Referans Kütüphaneciliği Ne için Gerekli? | Sezgin YILMAZ
[avatar user=”sezginyilmaz” /]
Sezgin YILMAZ
Ödünç Verme, Referans ve Elektronik Kaynaklar Sorumlusu/FMV Işık Üniversitesi Kütüphanesi
Ülkemizde “Referans Kütüphaneciliği” anlayışı tam anlamıyla oturmuş değil. Bazı kurumlar haricinde, maddi imkanlar ve personel eksikliği sebebiyle referans hizmetleri eksik kalmakta ve hatta hiç yapılamamakta. Sorunları tanımlamak için en başta belki de referans kütüphanecisi kimdir? Ne iş yapar? Klasik danışma masasıyla arasında ne gibi farklar vardır? sorularını cevaplamak gerekir.
Şimdi bu soruların cevaplarına başlayalım. Referans kütüphaneciliği, kütüphanecilik alanının yanında en az bir diğer alanda akademik alt yapıya sahip kişilerin spesifik olarak vereceği kaynak araştırma ve kullanımı hizmetidir. Klasik anlamda yapılan danışma hizmetinde sadece kütüphane kaynaklarının kullanımı anlatılırken, referans kütüphaneciliğinde, güncel kaynaklar, konu ile ilgili araştırma teknikleri, klasik filtreler dışında konu başlıkları ile daha detaylı aramalara girebilme ve hatta bazı konularda sadece kaynaklar üzerinden değil, uygulamalı olarak yapılması gereken deney, test ve öneriler sunulmaktadır. Referans Kütüphanecisi, bir veya birden fazla alanda derinlemesine bilgi sahibi olmalı ve kullanıcılarına aradıkları bilgiyi en kısa sürede nasıl bulup, o bilgiyi nasıl işlemeleri gerektiğini anlatmak durumundadır. Bunun için çağa ayak uydurarak elektronik kaynak kullanımına son derece hakim olmalıdır. Şuan üzerinde çalıştığım ve bittiğinde bu sayfada da yayınlanacak olan bir makalede de Referans Kütüphaneciliği ile ilgili uluslararası bir saha araştırması yer alacaktır.
Referans kütüphanecisinin yüklendiği rol gereğince yüksek lisans yapmış olması ve hatta doktora yapmış olması beklenmektedir. Ülkemiz şartlarında hem çalışıp hem yüksek lisans yapmak çoğu zaman mümkün olmamaktadır. Bu gibi durumlarda ise, en azından referans kütüphaneciliği görevini üstlenen meslektaşımız belirli özel ilgi alanları üzerine yoğunlaşabilir ve bu konularda yapacağı araştırmalar ile kendisini kullanıcılarını daha iyi anlamak adına geliştirebilir. Kullanıcılarına bilimsel kaynakların etkin kullanımını anlatmak dışında, üzerinde çalıştıkları konular hakkında destekleyici belgesel, filmler ve kitaplar ile besleyebilmeli ve hatta zaman zaman araştırmalarıyla ilgili proje fikirlerinde bile destek olabilmelidir. Bunların yanında koleksiyon gelişimi konusunda satın alma ve diğer birimler ile yakın ilişki içinde olmalı, alan ile ilgili ihtiyaçları hızlı bir şekilde tespit edip temini konusunda ilgili birimlerle eşgüdüm içerisinde çalışmalıdır.
Referans kütüphaneciliğinin hakkıyla yapıldığı kurumlarda, bilimsel üretimin hızlandığı apaçık görülecektir. Her zaman verdiğim bir örneği sizlerle paylaşarak yazıma son vermek isterim; Üniversiteleri savaş gemileri olarak düşünelim. Akademisyen ve öğrenciler üniversitelerin silahlarıdır. Her ateş ettiklerinde bir yerlere iyi meslek elemanı, iyi yayın ve iyi akademisyen gönderirler. Güçlü savaş gemileri, üst düzey yöneticiler, iyi mühendisler, iyi akademisyenler gönderir her ateş ettiğinde. Kütüphaneler ise, bu gemilerin motorlarıdır. Bir savaş gemisi ne kadar iyi ve güçlü olursa olsun, eğer hareket kabiliyetini kaybederse eninde sonunda hasar görmeye ve batmaya mahkumdur. İşte bu yüzdendir ki, kütüphaneciler olarak bizler mesleğimizin bilincine varmak ve bu işi memur değil, eğitimci zihniyetiyle ve ciddiyetle yapmak zorundayız
3 comments