TKD Başkanı Ali Fuat KARTAL’ın 53. Kütüphane Haftası Açılış Konuşması
Değerli Konuklar, Sevgili Meslektaşlarım, Basınımızın Seçkin Temsilcileri, Üçüncü Mekân Kütüphaneler… Yeni Roller, Yeni Yaklaşımlar ana teması ile kutlayacağımız 53. Kütüphane Haftası’nın açılışına hoş geldiniz. Hepinizi, saygıyla selamlıyorum.
Değerli Konuklar,
Teknoloji, insanların hizmetlere erişim yöntemlerini tamamen değiştirdi. Günümüzde insanlar hizmetleri ne zaman ve nerede ihtiyaç duyarlarsa, orada almak istiyorlar. Teknolojinin ve internetin bilgi hizmetlerine getirdiği yeni olanaklar ile birlikte dönüşüme uğrayan kütüphaneler, klasik kütüphane hizmetlerinin ötesinde işlevler üstlenerek, okuyucuları için ev ve iş yerinden sonra, üçüncü mekan durumuna geldi. Kütüphaneler artık sadece kitap, süreli yayın materyallerden oluşan fiziksel mekanlardan öte, internet ve web ile kullanıcılarına 7 gün 24 saat hizmet sunan, sanal ortamlar haline gelmiştir. Aslında kütüphaneler hiçbir zaman sadece bilgi sunan yerler olmadı. Günümüzde belirli konularda salt bilgiye internetten kolayca ulaşılabilmektedir; fakat kütüphaneler okuyucularına bundan çok daha fazlasını sunuyor, bilgiye ulaştırmanın ötesinde insanların bir araya gelip birbirine ilham vererek, bilgi alışverişinde bulunmalarına ve bilginin yeniden üretilmesine ortam sağlıyorlar. Diğer taraftan kütüphane kurumu, toplumların bilgiye duydukları gereksinimlere göre biçimleniyor. Sorun, Bilgi’ye karşı bu gereksinimi nasıl yaratacağız?
Değerli Konuklar,
28 Aralık 2016 tarihinde Cumhurbaşkanlığı 2016 Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri töreninde konuşan Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan; Türkiye’nin eğitim, kültür ve sanat alanında arzu edilen seviyeye ulaşamaması nedeniyle üzgün olduğunu belirttikten sonra, eğitimle kalıcı hale getirilmemiş, kültür ve sanatla tahkim edilmemiş bir kalkınmanın bizi götüreceği yer zevksizliktir, sevgisizliktir, karanlıktır. Nitekim bunun sancılarını her alanda yaşıyoruz” açıklamasında bulundu. Sayın Cumhurbaşkanımızın eğitim ve kültür hayatımıza dair çekmiş olduğu bu fotoğrafı nasıl değiştireceğiz? Bu fotoğrafın oluşmasında, ortak paydası bilgi olan eğitim, kültür ve bilim politikalarımızın olmayışı üzerinde tartışıp, politikalar üretebilecek miyiz? Ya da öğrendikleri üzerinde düşünen, düşündüklerini yorumlayabilen ve nasıl düşüneceğini öğreten bir eğitim sistemini hayata geçirebilecek miyiz? Bunun için öncelikle eğitim sisteminin bütünleyici bir parçası olan modern kütüphaneleri, bir an önce tüm okullarımızda hayata geçirerek, çocuklarımızı kütüphane kültürü almış olarak hayata hazırlamalıyız. Sosyal ve kültürel gelişme, sorumluluklarını ve haklarını bilen, iyi bilgilendirilmiş vatandaşlarla mümkündür. Bu sürece katkı koyacak olan kütüphanecilerin de meslek etiği, bilgi edinme özgürlüğü, insan hakları gibi konularda eğitilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde düşünme yeteneğini kullanmak yerine, başkaları tarafından yönlendirilen bir toplum olmaktan öteye gidemeyiz.
Değerli Konuklar,
Bildiğiniz gibi ülkemiz 15 Temmuz 2016 tarihinde başarısız bir askeri darbe girişimi ile korkunç bir badire atlattı. Ülke olarak hala 15 Temmuz’un sancılarını yaşamaktayız. Bu süreçten kütüphaneler ve kütüphaneciler de payına düşeni aldı. Kapatılan üniversitelerin, kütüphanelerinde çalışan ve işsiz kalan meslektaşlarımız, sadece mesleklerini yapıyorlardı. Bu meslektaşlarımız sekiz aydır işsizler. İş başvuruları sadece o üniversitelerde çalıştıkları için kabul edilmiyor. En temel insan haklarından mahrum bırakılıyorlar. TKD olarak, meslektaşlarımızın mağduriyetini parlamentoda milletvekillerine anlattık. Konuyla ilgili YÖK başkanından randevu talebimiz oldu. Henüz bir yanıt alamadık, ancak ilgili YÖK üyesi ile görüştük. Kendisine ilettiğimiz sorunları, YÖK Başkanı’na anlatacağını söyledi. Umarım meslektaşlarımız, en temel insan haklarından olan çalışma hakkına bir an önce kavuşurlar. Diğer taraftan, TÜİK verilerine göre üniversite mezunu işsizlik oranının %20’ye ulaştığı ülkemizde, bir de genç meslektaşlarımızın yaşadığı istihdam sorunu var. YÖK tarafından yeni üniversite kurulduğunda ya da mevcut üniversitelere yeni bölümler açıldığında, bu kararların neye göre, hangi verilere dayanarak alındığı merak konusudur. Örneğin istihdam konusunda hangi kurumlardan görüş alınıyor veya ülkenin, hangi meslekten ne kadar üniversite mezununa ihtiyacı olduğu araştırılıyor ve bir fizibilite çalışması yapılarak, hükümete iletiliyor mu? Bu konularda ilgili kamu kurumları ile koordineli olarak çalışılıyor mu? Sanmıyorum. Mesleğimiz açısından 118 devlet üniversitesi, 1130 halk kütüphanesi ve niteliği tartışılsa da henüz kütüphanecisi olamayan okul kütüphaneleri ile devlet hala meslektaşlarımız için en büyük istihdam alanı olarak gözüküyor; fakat son yıllarda sizin de bildiğiniz gibi kütüphaneci istihdamı yok denecek kadar az oldu. Hatırlayacağınız üzere, derneğimizin de girişimleri ile 2016 yılının ocak ayında, o dönem ki Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Mahir Ünal ile görüşmemizle başlayan 200 sözleşmeli kütüphaneci alım süreci, 15 Temmuz 2016 tarihindeki askeri darbe girişiminin araya girmesi nedeniyle sonuçlandırılamadı. Meslektaşlarımız büyük bir merakla mülakat sonuçlarını bekliyor, umarım, Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Nabi Avcı bu kütüphane haftasında meslektaşlarımıza atama müjdesini verir.
Değerli Konuklar,
Bildiğiniz gibi kütüphane haftalarında TKD olarak, farklı konularda ödüller veriyoruz. Bunlardan ilki, Hacettepe Üniversitesi Teknokent-Teknoloji Transfer Merkezi’nin girişimiyle, yerel yönetimlere bağlı kütüphanelerin toplumsal dönüşümde daha etkin yer almaları için başlatılan ‘Herkes İçin Kütüphane Projesi’ ne vereceğimiz Üstün Hizmet Ödülüdür. Proje ekibini, Program Direktörü Prof. Dr Mehmet Emin Küçük’ün şahsında tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum. Ayrıca her yıl Kütüphane Haftalarında geleneksel olarak verdiğimiz “En Başarılı Kütüphane” ödülünü Yönetim Kurulumuz bu yıl, kamuoyunda kütüphane kültürünün oluşmasına yaptığı katkılardan dolayı, Bitlis İl Halk Kütüphanesine vermeyi kararlaştırmıştır. Meslektaşlarımızı tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyoruz. Yine bu yıl Halk Kütüphanelerinden aldığımız okuyucu istatistikleri sonucunda, 2016 yılının en çok okunan kitabını tespit ettik. Buna göre Doğan Kitap’tan yayınlanan Elif Şafak’ın Aşk adlı kitabı 2016 yılında kütüphanelerden en fazla ödünç alınan kitap olmuştur. Sayın Elif Şafak’ı ve Doğan Kitap yayınevini tebrik ediyoruz.
Konuşmamı 53. Kütüphane Haftası Programını birlikte hazırladığımız Kütüphane Haftası Komitesine, Üniversite ve Araştırma Kütüphanecileri Derneği’ne, Okul Kütüphanecileri Derneği’ne, Ankara Üniversitesi’ne, Goethe Enstitüsü’ne, haftamızın sponsorlarına ve hafta boyunca görev alacak olan tüm öğrenci arkadaşlarıma teşekkür ederek tamamlıyor, haftanın ülkemize, dünyaya barış ve güzellikler getirmesini can-ı gönülden diliyorum.
Yorum gönder