Daha fazla kitap okumak için bir de bu yöntemi deneyin! | Cem ÖZEL
[avatar user=”cemozel” /]
Cem ÖZEL
Kullanıcı Hizmetleri Yöneticisi/Sabancı Üniversitesi Bilgi Merkezi
İnsan ömrü üretilen kitapların çokluğu yanında nasıl da mini minnacık kalıyor. Şu hayatta kendime dert ettiğim ve içinden çıkamadığım sorunlarımdan biri de okunacak çok kitabın olmasına rağmen, ömrümüzün bunca kitabın okunmasına yetmeyeceği.
Ne kadar hızlı ve ne sıklıkla okursanız okuyun hedefiniz bütün kitapları okumaksa eğer, bu şimdilik pek mümkün görünmüyor. Belki gelecekte beynimize takabileceğimiz bir çip ile dünyanın kitabını beynimize yükleyebiliriz. Aslında binlerce kitabı beynimize yüklemek de sorunumuzu halletmiyor; çünkü her kitap bilgilenmek için okunmuyor. Okuma eyleminin kendisi bile başlı başına bir zevk kaynağı. Bu nedenle okuma eylemi olmadan beynimize yükleyeceğimiz bilgiler biraz yavan kalabilir.
Kendi çapımda okumaktan kopmamak adına ve sürekli okumak için her ay 10 kitaplık bir hedef koyuyorum kendime. Bunu daha önce de defalarca dillendirdim. Bu hedef son zamanlarda yetmemeye başladı; ama kendi kapasitemi de bildiğim için içim içimi yiyordu. İlk başlarda ayda 10 kitabı bitirmek bile zor bir uğraş iken, Sunay Akın’ın, haftada 10 kitap okuyuşunu duyunca moralim bozulmadı değil. Uzun bir süre bu şekilde devam ettim. Bir ay 10 kitap, öteki ay 9 kitap, sonraki ay 11 kitap okuyarak ortalamada ayda 10 kitap okuyabiliyorum. Bu sayıyı geçebilmek için son bir iki aydaki okumalarımda yeni olmayan; ama içselleştirip uygulamaya koyduğumda her zamankinden daha çok okuma yapabildiğim bir yöntem üzerinde yoğunlaşmaya başladım.
İnsan, okumak için yanıp tutuştuğu bir kitapla karşılaşsa dahi, onu sürekli okumaktan bir süre sonra sıkılıyor. Sıkıldığı için o kitaptan, ziyadesiyle uzaklaşma riski doğuyor. Onu tekrar eline alıp okuması içi epey bir zaman kaybediyor. İşte bu çıkmazın önüne geçebilmek için son bir iki aydır yaptığım uygulamayı burada anlatmak isterim. Grup işine girdim. Basbayağı beş altı kitaptan oluşan bir grup kitabı aynı anda evire çevire okumaya başladım. Bu bana sayfa sayısı olarak çok şey kattı. Örneğin 250 sayfalık bir kitabı bir günde bitirmek sıkıcı olabilir; ama aynı sayfa sayısına, birden fazla kitabı yirmi beşer otuzar sayfa okuyarak amacımıza ulaşabiliriz. Dinlenme süresinde dahi başka kitaplar okuyarak zaman da kazanmış oluruz. Bu şekilde bir okuma yapısı nedeniyle 1 haftada hatta belki haftadan da az bir sürede 5 kitap okuyabiliyorum. Sonrası mı? Efendim sonrası şu ki, ayların 5 hafta çekmesi için dua etmek. 5 haftadan oluşan bir ayda 25 kitap okumak pekala mümkün. Hadi 25 olmasın da 20 olsun. Bir anda yıllık okuma sayımız 120’den 250’ye çıkabilir. Bu hızla okuduğumuzu düşünürsek 15 yıl içinde manevi mirasçısı olduğumuz canımız Atatürk’ümüzü de en azından bu konuda geçmiş olacağız. Canımız Atatürk, kimbilir O’nu geçmemizi ne çok isterdi! Hem böylece (olanlar için söylüyorum) kuru kuru Atatürkçü olmanın da önüne geçmiş oluruz. Birisi bize sorduğunda alnımız açık, başımız dik bir şekilde, “Evet, Atatürk’ün manevi mirasçısıyım”, diyebiliriz.
Yorum gönder