöneticisi/Sabancı Üniversitesi Bilgi Merkezi

Geçtiğimiz Pazar günü, evde otururken, sevdiğim 10 tane deneme kitabını önüme aldım: Montaigne’den Bacon’a, Nermi Uygur’dan Nurullah Ataç’a… Tek tek inceledim.  Her birinden en sevdiğim denemeleri maket bıçağıyla kestim. Bir kitabı dolduracak kadar bir içerik oluştu. Yani kendime sıfırdan bir kitap yaptım. Bana özel bir deneme kitabı yapmış oldum. Eminim sizin de vardır böyle kendinize özel kesip biçtiğiniz kitaplar. Dünyada herhalde bir tek ben olamam sanırım.

Şu yukarıdaki paragrafı yazarken başıma ağrılar girdi. Kim bilir siz okurken neler hissetmişsinizdir. Kitap kurtları için kitapların insandan farkı yoktur. Bu nedenle ne kadar dehşete düştüklerini anlayabiliyorum; ama neyse ki böyle bir şey yapmadım. Yapmadım; ama birazdan yapacağım. Eminim nasıl yaptığımı anlatınca siz de kendinize yapacaksınız. İlerleyen paragraflarda görüşmek üzere!

Gerilim dolu bir girişten sonra bugün hangi veritabanını anlatacağımdan bahsedeyim: O’Reilly. Eski adıyla Safari. “Bu veritabanımızın da adı Safari olarak kalsaydı keşke”, diyeceğim; ama eminim vardır bir sebebi. Hoş adı Safari olmaktan çıkmış olsa da, kitap kapaklarına göz gezdirdiğinizde Safari’den öyle kolay kolay çıkamayacağımızı gösteriyor. Kaplanlar, çitalar, pitonlar, kuşlar… sürüsüne bereket Safarimsi görseller. O yüzden de bir ağırlığı var kitapların. Ağırlıklı olarak teknoloji ve işletme kitaplarını içerir(di); ama artık kitaptan daha fazlasını sunuyorlar.

Bu veritabanını anlayabilmek, daha efektif kullanabilmek için biraz uğraş vermek gerekiyor, Safari’ye çıkar gibi sağlam adımlarla ilerlemek gerekiyor. Her an nereden ne tür bir kaynak çıkacağı belli değil; çünkü seçeneği bol, özellikleri çok.

Bir sürü özelliğini sayabilirim. Örneğin “Your history” kısmında, size tarihinizi unutturmaz. Geçen ay girip neler okumuşsunuz, ne haltlar karıştırmışsınız diye önünüze serer yakın tarihinizi. Haltlar diyorum çünkü haltlar da karıştıracaksınız bu veritabanında. Az biraz sabırlı olursanız yazımın sonuna doğru, ilk paragrafla da bağlantılı olarak bir şeyler paylaşacağım.

Gelelim diğer özelliklerine. O’Reilly’de de bir arama kutusu var; ama sayfanın tasarımı, daha henüz bir şeyler taramadan, “Dur bakalım ya, şurada ne varmış” diye dürtüyor. Merak uyandırıyor. Bilimin de en önemli sac ayağından biri merak değil midir zaten! Bu nedenle arama kutusunun çok ötesinde şeyler vadediyor. İlgili kısmı kopyalamak, altını çizmek, notlar almak, diğer özelliklerinin yanında sıradan kalıyor.

Size özgü öneriler sunuyor mesela. Bu kısmı da çok güzel. Sizi şımartıyor. ÖZEL hissettiriyor. Peki nereden tanıyor da, bana uygun kitaplar öneriyor dersek de, bir önceki taramalarınızda yani “Your history” kısmındaki bilgilerinize bakarak size uygun içerikler sunuyor.  Aslında araştırmanıza müdahil oluyor. Sizi etkilemeye çalışıyor. Bir nevi referans uzmanlığı yapıyor. Seçtiklerime etki ediyor. Semantik webi çağrıştırıyor bu özelliği.

Sadece kitap da değil, videolar, “case study”ler de cabası. Videolar o kadar özenle hazırlanmış ki, seyretmeyenin bile seyredesi geliyor, sırf güzel İngilizce konuşulduğu için.

Yeni eklenenler mi dersiniz, popüler videolar mı dersiniz, trend olanlar mı dersiniz ne ararsanız var. Geçtiğimiz yıl Ekim ayında yine bu köşede “Netflix Tarzı Kitap Tanıtma Yöntemleri” başlıklı yazımdaki tanıtım yöntemlerinin neredeyse hepsi burada da var.

Saymakla bitmeyen bir sürü özellik var; ama asıl şimdi vereceğim bilgiler, okuyucunun gözünde, bir devrim niteliğine bürünüyor. Yazımın başında bahsettiğim vahşeti, burada çok yumuşak bir şekilde yapacağım. Bence O’Reilly e-kitap veritabanının en önemli özelliği, kendimize has kitap yaratabilmesidir. Bunu da “playlist” olarak ifade etmişler. Diyelim ki Excel ile ilgili bir tarama yapıyorsunuz. Gelen sonuç sayfasındaki kaynakların içinden, kendinize sıfırdan bir kitap hazırlıyorsunuz. Demek istediğim şu ki, her bir kitabın içindekiler sayfasına bakarak sevdiğim bölümleri “playlist”ime ekliyorum ve bana ait, bana özgü bir kitap yaratmış oluyorum. Üstelik sadece kitap bölümü de değil. İstersem bir video, istersem bir “case study”. Kitaptan daha başka bir şey. Bulmaca gibi, oyun gibi. Belki de o yüzden adı “playlist”. Eskilerin (80’lerin, 90’ların) karışık kaset furyasını de andırmıyor değil hani. Bu arada kendimiz seçip “playlist”ler oluşturabileceğimiz gibi, hazır “playlist”lere de bu veritabanı üzerinden ulaşıldığını unutmayalım.

Bütünden parçalara, sonra parçalardan bütüne bir yolculuk, hem de Safari tadında…

Hatta kendime bir playlist yaptım. Bu playlist’i bir kitap olarak düşünürseniz başlık da vermeniz gerekecek. Aşağıda yeşil kutucuğun içine de aldım ilk kitabımın başlığını. Sevgili O’Reilly e-kitap veritabanımız, bütün bu özelliklerinin yanı sıra ön kapak tasarlamamız konusunda da destek olursa seviniriz. Gerisi bende. Elektronik imza ile de isteyen kullanıcılarımıza imzalayabilrim.

Safari’nin bu özelliğini üniversitemizdeki ilgili öğretim üyelerine de anlatacağım ki “chapter”lardan, “case study”lerden ve videolardan kendilerine ders kitapları oluştursunlar, öğrencileriyle de paylaşsınlar.

Bir devrim niteliğinde olduğu için diğer e-kitap veritabanlarına da sirayet etmesini canı gönülden dilerim.

Kitap deyince, akan sular duruyor benim için. İster basılı olsun ister elektronik, isterse de sesli! Bir okur olarak, kitapları, kitap kurtlarına bir nebze olsun tanıtabilmek için kendimi gönüllü elçi yaptım. Elçiliğe zeval olacaksa da boynumuz kıldan ince.

1 yorum

comments user
Ebru İnce

Merhabalar, BBY KPSS ilk 50’de yer alan arkadaşlarımız için bir grup oluşturulmuştur. Katılmak isteyen arkadaşlarımız bizimle iletişime geçebilirler.