Yenilikçi düşüncelerle kütüphaneler geliştirilebilir-Doç. Dr. Işıl İlknur Sert
54.Kütüphane Haftası kapsamında Salt Galata tarafından “Kütüphanelerin Dönüşümü” başlıklı söyleşi düzenlendi. İstanbul Üniversitesi (İÜ) Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Işıl İlknur Sert, “Türkiye’deki kütüphanelerin gelecekte var olabilmesi ve dönüşümü sağlayabilmesi için yenilikçi olması gerekiyor.” dedi.
Doç. Dr. Sert, Salt Galata’nın atölye salonunda gerçekleştirilen ve moderatörlüğünü Salt Araştırma ve Programlar’dan Sezin Romi’nin üstlendiği söyleşiye katıldı. Söyleşide konuşan Sert, Türkiye’deki kütüphanelerin gelecekte var olabilmesi ve dönüşümü sağlayabilmesi için yenilikçi olması gerektiğini söyledi. Sert, inovatif düşüncelerle kütüphanelerin geliştirilebileceğinin altını çizerek, “Günümüzde sanayi 4.0’ten bahsediliyor. Tarım toplumundan geçtik şu an en büyük sanayi devriminin içindeyiz ve işin içerisinde yapay zekalar, robotlar var. Hayal bile edemediğimiz çok farklı bir yapıyla karşı karşıyayız.” diye konuştu.
Kütüphanelerin de Endüstri 4.0‘ten yararlanabileceğine işaret eden Sert, şunları kaydetti:
“Bu alan içerisinde yapacağımız big data ve analizler çok önemli. Zenginleştirilmiş gerçeklik denilen sanal turlar…. Kütüphane turlarını mesela sanal turlarla mı yapmalıyız gibi, neler acaba bu inovatif yaklaşım içerisine girebilir? 3 boyutlu baskılar, verilerin toparlanma ve depolanma süreci, akıllı robotlar, simülasyon, yatay ve dikey yazılım entegrasyonu, nesnelerin interneti ve tabii ki hepsinin güvenliğini sağlayabilmek. Yani sanayi 4.0 bize bunları getirdi.”
Sert, ileride kütüphane kartı olarak akıllı bilekliklerin düşünüldüğünü aktararak, “Kütüphane turları ya da bilgi okur yazarlığı uygulamalarını belki 3 boyutlu gözlüklerle sanal gerçeklik ortamında yapacağız.” dedi. Doç. Dr. Sert, geçmişten bu yana kütüphanelerin dönüşüm sürecinden de bahsetti.
Türkiye’deki yenilikçi kütüphanelere değinen Sert, “Üsküdar Selimiye Kütüphanesi, etkileşimli çalışmalar yapıyor ve işin içerisine oyunları da katıyor. Sadece kitap okumak değil, PC oyunlarından tutun konsol oyunlarına kadar. Bunun yanı sıra Türkiye olarak artık daha farklı şeyler yapmalıyız. Ali Dayı Çocuk Kütüphanesi, Nasrettin Hoca Çocuk Kütüphanesi gibi yerleri baz alırsak bizde de renklenmeler başladı elbette. Kütüphaneleri cazibe merkezleri yapmaya çalışıyorlar. Dünyada 10 yıl önceki hareketlenme, bugün Türkiye’de yeni yeni oluyor gibi geliyor bana açıkçası.
Mesela tohum kütüphanesinde tohum veriyorlar ve insanlar tohumu ekiyor. ‘Bizimle yeşertin, üretin’ diye bir kampanyaları var. Kütüphanelerde drone’lar var örneğin, drone’ların yardımıyla çeşitli işler yapıyorlar. Farklı olarak böcekleri tanıyalım gibi bir etkinlik düzenliyorlar. Köpeklerle, kedilerle, bitki yetiştirme gibi çalışmalar da yapılıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
– “Kütüphanelerimiz mutlaka sosyalleşme mekanı halini almalı”
Sert, teknolojinin gelişimi ile eğitim sisteminin değiştirilmesi gerektiğini savunarak, şöyle devam etti:
“Özellikle bilgi ve belge yönetimi eğitiminin çok değişmesi gerekiyor ve bu sayede kazanacağımız nitelikli personelin istihdamı için mesleki birliklerin de ele alınması gerekiyor. Kütüphanelerde hala 2.0 ile 3.0 ile idare ederseniz, yazar söyleşileri yaparsanız, ayraç boyatırsanız hiçbir yere varamazsınız günümüz teknoloji dünyasında. Ayrıca kütüphanelerimiz mutlaka sosyalleşme mekanı halini almalı diye düşünüyorum.”
– “Çocuklarda kütüphaneler vasıtasıyla okuma kültürü oluşturulabilir”
Salt Araştırma ve Programlar’dan Sezin Romi ise çocuklarda kütüphaneler vasıtasıyla bir okuma kültürünün oluşturulabileceğini vurguladı. Türkiye’de kütüphaneler ilgili temel konularda eğitim verilmesi gerektiğini ifade eden Romi, “Yenilikleri takip etmenin önemli olduğunu kabul ederek ama hala bu yeniliklerin oturtulması için bir zaman olduğunu düşünüyorum.” dedi. Romi, Salt Galata’nın kütüphanesi hakkında da katılımcılara bilgi verdi.
Yorum gönder