Türkiye’de ilk defa “Telelift” Kitap Taşıma Sistemi kullanılacak @cb_kutuphane
Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi Daire Başkası Sn. @ayhantuglu Karatay Üniversitesi’nin E-Bülten 26. sayısına özel röportaj gerçekleştirdi.
Kısaca sizi tanıyabilir miyiz?
1971 yılında Kayseri’nin Develi ilçesinde doğdum. İlk, orta ve lise öğrenimimi orada tamamladım. 1989 yılında lisans hayatıma İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü’nde başladım ve 1993 yılında mezun oldum. Mezuniyetten sonra, Marmara Üniversitesi’nde uzman olarak göreve başladım. 1999 yılında istifa edip Bahçeşehir Üniversitesi’ne geçtim ve orada 11 yıl görev yaptım. Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından kurulan Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi’nde değişik görevlerde bulunduktan sonra, 2016 yılı Mayıs ayı itibariyle Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’ni kurmak üzere görevlendirildim.
Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi hakkında bilgi verebilir misiniz? Sayılarla Kütüphaneyi nasıl ifade edersiniz?
Kütüphane’nin hazırlık çalışmalarına göreve geldiğim gün itibariyle başladık. Kütüphane binasının inşaatı devam ederken, biz de Ankara ve İstanbul’da iki hizmet alımı projesiyle toplamda 300 kişilik bir ekiple Kütüphanenin içeriklerini ve basılı materyallerini hazırladık. Kütüphanenin açılışını yaklaşık 1 milyon yedi yüz bin kitap ve 2 milyonun üzerinde süreli yayın ile gerçekleştirdik. Kayıt girişlerimiz hâlen yetişmiş kataloglama personelimiz ve hizmet alımı ile iki koldan devam etmektedir.
Kütüphanemiz, 20 Şubat 2020 tarihinde Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev ile özel davetliler, Rektörler, İl Kültür Müdürleri, Kütüphane Daire Başkanları ve kültür/sanat/edebiyat camiasından yaklaşık 2.500 katılımcı ile açıldı.
Kütüphane, 20 Şubat-15 Mart 2020 tarihleri arasında 7/24 hizmet verdi. Bu süreçte günlük ziyaretçi sayısı ortalama olarak hafta içi 6.100, hafta sonu ise 20.000’i buldu. İlk açıldığı günden itibaren Kütüphanede, Cumhurbaşkanımızın ikramı olan çay ve kahve hizmeti halen devam etmektedir. Pandemi öncesi kek ikramı da bulunmakta idi. Ancak pandemi nedeniyle bu hizmete ara verildi, normal hayata döndükten sonra bu hizmete de devam etmeyi planlamaktayız.
Şu anda sisteme girişi yapılmış 1 milyon 800 bin basılı kitabımız var. Henüz kaydı yapılmayan yaklaşık 500 bin kitap da depolarımızda beklemekte ve bu sayı her gün artarak devam etmektedir. Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi, ülkemizdeki 6 (Altı) derleme kütüphanesinden biridir. Türkiye’de yayımlanan, ISBN numarası almış her yayın, Kütüphaneye ücretsiz olarak gelmektedir. Derlemeden gelen yayın sayısı yıllık yaklaşık olarak 70 bin adettir.
Kütüphane binası, 125.000 m2 kapalı alana ve 5.000 kişilik oturma kapasitesine sahip olup 12 kattan oluşmaktadır. Kütüphane 11 katta hizmet vermekte, 12. kat ise teknik kısım olarak kullanılmaktadır. Ayrıca 2.400 araçlık açık/kapalı otopark mevcuttur.
Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi içerisinde; Nasreddin Hoca Çocuk Kütüphanesi, Gençlik Kütüphanesi, Araştırma Kütüphanesi, Nadir Eserler Kütüphanesi, Ses ve Görüntü Kütüphanesi ile Cihannümâ Salonu, Süreli Yayınlar Salonu, 2. ve 4. Kat Okuma Salonları bulunmaktadır. Kütüphanemizin, Kütüphane ve Salonlarında herkese hitap edebilen çok zengin bir koleksiyon mevcuttur. Kitaplar, Kütüphane dışına ödünç verilmemekte ancak bölümler arasında iç ödünç olarak kullandırılmaktadır.
Yayınlarımız hem açık rafta hem de kapalı depolarda bulunmaktadır. Depo kitapları için Türkiye’de ilk defa Kütüphanemizde uygulanacak olan “Telelift” Kitap Taşıma Sistemi kullanılacaktır. Bu Sistem Almanya’dan alındı, kurulumu büyük oranda yapıldı ancak Pandemi nedeniyle Almanya’dan entegrasyonu yapacak mühendisler gelemediği için kullanım aşamasına gelinemedi. Pandemiden sonra 2-3 aylık bir çalışma ile Sistem aktif hale gelecektir. Dünyada 160 kadar büyük kütüphanede bu sistem kullanılmaktadır. Sistem’de dikey ve yatay hareket eden yarı otonom raylar ve bu rayların üzerinde hareket eden kitap arabaları bulunmaktadır. Araştırmacı, katalog taraması neticesinde bir kitabın depoda olduğu bilgisine ulaştı diyelim. Kütüphaneye üye ise hemen kendi kullanıcı adı ve şifresi ile (üye değil ise banko görevlisine başvurabilir) sisteme giriş yaparak “Kitabı İste” talebini oluştur. Bu istek otomatik olarak depocunun sistemine düşer. Depocu, kitap hangi depoda ise raftan alır ve ‘Kitap İstasyonu’nda bulunan kitap arabasına bırakır. Kitabı isteyen okuyucunun bulunduğu Kütüphane/Salon katını Sisteme kodladıktan sonra kitap arabası hareket eder. Talepte bulunulan noktaya geldiğinde görevlinin ekranına bilgi düşer, görevli kitabı alıp okuyucuya ulaştırır. Tüm bu süreci okuyucu isterse sistem üzerinden takip edebilir. Araştırmacının kitapla işi bitince Kütüphane/Salonlarda bulunan “Kitap İade” sistemine kitabı bırakır.
Kütüphanemizde hem devlete hem de insanımıza maliyeti olmasın düşüncesiyle üyelere bir ‘üye kartı’ uygulaması yerine yeni kimlik kartları ile tüm işlemleri gerçekleştirmelerini sağladık. Bu uygulamayı Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü ve TÜRKSAT işbirliği ile yaptık. Türkiye’de ilk defa bir kamu kurumuna Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’ne giriş yaparken yeni kimlik kartı kullanabiliyor.
Ses ve Görüntü Kütüphanesi, 11 binin üzerinde DVD, CD gibi görsel malzemeye sahiptir. Ayrıca Cornea şirketinin (THY ve Havelsan Ortalığı) geliştirmiş olduğu Turna sistemi üzerinden TRT’nin bir milyonun üzerindeki arşivi ile canlı yayınlarına ulaşılabilmektedir.
24 saat hizmet verecek 2 büyük restoranımız ile pastanemiz ve dinlenme alanlarımız mevcuttur. Tüm hazırlıkların tamamlanmasına rağmen yemek hizmetini pandemiden dolayı devre dışı bıraktık. Okuyucular şu anda yemek konusunda ne yapıyorlar sorusu akıllara gelebilir. Ya gelirken yiyeceklerini yanlarında getiriyorlar ya da dışarıdan verdikleri siparişlerini kapıdan alıp içerideki yemek salonlarında yiyebiliyorlar.
Kütüphanemizde kongre/konferans ve toplantı için 500 kişilik bir salon bulunmaktadır. Bu salonda dört adet simultane tercüme odası mevcuttur. Ancak yine pandemi şartları nedeniyle geçtiğimiz yıl burada faaliyet gerçekleştiremedik. Mart 2021 tarihinden itibaren sınırlı sayıda kişi ile toplantılara başlayıp online olarak da yayımlamayı planlamaktayız.
Kütüphanemizde 24 derslikten oluşan ‘eğitim merkezi ve teknoloji atölyeleri’ de bulunmaktadır. Teknoloji atölyelerinden dört tanesinin kurulumu TÜBİTAK tarafından yapılmış, eğitimler planlanmış, öğretmen eğitimleri verilmiş ve faaliyete hazır hale getirilmiştir. Atölyelerdeki programlar özelliklerine göre saatlik, haftalık ve aylık olarak yapılacaktır. Dijital Dönüşüm Ofisi tarafından ‘oyunlaştırma ve siber güvenlik’ kurulumu çalışmaları devam etmekte ve yakın zamanda tamamlanması planlanmaktadır. Üniversite öğrencileri bu atölyelerdeki altyapı ve sunucuları; yazılım geliştirme, oyunlaştırma vb. çalışmaları için kullanabileceklerdir. Aslında burası sadece bir Kütüphane değil, kütüphaneden daha fazlası…
Çocuk Kütüphanesi oldukça ilgi çekici gözüküyor. Burada çocuklara yönelik neler yapılıyor?
Çocuk Kütüphanesi’nde, çocuklarla ‘Kendi kitabınızı kendiniz yazın’ atölye çalışması yaptık. Bu çalışmada, kitaplarını yazdılar, kitaplarına isim verdiler, resimlediler ve cilthanemizde ciltleme eğitimi de alarak ciltlediler, böylece ortaya bir eser çıkarmış oldular. Sonrasında aileleriyle, telif haklarını almak için telif anlaşması yaptık, kütüphaneci arkadaşlarımız teknik işlemlerini yaptılar ve kitaplar Kütüphane raflarında yerlerini aldılar. Şu anda Kütüphanede çocukların gururla anlatacağı kitapları bulunmaktadır. Kitapları pdf haline dönüştürdük ve kataloğumuz açıldığında yayınlayacağız. Pandemiden sonra burada sergiler de yaparak canlılığı daha da arttıracağız.
Dezavantajlı bireyler için bazı uygulamalar gördük. Bunlardan bahsedebilir misiniz?
İşitme ve görme engelliler için Turkcell tarafından kurulumu yapılan teknoloji sınıfımız bulunmakta. Türk Telekom ile birlikte “Sesli Adımlar” projesi hazırlandı fakat daha duyurusu yapılmadı. Bu projeyi bütün okuyucu/ziyaretçiler kullanabilecekler. Projede engelli okuyucu/ziyaretçilere kolaylık sağlayan ayrı bir navigasyon sistemi de mevcut. “Sesli Adımlar” önümüzdeki günlerde Android ve Apple mağazalarında ücretsiz olarak kullanıma sunulacaktır. Görme engelli vatandaşlarımız bu uygulama ile kendi başlarına rahatlıkla bina içerisinde dolaşabileceklerdir.
Millet Kütüphanesi’nde hangi kataloglama sistemi kullanılıyor?
Ulusal ve uluslararası pek çok kütüphanenin kataloglama politikalarını inceleyerek uluslararası standartlara uygun olarak Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi Kataloglama Politikası oluşturduk. Kataloglamada AAKK2, Mark21 ve RDA, sınıflamada LC ve Dewey sistemlerini kullanıyoruz. Açık raflardaki kitaplarımızı LCC sistemine göre yerleştiriyoruz.
Katalog kontrollerimiz henüz bitmediği için sistemi uzaktan erişime açmadık. Ancak okuyucular Kütüphane içerisinde cep telefonu ile Intranet’e bağlanarak katalog taramasını yapabiliyorlar.
Peki Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesine nasıl giriş yapılıyor?
Öncelikle şunu ifade edeyim, Kütüphanemiz herkese açık. Türk vatandaşları kimlik kartı ile yabancı uyruklular da pasaportları ile giriş yapabiliyorlar. Yeni kimlik kartı olanlar giriş turnikelerine kartlarını okutarak içeriye girebilirler. e-Devlet şifresi olanlar e-Devlet’e girerek “HGS” hızlı geçiş kartı çıktısını alabilir ya da cep telefonundan kare kodu turnikeye okutup geçiş yapabilirler. Eski kimlik kartı ve pasaport ile giriş yapmak isteyenler de görevlilerden karekod alarak giriş yapabiliyorlar.
Kütüphanede, fotokopi ve yazıcıdan çıktı almak için mutlaka e-Devlet’ten üye olmak gereklidir. Üye olduktan sonra cep telefonunuza bir şifre gelir ve bu şifre ile internete sınırsız bir şekilde bağlanılır. Yazıcıya kimliğinizi okutup şifrenizi girdikten sonra çıktınızı alabilir ya da fotokopinizi çekebilirsiniz. Bu hizmetin cüzi bir ücreti bulunuyor. Bu ücret de uyguladığımız Kampüs Kart projesi veya KİOSK’lar vasıtasıyla ödenmektedir. Okuyucu, sisteme e-Devlet kullanıcı adı, TC kimlik numarası ve şifre ile giriş yapabilir veya kimlik kartını KİOSK’a okutup tanımlatabilir. Kredi kartı ya da nakit ödeme yaparak hesabına bakiye yükleyebilir. Fotokopi veya çıktı aldığı zaman oradaki bakiyesinden kullanabilir. Bu sistemi ilk defa burada uyguladık ve %100 başarı sağladık.
Kütüphanenin ziyaretçi istatistikleri nasıl?
Pandemi dolayısıyla Kütüphaneyi 15 Mart 2020 tarihinde okuyucu kullanımına kapattık. 1 Haziran’da kontrollü bir şekilde kısıtlı olarak tekrar açtık. Hafta içi pandemi olmasına rağmen 2 binin üzerinde günlük okuyucu/ziyaretçimiz gelmektedir. Hafta sonu ise 3 bin 200’ü gördük. Son kısıtlamalarla sokağa çıkma yasağı olduğu için Kütüphanemiz hafta sonları kapalı. Hafta içi günlük ortalama 800 civarı okuyucu/ziyaretçimiz oluyor. Zaten Pandemi sürecinde kontenjanımızı 1/5’ne düşürdük. Anlık içeride kaç kişi olduğu bilgisini, turnikeden verileri çekerek web sayfamızda yayınlıyoruz.
Ulaşım olarak metro hattına biraz uzak kalıyoruz. En yakın metro hattı Söğütözü ve Bahçeli. Pandemiden sonra buralardan ücretsiz ring seferleri düzenlemeyi planlıyoruz. Bu sayede ziyaretçi sayımız daha da artacaktır. Şu anda okuyucularımızın %90’ı araştırmacı, lisansüstü ve üniversite öğrencisi. Çalışmaya uygun bir ortam olduğu için buraya geliyorlar. 60’ın üzerinde 2, 4 ve 8 kişilik grup çalışma odamız var ve çok rağbet görüyorlar. Buralar rezervasyonla kullanılabiliyor. Odaların içerisinde internet ve dijital ekran bulunduğundan sesli ya da sessiz bir şekilde grup çalışması yapılabiliyor.
Yeni uygulamaları hayata geçirirken fikirler kimden çıkıyor? Yoksa olaylar ekseninde ihtiyaca binaen mi oluyor?
Üye kartı uygulamasına başlamadan önce Milli Kütüphane’ye gittim ve 800 binin üzerinde üyeleri olduğunu öğrendim. Araştırmacıya ayrı, lise öğrencisine ayrı renk kart uygulanması bulunuyor ve bu olası bir değişiklik halinde hepsinin çöpe atılması demekti. Dijital Dönüşüm Ofisi ile birlikte girişlerde yeni kimlik kartlarını kullanıma alabilir miyiz diye araştırmalar yaptık. Bu arada yeni kimlik kartlarının ne gibi özelliklerini olduğunu Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü ile yaptığımız görüşmelerde öğrendik ve uygulanabilir olduğuna karar verdik. Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Ali Taha Bey ve yardımcıları proje bitene kadar yanımızda oldular. Halen çalışmalarımızı birlikte yürütüyor ve birçok çalışmada onlardan destek alıyoruz. Kısacası burada fikrin kimden çıktığından ziyade iş birliği içerisinde, ortak akılla hareket ediyoruz.
Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi aynı zamanda çeşitli sergilere ev sahipliği yapıyor. Bu sergilere değinebilir misiniz?
Kütüphane açılışıyla beraber iki önemli sergimiz oldu. Bunlar belki de Türkiye’de yapılan en önemli iki sergiydi. Bu sergiler Kütüphanemizin -2. katında bulunan Anadolu ve Selçuklu Sergi Salonlarımızda gerçekleşti. “Mucebince Amel Oluna: Hatt-ı Hümâyunlar” sergisi Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı ile birlikte düzenlendi. Padişahlara ait el yazısı belgeler, fermanlar ve beratlarla birlikte II. Mahmud’a ait “Başarı Allah’tandır” isimli 6 metre boyundaki hat ilk defa bu sergide gün yüzüne çıktı. “Mürekkebin İzi: Yazma Eserler Seçkisi” sergisi Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı ile birlikte düzenlendi. Bu sergide de Türk İslam Eserleri Müzesi, Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi, İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Kütüphanesi ve Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı’na ait yaklaşık 50-60 tane Türkiye’nin en özel, kıymetli yazmaları sergilendi. Bunlar arasında kutsal kitaplar; Kur’an-ı Kerim, İncil, Tevrat, Zebur ile Kaşgarlı Mahmut’un Divan-ı Lügati’t-Türk, Kâtip Çelebi’nin Cihannümâ adlı eserleri de vardı. “Millî Mücadele: Hakimiyet Milletindir” adlı sergiyi de Kültür ve Turizm Bakanlığı Müzeler Genel Müdürlüğü ve Millî Savunma Bakanlığı ile birlikte düzenledik. Bu sergide on iki müzeden 104 tane orijinal eser yer aldı. Mustafa Kemal Atatürk’le beraber Millî Mücadele kahramanlarına ait kılıç, üniforma ve silahların yanında belgeler, haritalar, bayrak ve sancaklar sergilendi. Bu sergi Mondros Mütarekesi’nden başlayarak Cumhuriyet’in kuruluşuna kadar geçen süreci kronolojik olarak anlatmaktadır. Tabii, bu sergiler hazırlanırken üniversitelerden, tarihçilerden akademik destek de alındı. Sergi salonlarında TRT’de yayınlanan “Tarihin Arka Odası” adlı televizyon programı çekimleri yapıldı.
Özel olarak düzenlenen etkinlikler var mı?
Kütüphanemize sık sık üst düzey devlet protokolü geldiği için çok yoğun bir tempo içerisindeyiz. Geçtiğimiz haftalarda Hanımefendi Emine Erdoğan’ın burada bir programı vardı. Bu programa Afrika bölgesinden 40’a yakın büyükelçi ve eşleri geldi. Yaklaşık 100 kişinin katılımıyla “Afrika Atasözleri” isimli kitabın tanıtımı yapıldı. Bunun gibi bazı tanıtımlara ev sahipliği yapıyoruz. Cumhurbaşkanımızın Özel Kalem Müdürü ve Büyükelçimiz Hasan Doğan Bey’in ayda 2-3 etkinliği burada yapılıyor. Ayrıca kendisi farklı şehirlerden gelen gençlerle Kütüphanemizde buluşuyor. Gençler, Kütüphaneyi ve sergileri geziyorlar. Bu etkinlikler gelenler için de bizim için de farklı bir güzellik, hareketlilik ve canlılık meydana getiriyor.
Millet Kütüphanesi’nde ne kadar nadir eser bulunuyor?
Şu anda 60.000 üzerinde nadir eserimiz, yaklaşık 2.500 kadar da yazımı 1500’lü tarihlere kadar inen yazmamız mevcut. 20’nin üzerinde özel koleksiyonumuz bulunmakta. En büyük koleksiyon bağışı 1500 yazma, 17.000’e yakın nadir eser ve 50.000 üzerinde kitap/süreli yayın ile Mehmet Şevket Eygi’ye ait. Koleksiyonun kayıt girişleri ve dijitalleştirme işlemleri hâlâ devam etmekte. Gazeteci Mustafa Şerif Onaran’ın ve ISIS Press’in kurucularından Sâmân Helvacıoğlu’nun koleksiyonları da 30.000’in üzerinde. Suudi Arabistan’dan gelen yayınların yanı sıra Katar’dan da iki koleksiyon bağış olarak Kütüphanemize geldi. Cumhurbaşkanımızın oğlu Burak Erdoğan tarafından 11.000 nadir eser içeren bir koleksiyon bağışlandı. Eserlerin büyük çoğunluğu Osmanlıca olmakla birlikte 500 yıllık Latince (hatta 2 tanesi Türkiye Kütüphanelerinde bulunmayan) kitaplar da mevcut.
Bağışçılarınız kimler?
Cinuçen Tanrıkorur müzik koleksiyonu Barihüda Tanrıkorur tarafından bağışlandı. Hâlen kayır işlemleri devam ediyor. Beste Gürsu babası Kamil Dürüst’e ait kitap ve süreli yayınlarla birlikte kendi kitaplarını bağışladı. Prof. Dr. İlber Ortaylı bağışçılarımız arasında yer alıyor. Şu anda İstanbul’da olan koleksiyonu 6 binin üzerinde ve peyderpey eser vermeye devam ediyor. İstanbul şubemizdeki arkadaşlar süreci takip ediyorlar. Yakın zamanda rahmetli Hasan Celal Güzel’in koleksiyonu geldi. Cumhurbaşkanı Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan Bey’in 10.000’e yakın kitap bağışı bulunmakta. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli beyin hediye ettiği kitaplar var meselâ ve hâlen bağışları devam ediyor. Ülkemizin kültür, sanat ve edebiyat camiasının önde gelen isimlerinin bağışladığı eserler ile devlet adamlarımızın bağışladığı eserler Kütüphanemizde yer almakta. Kitaplarını vermek istediğini bildiren, irtibat içinde olduğumuz henüz süreci tamamlanmamış bağışçılarımız da var.
Türkiye’nin en özel kütüphanesinin idarecisi olarak kütüphane kavramı size göreviniz haricinde ne ifade ediyor ve buradaki duygularınız neler?
Burası Cumhuriyet tarihine baktığımız zaman devlet tarafından yapılmış en büyük kütüphane yatırımı. 100 yıllar geçse de burası bir anıt yapı olarak kalacak. Dış İşleri Bakanlığı’yla bazı projeler üzerinde çalışıyoruz. Şu ana kadar buraya 40’ın üzerinde büyükelçi geldi. İçeri girdiklerinde önceden oluşmuş kütüphane algısının dışına çıkıyorlar ve bu kadar özgün bir yapı görmediklerini söylüyorlar. Dünyanın en büyük kütüphanesi Amerika’daki Kongre Kütüphanesi, 1800 yılında kurulmuş ve 3 bin kişilik kadrosu var. Yıllık 600 milyon doların üzerinde bütçesi var. Bu açıdan Kongre Kütüphanesi’ne ulaşmak zaman alır ama bizim onlardan hiçbir eksiğimiz yok. Kütüphanemiz şu anda Ankara’nın anıt yapısı oldu. Birçok insan, burayı ziyaret etmeden gitmemeye çalışıyor. Devlet büyükleri ve Cumhurbaşkanımıza gelen misafirler buraya da mutlaka uğruyorlar. Yani, burası devlet için önemli bir yapı.
Kütüphane’nin yapım planı bana söylendiği zaman üniversitede çalışıyordum. Böyle bir yapının başında görev verildiğinde hiçbir şekilde tereddütlerim olmadı. Aslında burası benim hayatım oldu, günümün %80’i burada geçiyor. Mümkün olduğunca kontrol amaçlı binanın tamamını turlamaya çalışırım. Bizde mesai kavramı diye bir şey yok zaten, kurum dışında olsak bile telefon geldiğinde hemen buraya geliriz ki gelmek zorundayız. Gece bu şekilde gelip, 2-3 saat gezip geri eve döndüğüm oldu. Ziyaretçi geldiğinde mahcup olmamamız lazım çünkü hizmet veriyoruz. Bundan da keyif alıyorum ve bu işi severek yapıyorum. Zaten sevmesem bu kadar yükün altında hakikaten insan ezilir. Sevmeden bir işi yapmak zor gelir. Kısacası kütüphane benim hayatım yani bir çocuğum gibi oldu.
Binanın ortaya çıkmasındaki en büyük vizyon Cumhurbaşkanı’mıza ait. Ziyaretçilerimizden “Cumhurbaşkanlığı iyi ki bu kütüphaneyi yapmış.” şeklinde geri bildirimler alıyoruz. Bu geri bildirimler de bizlerin motivasyonunu artırıyor.
Lisansüstü ve doktora öğrencileri için burada bir veri tabanı arşiviniz var mıdır?
Cumhurbaşkanlığı’ndan ciddi bir uzman ve çalışan ekibimiz var. Veriler hazırlanıyor, araştırmalar yapılıyor. Onların bu dijital isteklerini çözmek için ULAKBİM ile görüştüm. Lisans kapsamında “Ekual” içeriklere, Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi olarak 2017 yılından itibaren ulaşabiliyoruz. Web of Science, Science Direct, Taylor and Francis ve EBSCO gibi veri tabanlarına da aboneyiz. Bunlar haricinde yeni abone olduğumuz veri tabanları da var. Meselâ Pandemi sürecinde, Türkiye – Ortadoğu ile ilgili bir arşiv veri tabanını Gale Reference tarafından satın aldık. Onlar genelde satın alma mantığı içerisinde olduğu için abone olmuyorsunuz. Firmayla görüştük, insanların Pandemiden dolayı Kütüphaneye gelemediklerini ve bunu tüm Türkiye’ye açmak istediğimizi belirttik ve firma olumlu dönüş sağladı. Uzaktan erişime açtığımız da ülkemizin her tarafından isteyen herkes web sitesinden arşivimize ulaşabildi. Yaklaşık 250 bin tane belge vardı ayrıca bunlar arasında İngiliz arşivlerinden dijitalleştirilmiş önemli belgeler de bulunuyordu. Yeni arşivler de satın aldık, yakın zamanda onları da erişime açacağız.
Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi bir dünya kütüphanesi olacak mı?
Dil çeşitliliği açısından, dünyanın en büyük kütüphanesi olan Amerikan Kongre Kütüphanesi’nde 500’den fazla farklı dilde kitap ve yayın mevcut, bizim ise 150’yi aşan ayrı dilde kitabımız var. 2017 yılından beri Dışişleri Bakanlığı ile dünya kütüphanesi olma yolunda yürüttüğümüz bir projemiz var. Bizzat Dışişleri Bakan Yardımcısı ile görüşmeler yaptım ve sağ olsunlar, desteklediler. Yaklaşık 140 ülkede var olan temsilcilerimize bir genelge gönderdiler. Her ülkenin kendi sanatı, tarihi ve kültürüyle ilgili kitapları ücretsiz olarak buraya istedik. Birçok büyükelçi, kendisi gelip kitapları takdim etti. 10 tane kitabı olan da var, 100’den başlayıp 600’e kadar uzanan da.
Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’ne gezi turları var mı?
Kütüphanemize pandemi öncesinde müthiş bir rağbet vardı. Şubat 2020’de açtık, Mayıs ayına kadar olan rezervasyonlarımız dolmuştu. Okullar, gruplar gelip gezmek istiyordu. Pandemi ile birlikte kalabalık grup ziyaretlerine ara verdik. Fakat bu süreçte de insanlar gelip görmek istiyorlar. Şu anda bireysel olarak Kütüphane’yi ve sergileri gezebiliyorlar. Bir de kamu kurumlarından sergi için geliyorlar. Millî Savunma Bakanlığı’ndan her hafta perşembe günü geliyorlar. Jandarma ve Sahil Güvenlik Komutanlığı’nın 6.500 öğrencisi var ve peyderpey her gün öğrencilerini ders programlarına göre getiriyorlar. Bu şekilde turlarımız devam ediyor.
Birçok sorumuza cevap aldık, teşekkür ediyoruz. Rektörlere yönelik, kitap tavsiyesi noktasında yürüttüğünüz bir proje vardı. Bu soruyu biz size yöneltsek gençlere ya da üniversiteye hazırlanan öğrencilere önerebileceğiniz üç eser nedir?
Evet, Kurumsal İletişim birimindeki arkadaşlarımızla yürüttüğümüz bir projeydi. Bu proje ile 91 Rektörümüzün, kitap önerilerini derledik. Oldukça faydalı olduğunu düşünüyoruz. Tabi ki üç eserle sınırlandırmak bizim açımızdan da zor olacak. Ancak Mustafa Kutlu’nun Sır, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Huzur ve Necip Fazıl Kısakürek’in Çile eserlerini gençlerin okumalarını tavsiye ediyorum.
Yorum gönder