Kütüphanelerde Dijital İnsanbilimleri Üzerine
Kütüphanecilik alanında çevrimiçi yayın yapan American Libraries Magazine ile bilgi hizmetleri alanında faaliyet gösteren Gale iş birliğinde yapılan bir araştırmaya göre, dijital insanbilimlerindeki* güncel araştırmalar geleneksel yöntemlerin ötesine geçti. Tarihçiler etkileşimli dijital haritalar oluştururken, edebiyatçılar internette milyonlarca kitap arasında örüntüler arıyor, farklı disiplinlerden araştırmacılar işlerini daha dinamik ve görsel kılmak için internetin olanaklarından yararlanıyor.
Dijital insanbilimleri ne bir alan, ne bir disiplin, ne de bir metodoloji veya bilgisayar uygulamasıdır. Gelişen teknoloji ile süregelen araştırmalar arasındaki dinamik diyaloğun sonucu ortaya çıkan dijital insanbilimleri akademik çevrede uzun süredir varlık gösteriyor.
Kütüphane ve kütüphaneciler dijitalleştirme projelerinde gerçekleştirdikleri iş birlikleri; araştırmacı ve şirketlerle metin madenciliği hakları üzerine yaptıkları tartışmalar; çevrimiçi süreli yayınlara sağladıkları erişim ve oluşturdukları makerspace alanlarıyla dijital insanbilimlerinin gelişiminde önemli rol oynadılar. Bilgiye erişim ve bilginin korunması gibi konulara dair sundukları hizmetlerle bu alana katkıda bulundular. Dijital insanbilimlerinin yaygınlaşması ve giderek daha karmaşık teknik ihtiyaç ve uygulama gerektirmesi, kütüphanelerde bu gibi yeni durumlara nasıl uyum sağlanacağına dair birtakım belirsizlikleri de beraberinde getirdi.
American Libraries Magazine ve Gale, kütüphanelerin dijital insanbilimlerinin geliştirilmesindeki rolü ve bu kapsamda verdiği hizmet ve projeleri değerlendirmek amacıyla bir anket gerçekleştirdi.2 Buna göre:
Kütüphanelerin %97’si dijital insanbilimlerine ait kaynaklar ile bu alanda gerçekleştirilen proje çıktılarının kütüphane koleksiyonunda yer alması gerektiğini düşünüyor. Ankete katılanların yarısına göre (%51) dijital insanbilimleri alanında verilen danışmanlık hizmetinin kullanıcıların katılımı açısından önemli. Katılımcıların %17’si kurumlarında dijital araştırma hizmeti verilmediğini; %41’i ise sadece talep doğrultusunda bu hizmetlerin verildiğini söylüyor. Dijital insanbilimleri ile dijital koleksiyon geliştirme faaliyeti bazı kütüphaneler için öncelikli değil. Sadece %19’u kapsamlı dijital insanbilimleri merkezleri kurmuş.
Kütüphanelerin %21’i teşkilatlanmada dijital insanbilimleri kütüphanecisi gibi özel pozisyonlar oluştururken, diğerleri personelin proje iş birlikçisi olması yönünde eğitim almasını sağlıyor. Dijital insanbilimlerinin kütüphanelerin yaklaşımından bağımsız olarak da düşünülmesi gerekir. Bu durum anlaşılabilir olmakla beraber, dijital insanbilimlerinin gelişme hızı ve kurumların buna nasıl ayak uyduracağına dair belirsizlikler göz önüne alındığında, kütüphaneleri salt bir hizmet sağlayıcısı olmaktan çok kullanıcılara yeni çözümler getiren bir araştırma ortağı olarak düşünmek daha yararlı olabilir. Ankete katılanların %63’ünün tercihi de dijital insanbilimleri kütüphanecisinin tam donanımlı bir proje ortağı ve katılımcı olması yönünde.
Bunun yanında kütüphane ve kütüphanecilerin dijital insanbilimlerine katkısında kullanıcı ilgisi de önemli. Ankete katılanların %40’ı, kütüphanelerinin bu alanda başka kurumlarla iş birliği geliştirmesi gerektiğini savunuyor. Çoğunluğu da, iş birliği geliştirmede önemli bir yer tutan disiplinlerarası projelerin kütüphaneler tarafından teşvik edildiğini belirtiyor. Öte yandan ankette, dijital insanbilimleri projeleri kapsamında kütüphanelerin rolünün daha net olması gerektiğine, çoğu kütüphanenin yazılı bir politikası olmadığına ve fon geliştirme konusuna değiniliyor.
Dijital insanbilimlerini ile ilgili çalışmaların yaygınlaşmasıyla beraber, kütüphaneler de projelerini dijital olarak sunarak, bu nitelikteki koleksiyonların geliştirilmesine ve metin içerisinde kapsamlı arama yapılmasına imkân veren projeler üretmeye başladı. Bu anlamda ABD’de, kent kütüphaneleri ile üniversitelerin iş birliğiyle çeşitli projeler yürütülüyor. New York Kent Kütüphanesi ve Maryland Institute for Technology in the Humanities ortaklığıyla geliştirilmiş olan Shelley-Godwin Arşivi bunlardan biri. Bu tür projelerde kullanılan uygulamaların başında gelen optik karakter tanıma (OCR) ve genişletilebilir biçimleme dili (XML) aracılığıyla, metinler aranabilir ve düzenlenebilir hâle getiriliyor; yüksek çözünürlükte taranabilen belge ve kaynaklar çevrimiçi erişime açılıyor.
Bu yazı American Libraries Magazine‘de yayımlanan “Special Report: Digital Humanities in Libraries” yazısından derlenmiştir.
*Dijital insanbilimleri
Üniversite ve araştırma merkezlerinde bilgisayar teknolojileri ve insan bilimleri için hazırlanan programların yardımıyla yapılan pek çok araştırma yöntemine ön ayak olan bir paradigmadır. Dijital insanbilimleri, makine tarafından okunabilir metin analizi ve madenciliği, arşiv ve kütüphane kataloglarının sayısallaştırılması, veritabanı yönetimi, görselleştirme ve sosyal ağlar gibi araştırmaları içerir.
Yorum gönder