kutuphane mi senin

Göklerden gelen bir karar vardır…

Burnuma pis kokular geliyor kardeşim, kpssden 71 falan alanların listede ismi var.. Yazık valla emeğe yazık…

Abi sen bakırköyden mi yazıyorsun 🙂

düşünen her varlık delidir evladım. zira toplumda delilik anlayışı ters anlatılıyor:)

liste açıklansında karşılaştırma yaparız canını sıkma

Ya arkadaşlar neden saçmalıyorsunuz? Herkes sizin gibi avare kasnak mı evliler çoluk çocuklular evde hasta annesine babasına bakanlar var. Bilip bilmeden burada yorum yapıyorsunuz. İlanda veya mülakatta zaten kimseye tercih falan sorulmadı. Araştırdım öğrendim Sonuçlar açıklanacak herkes 100 üzerinden bir puan alacak Ankaraya belge götürmeye gidildiğinde orada bir tane il tercihi yapılacak puan bazında yerleştirme yapılacak seçtiği il dolarsa en yakın boşa atanacakmış. Bilip bilmeden konuşmayın siz kazanırsanız Ankaraya gittiğinizde “ben her yerde çalışırım farketmez kanka dersiniz”

İlanda tercih yapılmayacağı nerede yazıyor göstersene bana da

mülakata girerken size, şuraya atasak sizi gidermisiniz diye sormadılarmı?

ilanda yazmıyorsa ne yapılabilirliği, ne de yapılamazı tartışamazsın:)) kapiş.

pardon tartışırsında. netlik kazandıramazsın.

Yandik o zaman bi 7 ay da tercih sonuç bekleriz

Evet ya ben de merak ediyorum tercih mi yapılacak

VALLA TERCİH YAPILIRSA YANDIK BİR 3 AY DA ONU BEKLERİZ

Tercih söz konusu değil sanırım çünkü görüşmede bu konuyla ilgili bilgi verilmedi, daha önce de sözleşmeli alımı yaptı bakanlık ve aşağıdaki gibi bir liste açıkladı. Geçen sene Ankara’ya gidilip tercih verildiğini iletiyor tarihçi arkadaşlar.

http://pdb.kulturturizm.gov.tr/Eklenti/41946,liste-icin-tiklayiniz.xls?0

Çok saçma bakanlık benim adıma mı karar verecek beni neye göre nereye atayacak ??? İstemediğim bir yere atarsa ne yapacağım

Evet, örnekteki atamalar herkesten birer il tercihi alınarak yapılmıştı. Her il için kpss puanına göre sıralama yapılmıştı. İl tercihine atanamayanlar ise ikametgah adreslerine göre atanmıştı. İkamet ettiği il de olabilir yakın çevresi de. Yanılmıyorsam ikametgah belgesi istenmişti bunun için. Ancak bu alımın nasıl olacağı belirsiz.

sizin söylediğiniz mantıklı tek de olsa tercih hakkı veriyor. Ben belki İstanbul’da oturup memleketime gitmek isteyeceğim. Öteki türlü saçma geldi bana

yaav de get:) fişekleme milleti. öfkeyle kalkan zararla oturur. bu zamana kadar bi işe yaradımı?

Ara sor kardeşim, kendim uyduruyorum. 3090850 no sınavlar şubeyi bağlattır. Bana söylenen bu.

dobrasunun kuzeni misin hadi abicim bak insanlaarın canı burnunda boş yere beddua alıyosun

2014 KPSS ye girenlerin günahı nedir neden hata Olsun!!!!.. Şahsen ben 2014 yılında daha çok emek verdim ve iyi bı sıralamam vardı ancak kadro açılmadığı için yerleşemedim. Benim fikrimi sorarsaniz da 2016 hiç basvurmamaliydi çünkü 2014 yılında kpss ye girenlere haksızlık oldu doğru dürüst alim olmadi. O yüzden hata o.kadar çok ki kendi çıkarimiz için diğer insanlara haksız muamelesi yapmak hiç değil.. kişisel bir msj olarak algılamasın lütfen. Tartışma amaçlı yazmadım.

Biz sınava girmisiz aciklanacagi gün siz ortaya çıkıyorsun uzun. SizIn sınav açıklandığı gün 2012 liler alinsa ne derdin

Siz ortaya çıkıyorsunuz falan ne kadar çirkin bir ifade arkadaşım. Havadan inmedik herhalde bizde bby mezunuyuz. Nedir bu üstünlük tavrı..

Mahmut hakka bakacak olursan bu kadrolar 2014 puanını kapsayacak şekilde açıldı ama bir punduna getirip son anda 2016 puanı dahil edildi.

Tabi tabi biz sınava size kadro açılsın diye çalıştık girdik…

bu saattten sonra böyle tartışmalar olmamalı ama bu alım işin doğrusu 2014 puanının hakkıydı . ilanın esas içeriği sadece 2014 ü kapsıyordu fakat hükümet değişimi olunca işler gecikti, 2016 araya girdi. 2014 cüler olmasaydı bugün böyle bir ilan yoktu bile . siz 2016 kpss ye çalışırken 2014cüler ilan çıksın diye neler çekti bilseniz.

valla bende 2014cüyüm birşey çektiğimi hatırlamıyorum. zira o zamanda doğru dürüst alım yoktu şimdide. almak isteyen adam bu işi 8 ay uzatırmı. rica edicim biraz mantıklı düşünün.

Uydurma habere benziyor arkadaşlar. Yarın zor açıklanır ama bu hafta biter bu iş inşallah. her nedense biriler ortaya bir şey atıyor sonra icraat yok.

aynen kardeşim. bu süreç hepimizi mahvetti. işin kötü yanı üzülen daha çok olacak bu süreç sonunda. inşallah yarın açıklanır da iyi kötü kurtuluruz artık ne diyelim.

Kardeşim bilgiyi nerden aldın ?

hayırlısı bakalım. 10:00da açıklanmazsa sana sitem ederiz şimdiden söylim. 10nu 1 geçe bile olsa affetmeyiz. ona göre:))

kesin mi Dobrasu bilgi. takdir edersin ki zamanında çok yarın açıklanacak diyen oldu hep boş çıktı. inşallah doğrudur bilgi. anlamsızın dediği gibi çok sitem ederiz.

Bu kadar net söylemişsiniz. Saat bile vermişsiniz. Bu bilgiyi neye dayanarak söylediniz merak ettim. Resmi bir açıklama da yok üstelik. Umarım dediğiniz gibi olur ve bekleyişimiz sona erer.

bu hafta açıklanacağını biliyoruz da siz nokta atışı yapmışsınız. Umarım yanılmazsınız…

Hep bi umut ardından hayal kırıklığı… 🙁

Yaaa …

Cidden mi ? :(((

Kültür turizm bakanlığı böyle bir açıklama yapmadıysa her gün beklerim

Sendika yöneticisi bir arkadaştan aldık bilgiyi.

O zaman sizin bilgi doğrudur diye düşünüyorum. Bu hafta açıklanır Teşekkürler

Konu makamın inisiyatifinde bu hafta da olmayabilir tamamen makama bağlı bir durumda şu an.

Soruşturmalar tamamlandıkça göreve başlıyorlar. Şu an göreve başlamış 4-5 kişi var.

Ise baslayanlarin ne zaman basladigi ile ilgili bilginiz var mi peki ?

2’şer 3 ‘er gün arayla başladı 4-5 kişi. Tek tek bilemiyoruz kim ne zaman başladı.

siz daha önce de (aşağıda var 15 mart) herşey hazır açıklanacak demiştiniz. Acaba bu sefer paylaştığınız bilginin kaynağı nedir ?

Ozaman kvmg deki memur 15 mart sonrasi bize aciklanack dedi ona guvenerk yazdim simdi ki tek kaynak degil birden fazla sinav subesi bakanlikta calisan yetkililer kisa bir sure icinde imzalack deniyor

inşallah hocam ben her gün arıyorum benden bıktılar,biraz da bakan beye twitter dan yüklenelim belki bir faydası olur

yav abi anlamıyorum ben o zaman listeler belli değil mi personel daire oturdu merkezi atamayı mı bekliyor gidenleri aradan mı çıkaracaklar,o zaman bu mülakatta neyi belirlediler ne yaptılar

açıkla kardeşim listeyi yedekleri de belirle merkeziden atanıp istifa eden mi oldu

Sizlerin böyle insanların morallerini bozacak yorumlar yapmanız asıl büyük bir mantıksızlık. Biraz olumlu yorumlar yapın Allah aşkına. Biraz düşünün…

Serdar bey;
ne yazalım aa bakanlıkta herşey harika işliyor süreç muazzam şekilde ilerliyor bunları mı yazalım
2016 temmuzdan beri bekliyoruz ve en ufak bir bilgimiz yok ne olacağı konusunda 200-300 kişinin alımında bu kadar eziyet çektirilir mi ? insanlarda moral mi kalmış ne moralinden bahsediyorsunuz ?

dur neyse

Arkadaşlar en kısa sürede açıklanır sonuçlar n en ince detayına kadar araştırılıyor bu işi en iyi şekilde yapacak adaylar belirliyorlar süreç ondan bu kadar uzadı.

Yarın açıklanacakmış felan mı yazmam gerekiyor? Mülakatın olduğu tarihte herkes bu hafta açıklanır mı muhabbeti yaparken, ben referandumdan sonra açıklanacak dediğimde linç girişiminde bulunuldu. Ama zaman beni haklı çıkardı. Çünkü ben mantıklı konuştum. … Birisine düşün demeden sen bi düşün…

Görelim Mevlam Neyler, Neylerse Güzel Eyler. Fazla uzatmaya gerek yok çünkü bu konu çok uzayacak…

benim düşüncem bakanlık istese her an açıklar. fakat bu iş biterse yeni personel talepleri olacağı için belkide başka personel almamak için mümkün olduğunca işi uzatacak. olan tabiki bize olacak.

hocam çok sağol gerçekten içimizi rahatlattın

Estağfurullah hocam ne demek

hocam tabi ki en mantıklı ve hakkaniyetle olanı bu ama görünen o ki bir kaç yıla kalmadan merkezi alımlar iyice azalacak ve her kurum mülakatlı alıma geçecek

koskoca kurumlar arsında kimsenin bilmediği kültür bakanlığının 400 atamasını kim dikkate alıpta elle yaparki. daha büyük alımları torpilleri elle göstermek varken. örneğin hakim, savcı:) amaç burda mülakat sonucu değil adamın nereye yerleşeceği:) kapiş. biraz daha mantıklı düşün. please:)

valla şimdi burada adı geçen kişi de zan altında kalmış oluyor,bilemedim yani yok mu tanıyan gidip sorsun böyle böyle adın dolaşıyor internet ortamlarında diye 🙂

haklısın. ancak ölünce öğreniriz diye tahmin ediyorum:) kendisine iftira atmak istemem. zira ateş olmayan yerden duman çıkmaz. böyle liste yapmak isteseler göreve alınsın yazar. istanbul yazmaz:)

Arkadaşın haberi var, konuyla ilgili savcılığa suç duyurusunda bulunacağını iletti.

yok artıkk 🙂

adam zaten torpil olmasa bile girecek ki

adamın gireceği kesin ama neresi olduğu kesin değilmiş. onuda öğrenmiştir artık. biz hala bekliyoruz:) allahtan bir kişi ismi var. tabi buz dağının görünen kısmıda olabilir:) neyse. nedim de ne olsun:)

düşünmeye davet ediyorum sizi beyfendi

Bence de referandumla alakası yok. Biz daha çok bekleriz. Ne zaman bir sanat tarihçi, Arkeolog, kütüphaneci, tarihçi bakanımız, olursa o zaman önemseniriz galiba. Çünkü bakanlık yönetiminin çoğu hukukçu, işletme iktisat mezunu. Doğal olarak önemimiz ortada.

Ben sadece bize yapılan bi muamele olduğunu sanmıyorum Hakan kardeş başka kurumlarda böyle bekletti bi Mühendisin önemi yok mu sizce onlarda bekledi ha Avukat deniliyo onlarda 4 ay bekledi belki bizim kadar değil ama 4 ay da az değil onlar daha önemli olsaydı 2 ayda alınırlardı. Böyle diyip kendinize psikolojik baskı yapmayın malesef ki belkide Ülkedeki en kötü zamana denk geldik bu kimsenin suçu değil Referandum sureci daha çok aksatti ama referandum sonrası açıklanacak bu kadar beklemiycez

referandum sonrası derken mesela haziran ayı da referandum sonrasına denk geliyor nisan 20 de referandum sonrası bu konuda herhangi bir bilgi var mı o da yok olumsuz konuşmayalım da tüm durumlar bizi olumsuzluğa itiyor.

ben artık kendimi kandırmıyorum arkadaşlar yani bu iş en az 2 ay daha sürer. ‘bence’ güvenlik soruşturması kazananlar için yenice oluyor

saçmalama. ortalık o zaman daha çok karışır:) tekrar sınav yapmaya kalkarlar. zira listeler hazır denildi zaten. tekrar liste hazırlamayı kim isterki. merkeziye kadar bu iş olur bence:)

Öyle bir şey yapacaklarını hiç zannetmiyorum… Puanı merkeziye yetebilecek kişiler girmediler mülakata kontenjan yememek için. Merkezi alımlarda buraya başvurup mülakata gidenler atanırsa onlardan geriye kalanlar yedeklere devredilir ve düşük puanlı olanlar keyfiyetle atanır. Arzu edilen buysa plan doğru bir biçimde işliyor diyebilirim. Nabi Avcı gibi görev süreleri atamalarla geçmiş bir insanın başkanlığındaki Kültür Bakanlığının böyle bir adım atacağını aklım ve mantığım kabul etmez.

Önce olsa daha iyi olur 🙂

merhaba hocam. elbette bazı kısılerın hayalı olabilir bu meslek. saygı duyulmalı. sahsen katılıyorum yazdıklarınıza.

🙁 🙁 🙁 …

hocam kimin ne kadar kazandıgını bilemezsiniz. “Mesleki sorumluluk alıyorum, kendimi geliştiriyorum ve şu an belki de senin almadığın maaşı alıyorum.” demissiniz gayet guzel yapıyorsunuz ama iste bunu bilemezsiniz. ben thy’de kabin görevlisiyim. sizin muhtemelen 3 ayda aldıgınız maası ben 1 ayda alıyorum. bunun yanında dunyayı dolaşıyorum. ayrıca bana mesela arkeoloji, gazetecilik vb bölümler daha sempatik geliyor bby’ye gore. iste rehber ogretmen ve tercih hatası.. napalım.. haa öss’den yuksek alıcak kapasite de yok bende o yuzden tüm bby yazanlar gibi oss den düsük puan aldım. lanet olsun ama gercek bu. ama turkiyede para kazanmanın kapasite ile ilgisi olmadıgını da zaman ıcınde gordum.

size kutuphanelerde basarılar.

Sayın THY Kabin Görevlisi kardeşim, cümlemin içerisinde senden çok para kazandığımı direkt belirtmedim , belki kelimesini kullandım. Eğer o meslekte mutlu isen sana da başarılar dileriz ki en azından mutlu olduğun bir mesleği yapıyorsundur. Herkesin hayat görüşüne saygımız var, ben de mesleğimi iyi yapmaya çalışıyorum, bu meslekten zevk alıyorum, dolayısıyla bana da değerli geliyor yaptığım iş. Bölüme ve mesleğe ilgin yoksa saygın olsun yeterli, severek yapan insanlar da var.
Havada başarılar dileyelim biz de.

evet hocam kusura bakma. atlamısım orayı. tesekkur ederım cok:) umarım daha ıı noktalara gelırsınız.

@carl gallagher

merhaba sizinle iletişim kurabileceğim bir mail adresi verebilir misiniz acaba ?

ne ıcın maıl adresımı ıstıyorsunuz sorabılır mıyım?

mesleğinizle ilgili bir kaç soru sormak için

carlrome@yandex.com

Düşüncelerinizi aktarmış olduğunuz için teşekkürler. Ben üniversite sınavından aldığım puanla yaşadığım il dışında başka bir yere gidebiliyordum ama ailem yaşadığım ilde kalmamı istediği için onların talebi üzerine bu bölümü yazdım. Okudukça öğrendim, öğrendikçe sevdim ve şu an yüksek lisans yapıyorum. “Bölüme isteyerek başlamamak” konusuna katılmıyorum maalesef.

Ayrıca, Carl Gallagher isimli arkadaşın yazdıklarını okudum ama mesleğin itibarıyla probleminin olduğunu düşünüyorum. THY kabin memurluğu bu mesleğe göre çok daha alımlı geliyorsa insana bilemem tabi ama… bana pek öyle gelmiyor. Örneğin, sen şimdi bir polisten daha fazla maaş alıyorsundur ama bir sokağa inip sorsak polis itibar açısından kabin memurluğunu bire hatta beşe katlayabilir. Şimdi ne yapalım gidelim hep birlikte polis mi olalım? Şu an bir kütüphaneci değilim -mevcut tavırlar, yaklaşımlar ve hatalar sürdüğü sürece kadro artışı olmayacağı için belki ömrüm boyunca olamayacağım- ama ben bu mesleğin değersiz olduğunu düşünmüyorum.

Ortada bir kadro sıkıntısı ve gün geçtikçe artış gösteren bir mezun yığılması var. Henüz öğrenci almaya başlamayan üniversitelerin olduğunu hatırlamak lazım. Yığılma arttığı sürece çok daha büyük sıkıntılar yaşanacak. Ben anlamıyorum zaten, yığılma potansiyeli varken neden hala yeni bölüm açılır… Her bölüm için geçerli bu sadece bizim için değil tabi. Daha nice bölüm aynı durumda…

kesnlikle bölüme istemeyerek başladım hocam. bazen aklıma geliyor ve lanet okuyorum başladığım güne. itibar açısından benim çevremde polislik daha alt seviyede bir meslek grubu olarak anılmakta. bizim çevrede kabın memurlugunun itibarı ile kimse ilgilenmiyor ve sorgulamıyor da. Çünkü ortamı harika. kızlar, partiler, çevre, dünyayı dolaşma, üstüne maas alma vs vs. mesleğin değersiz oldugunu elbette dusunmeyebilirsiniz ama birtakım resmi göstergeler bu mesleği her açıdan önemsiz ve değersiz kılıyor: 1) toplumun bakışı 2) ÖSS puanları. Toplmunun ne dusundugu ıle ilgilenmeyebiliriz. Ama ÖSS puanları, ülkemizde br bölümün değeri ve önemi ile doğru orantılı olarak artmaktadır. Bunun ıcın ornek vermeme gerek yok biliyorsunuzdur sız de. Mezun olduktan sonra gerek maaş duzeyi, gerekse özel/kamuda istihdam oranı ve populeritesi bakımından tam bir felaket. bir de bunlara universitelerdeki eğitim ogretim kalitesini eklersek dusunun artık gerisini. Sahsen yaslı baslı personel ıle tum gun bir odaya tıkılıp kıtap girisi yapmak ve raf dizip ayın 15 ini dusunmek istemem. Mesleğin indirgendiği nokta bu maalesef, daha fazlası diil.

Dediğiniz gibi daha da bolüm açıolar iş anlamında geleceğin ne olacagını dusunmeden. Kadro sıkıntısı cekıcek yenı mezunlar. buyuk sorun tabi. bazen su tip yorumlara da denk geliorum; ogretmenler onbinlerce atanıyor, kutuphaneciler onlarla ifade ediliyor. Öğretmenlik ile kutuphanecilik kıyaslanamaz bence ıstıhdam olarak. ulkemiz sartlarında maalesef bbyden atanmak oldukça az ve bu artık normallesmis durumda. daha da fazla almazlar artık ne uzman yardımcısı ne de kutuphaneci. konusucak cok sey var ama bazı yorumcular kızıyor. sımdıık benden bu kadar. ii çalışmalar dilerim tezde.

yaa yanlış anlama ama senin derdinin ilacı bu bölüm değilki:)) liseyi bitirince hangi bölümü okusan kız, parti var zaten:) bu okulla alakalı bir durum. bölümle aklakalı değil:) çevrede önemli tabi:)

rica edicim zahmet edipte engin ve güzel olduğunu iddaa ettiğiniz fikirlerle siteyi daha fazla meşgul etmeyin:)) biz burda iş, aş peşindeyiz. adam karı kız peşinde. ayıp yaaa. zikretmeye insan utanır.

hadi onu geçtim “kesnlikle bölüme istemeyerek başladım hocam.” istemiyodunda niye yazdın. hoca önerdiiiii. bu ne yaaa.

ŞİMDİ BİR ŞEY YAZIYON SEVİYESİZ DİYORLAR. HAKARET EDİCEN BİZE YAKIŞMAZ. AMACINIZ NE ANLAMADIM. MADEM KÖTÜLEMEK İSTİYORSUN SONUÇLAR AÇIKLANSIN O ZAMANA KADAR SABRET ONDAN SONRA İSTEDİĞİN HALTI YEEE. AYIP YAA. EDEBİMİZLE ŞURDA BEKLİYOZ. BİR SONUÇ GELİR DİYE.

her şeyi aşağılar bide. polisliğe bile dil uzatmışsın. başın sıkışınca bende önce ararsın. biraz saygı yavv. sen nereye gidersen git mutlu olaman kardeşim.

hem mesleği yapmak istemiyorum diyor. hemde sorunlara değinmiş, sana ne ki saygı duymuyon ki zaten. hadi git sen uçağına. zaten canımız burnumuzda bizim. BÖYLE FİKİRLERE SAYGI DUYMUYORUM MALESEF. AFFEDİN BENİ. ÇÜNKÜ YAPICI DEĞİL YIKICI:) BİLMEDEN KIRDIYSAKDA SİZİ KUSURA BAKMAYIN.

anlamsız hocam bolum ile kız cevresı arasında ılıski kurmadım. dikkat ettiysen kabın memurlugu ile ilgili olarak kullandım bunu bu bir. İkincisi; her türlü eleştiri yapılabilir bundan niye rahatsız oluyorsunuz? siz beni eleştiriyorsunuz ama ben hıc rahatsız olmuyorum, hakaret de etmiyorum. nıye sınırlenıosnuz kı? farklı açılardan bakıyoruz cunku, size gore orneğin hademelik de bir alt seviye istir bankacılık veya muhemdislik isi ile karsılatırıldıgında, temizlikçilik de. kavramları bos olarak eleştirmeyelim lutfen. hiçbir meslege hakaret ettiğim yok. saygı duymam gerekiyor evet ama hakaret de etmem. eleştirebilirim bu en dogal hakkım. sizin de tabi en dogal hakkınız. fikirlerime saygı duymayabilirsiniz. su an kimin soledıgını hatırlamıorum ama “Düşüncelerinize katılmıyorum ama sizin düşüncelerinizi savunma hakkını sonuna kadar destekleyeceğim” mantıgında olalım lutfen. siteyi mesgul etmek ile derdınız nedır tam olarak? herkes mesgul edıor sıteyı siz de dahil olmak uzere?

dedıım gıbı kırılmam soz konusu dıl. anlasamayadabiliriz fakat bu platformda her turlu elestiriye acık olmak gerek. Beni elestirebilirsiniz bundan gocunmam. fakat bolumü elestırıorum dıye “neredeyse” hakaret ediceksiniz ki size yakısmayacagını yazmıssınız. lutfen biraz sakin.

bir de sanırım su an ıssız oldugunuz ıcın streslisiniz de. bunu anlayabilirim cunku ben de bır sure ıssız kaldım fakat ailem baktı bana her ıssız kısı gibi.

kusura bakma biraz abartmış olabilirim. dediklerinizden böyle anladığım için bu tepkiyi verdim. ya yazdıklarınızda problem var yada benim türkçemde:)

sana anlatamadığım noktada o zaten. herkes kendi keyfi için başkalarını aşağılayacaksa bu iş yürümez. savunması gereken kişi sen olmalısın. çevrede ne diyorlarsa saygı duyulması gerektiğini söylemelisin. buraya gelip biz atanmayı beklerken gereksiz ve anlamsız konuşmalarınızla bu platformda yazılar yazmanız. sanki bütün bölümler çok işe yarıyoda bir tek bby birşeye yaramıyor gibi bir algı oluşturmanız. bunun verdiği etki ve tepkide birleşince insan ilk gördüğünde düşüncelerinde tiskindiği birinin sonraki düşüncelerine de saygı duyası gelmiyo malesef. herkes acı tatlı bölümü okumuş ve bitirmiş. size saygıdan bahsetiim sadece. siz anlamayınca çileden çıkmış olabilirim.zira zikrettikleriniz dediğim gibi yapıcı değil yıkıcı. ne derece saygı duyabilirim bilmiyorum. tamam benim hatam saygı duymalıydım. ama sizde sorunları net bir şekilde dile getirin. birşeye yaramıyo diye kestirip atmayın. somut veriler öne sürerek nerede yanlış olduğunu dile getirin sadece. hiçbir şeyi önemsememen sence ne derce doğru. herkes gökyüzüne bakarsa karınlarını kim doyuracak. öyle yapıyorlar olmuyo. böyle yapıyoralar olmuyo. söyle ne yapsın bu millet. bizde bilelim. daha doğrusu senin çevrende neye saygı duyuyorlar? söylede onu yapalım:)

sorun dııl hocam. bu tartısmanın sonu yok. surekli yenı argumanlar sunabılırız. saygı duymamanız ınanın sorun dııl. somut verılerı sundugumu dusunuorum: oss verileri, mezuniyet sonrası ıs durumu maas toplum tartısı vs.vs. saygılar.

bu tartısmanın sonu yok. surekli yenı argumanlar sunabılırız. saygı duymamanız ınanın sorun dııl. somut verılerı sundugumu dusunuorum: oss verileri, mezuniyet sonrası ıs durumu maas toplum tartısı vs.vs. saygılar.

somut veri derken bölümle alakalı. öss beni ilgilendirmez. mezuniyet sonrası, dediğim gibi girdiğimizde atama fazla idi sonradan azaldı gibi bir durum yok. bir rehber öğretmenliği kadar ataması yoktu, yani biz okurken. böyle bir vattede bulunmamıştı kimse bana:)) çok geç fark edilir ama eninde sonunda fark edilir demişti. maaş ise bu günün şartlarına göre ideal. toplum dediğin çevreden ibaret değil. bu ülke seksen milyon. birkaç kişinin fikriyle olmaz. bir kişi bile saygı duysa yeter. en önemlisi mesleği icra edecek olanlar:) neyse sizede hayatınızda başarılar diliyorum. ama benim dilemem tek başına bir anlam ifade etmiyor:)

bolumle alakalı somut baska bır veri de su: mezun olduktan 10 sene sonra hala aynı maası almaya devam edıceksınız(enflasyon zamları maası reel olarak artırmıyor bilginize) calıstıgınız kurumda yukselemıceksınız cunku torpilliler mudur vs oluyor(tabi torplınız varsa kullanırsınız ve sız de mudur olabılırsınız) ve ayrıca meslekı gelısım mınımal duzeyde olucak. atıyorum; 10 yıl ıcınde ogrendıklerınızı, herhangi bir lısans mezununa 2 3 ay maksımum 6 ayda anlatabılırsınız. ve ogretebılırsınız.

Büyük şehirde yaşıyorsanız elbette polisliğin itibarsız olduğunu düşünüyor olabilirsiniz ama bu ülkedeki vilayetler büyük şehirlerle sınırlı değil hatırlatmak isterim. Kendi çevrenize göre itibar ölçeği belirliyorsanız saygı duyarım ama ülke genelinde hiçbir araştırma dediğinizi doğru çıkaracak veriler sunamaz.

Diğer meseleyi çözmek istiyorsanız eğer bu bölümden mezun insanın yapabildiği görevlerin aynısını yapabilen ve neredeyse bu bölüm istihdamından daha fazla istihdama sahip bölümlerin kapatılması lazım. Örneğin, arşivcilik eğitimi almış insanın başvurabileceği yere Büro Yönetimi üzerinden istihdam sağlamak gibi oldukça garip alışkanlığı var kurum ve kuruluşların. Değişmez bu durumlar, şart olan köklü revizyon. Problem bol, bazı insanların çaba gösterdiğini biliyorum ama bazılarının ciddi anlamda çaba gösterdiğinden şüpheliyim.

Mesleki itibar araştırması var, 2015 yılına ait ve maalesef Kütüphaneci ilk 50 içinde bile değil…
Türkiye’de Çalışma Yaşamı ve Mesleklerin İtibarı.pdf

bence çiftçinin 1. sırada olması gerekir. köylü milletin efendisi sonuçta:) genelde üniversitelerde yapılan çalışmalar öğrencilerin sırtından yapılıyor diye biliyorum ama, neysee:)

gerçekten isminin hakkını veriyorsun @anlamsız, bu kadar boş ve anlamsız konuşan başka biri yok şu sitede emin ol

200 için ilana çıkar 2020 yılında da atamasını yapar 🙂

ne siyasetinden söz ediyorsun arkadaşım. bir ihtimalden söz etmek ne zamandan bu yana siyaset yapmak oldu.

evet oldukca onemlı(!) en cahılınden en okumusuna kutuphanecilik ve arsivcilik ezik bir bolum olarak gorulmekte. sahsen su anda bu meslegı yapmadıgım ıcın rahatım ama toplulukta ne bolumu mezunusun dıye sorduklarında, bby dedıgım zaman ayy kutuphanede mı calısıon ne bıcım ıs o be dediler. lanet olsun ki zamanında daha ıı bir oss puanı cıkaramadım + 1 sene daha bekleyip hazırlanamadan bby yazdırdılar bana… o ınsanlara lanet edıorum yıllardır…ınsanların algısı degısmıcek bu konuda hıc bır zaman. kamu alanında da oyle maalesef. iyi ve kaliteli bir meslek dalı olmadıgı icin de alımlar oldukca az, maası az ve onemsiz goruyorlar. halbuki batı toplumlarındaki gibi sectgin bolum ne olursa olsun ınsan muamelesi yapsalar burda da….

evet senin gibi düşünceler olduğu sürece mesleğimiz siddin senede geçse ilerlemeyebilir. hiç yoktan senin bölümünün tek amacı var.soru: işletme mezunları ne iş yapıyor. söylim ne olsa. halbuki işletme mezununun yaptığı bir işi yapan onlarca bölüm daha var. halbuki senin bölümün tek. başka yok. senin değerinde yavaş yavaş sen temsilini güzel yapabildiğin sürece yükselecektir. her okuyan, yaşayan ne olursa olsun hak etmek çabasındadır. bu çaba insanın kendisinden çıkar. maalesef birkaç da çürük elma çıkar. tabiri caizse ARMUT PİŞ AĞZIMA DÜŞ DİYENLER. amaç bölümü yüceltmek değil. herkes gibi bizde bazen kızmıyor değiliz. yanlışlıklar yok diyemem. ama haksızlık da edemem. tek sormam gereken, ben bunu hak etmek için ne yaptım. ne kadar çabaladım olmalıdır. zira herkes bir şeye yaramıyor dediği bu bölüm, unutma ki herkesin hayatı bizim elimizde. arşivsel olarak:) leonardo dicaprionun para avcısı filminde bir sahne vardır. bu kalemi bana sat diye. işte hayat buna benzer. bunu başarmak zordur, ama bu senin elindedir. istersen fikirlerinle bu bölümü yüceltir, istersen de yerin dibine sokarsın.

zira puta tapanlar nasıl puta taptı sanıyorsun:) kimin ve neyin gazına geldiler. hepsi bizim elimizde ve bizim sayemizde ve kimsenin değer vermediği bizim kontrolümüzde olan kütüphanelerde mevcut. biraz zahmet edip incelersen sevinirim.

maaşı az ve önemsizmişmiş. kimileri devlette çöpçülük için savaşır sırf devlette maaşım olsun diye. kimileri de böyledir işte. anlamadığım nokta batıyı zikredenler sanki batını içinde 7/24 yaşıyor gibi. oranın kütüphaneleri hakkında bilgi sahibi olduğuna göre sık sık kütüphanelerine giriyon herhal.

tabi ki de başarmak her yiğidin harcı değildir. başarmak başkalarının yaptığıyla övünmekle olmaz. zaten herkes başarsa dünya bu halde olmazdı:)

eyvallah. sana bir örnek veriim hocam; yakın bir arkadasım bilgisayar mühendisi. ve ısınden nefret edıor. surekli kotuluyor. ailesinin zoruyla olmus. kimya mühendisliğini istiyordu. ama olmadı. sımdı bilgsayar mühendisliği bolümü bu cocuk boyle dusunuyor dıye ilerlemeyebilir mi? bireylerin ne dusunduklerı bu noktada pek de onemli diil. yapılan işin kapasitesi, dunyayı nasıl değiştirdiği ve teknik/teknik olmayan boyutları ile toptan bir değerlendirme sonucu yazıyorum bolumumuz hıc de ıı dııl diye. birden çok kriter koyalım hocam ve tartısalım; sonuc “ii değil” cıkacaktır. bolumumuz teknik mi? diil; bolumumuz gözde mi? hiç diil. oss de yuzde kaçlık dılımden ogrenci alıyor? felaket vs. vs. siz istediğiniz kadar önemseyin ve önemsetin toplu olarak; ulkemizde bby bolumu angarya bolumlerden biri olarak gorulmektedir gerek toplum gerekse yonetim tarafından. kamudaki cogu kutuphanenin surgun yeri oldugunu biliyorsunuzdur sanırım. Bunları yoneticilerin önemsemesi gerek.

batı dunyasında insanları mesleklerine göre yargılamazlar. yıllarca avrupada bulundum, amerikaya gittim. kimse sizi kutuphaneci diye ezmeye kalkmaz, hangi mesleği yapıyorsanız onemli diildir. ulkemizde insanları mesleklerine göre ayırıyorlar. batıdaki kütüphaneler kutuphane ise, bizdeki kutuphaneler, kutphaneden baska her seye benzıo. dedğiim gibi kutuphanede calısmıorum ve bby isi yapmıorm; ama bu is batı dünyasının politikacıları gibi sistematik bir değerlendirmeye tabi tutulursa o zman yuksek sevıyeleri yakalayabilirsiniz. ama ülkemizde bu bir utopya.

ben sana o kadar dediklerimin arsında sen gidip meslekleri kötülememekle alakalı şeyler mi gördün. pes. ben insandan ve insanlıktan bahsettim. türkiye dışında olmakla türkiye içinde olmak aynı şey değil. biz bu ülkede frakındalıklarımızla bir aradayız. evvela insanlğımızla. dış devlete gidersen kuralların çerçevesinde bir hayat vardır. sizde sanırsınızki herşey çok mükemmel. ama insanlar? sence hepsi mutlumu.

demeye çalıştığım bu senin elinde. sen istemediğin sürece boş. hayattan soğuyan insan bir çöp bile görse bahane eder ve onu önüne bir engel olarak katar. madem bir ilişiğin yok bölümle daha fazla söylenipte kirletme rica edicim. hiç yoktan senden bilmesinler.

bilgisayar mühendiside artık yani 4 yıl okuduğu bölümü sevemediyse yuh. puanım 1 sene daha çalışır yüksek alırım dedinya. zaten alabilseydin ilk girdiğinde alırdın. kapasite meselesi:) ne kadar zorlasan boş. şuan yaptığın gibi:)

hocam, 1 sene daha beklesem maks. 10 puan artırırdım yıne bısey olmazdı. işletme iktisat çeko yazardım. ama gecmisle ugrasmaktan sıkıldım. hıc bır ıse yaramıyor. bana kapasitesiz demeye calısmıssınız ama sizin de benden asagı kalır yanınız yok. bby okumussunuz oss’den dusuk almıssınız. “kapasite meselesi:)” diyorsunuz. bos birsey yapmıyorum her eleştiri değerlidir hocam. olumsuz olsa bile. bolumu eleştirmek sizi niye rahatsız ediyor? 4 sene okuduktan sonra kamu sektörü gibi ezik ve kendını geliştirmenın ımkansız oldugu bir sektörde(akademısyenlık harıc) sabahtan aksama kadar oturup 2500 tl almak sızı mutlu edicek mı?

insanlar neden geçmişlerine ve kendilerine haksızlık eder hiç anlamam. geçmişten ders çıkarmak gerekli değilmi sizce. anlamadığım nokta zaten memurmuşsun, aynı zamanda gecen ve gündüzün mesai sanıpta başka ülkendede geçiyormuş:) yani hayatın zaman bakımından sorgulanabilir. kabin memuru derken yine aynı başkalarına hizmet. tamam ekstra 2bin falan fazla alıyorsun.oda işin riskli olduğu için.

madem sevmiyorsun, değer vermiyorsun ve bu bölümle bir ilgin yok neden siteyi gereksiz meşgul edip bölümü kötülüyorsun. kötülediğin bölüm sayesinde okulu bitirip üniversite diplomasıyla işe girdiğinide unutma ayrıca. sonuçta sana bir faydası olmuş. bir halta yaramıyor diye zikrettiğin bu bölüm.

ben sana bölümü yüceltmedim tekrar üstüne basa basa söylüyorum. sorunlar var. katılıyorum. ben sana İNSANİ olarak değerlerden bahsettim. ZİRA HAYALİ OLAN BU MESLEK VE BİLGİ HAYATINA SAYGI DUYMAYAN BAŞKALARINA NE DERECE SAYGI DUYABİLİR TARTIŞILIR:)

neyse seninle tekrar takrar tartışıp aynı cümlelleri defaaatlerce kuramam. anlamak isteyen bir kerede anlar zaten. anlamsız gelen bir başka konu koskaca sitede sadece iki kişi bu konu ile ilgili yazı yazması. bende bundan bunu çıkratıyorum: demekkki herkes senin gibi düşünüyor:)

mesele saygı meselesi dostum. başka birşey değil:)) dediğim gibi. ne kadarını hak ettinde. bundan sonra ne kadarını hak ediceksin. önemli olan hak etmek değil, hak etmek için çabalamak:)

eyvallah anlamsız kardes. sevıyelı bir tartısmaya her zaman varım:) yeter ki insanlar birbirlerini kırmasın.:)

‘carl gallagher nicli’ arkadaşın kütüphanecilik konusunda haklı olduğu bazı yönler var. Ama şunu söyleyebilirim farklı farklı mesleklerle ve 15 yıl kütüphanecilikten sonra emekliliğe yaklaştık. Bunca yıllık iş hayatından sonra yaşamın farklı olduğunu insan anlıyor. (Kamuda uzman ve farklı bir alanda yüksek lisans mezunu olarak hayatıma devam ediyorum) Farklı alanlarda başhekim, müfettiş, siyasetçi, subay ve emniyet amirleri tanıyorum.

Doktora yaptığım yerde arkadaşlarımın çoğu 20 yıllık memurluklarını tamamlamış durumda. Şunu söyleyebilirim ki gençler, kamuda sadece 3-5 kurum dışında meslek, maaş, iş koşullarından memnun olan adam göremezsin. Müfettişler ve mühendisler sürekli gezerler ve ailelerine zaman ayıramazlar. Asker ve polislerin zaten 20 yıldan sonra hayattan beklentisi kalmamıştır. İnsan yorulur bir zaman sonra ve sakinlik ister. Yeni kamu personel rejimi insanları 60 yaşına kadar emekli olamama durumuna soktuğu için şunu söyleyebilirim ki, artık memur olmak veya olmamak hayati bir önemde değil. Siz bugün bile sigorta girişi yapsanız, 2017+25= 2042’de gününüz(9000 gün) dolacak ve en az 15 yıl daha çalışıp 2057 yılında 65 yaşına kadarda bekleyeceksiniz. Yani toplamda 40 yılda emekli olacaksınız, 14400 gün eder. Önceden bu yaşlarda millet ikinci emekli oluyordu. Büyük bir haksızlık getirdi 5510 sayılı yasa. Çok gençsiniz ve hayatı çok takmayın kafanıza. Bulduğunuz işi küçümsemeden çalışın ve gün doldurmaya bakın. Size kütüphaneci demişler, çöpçü demişler, müfettiş demişler v.s. ne önemi var. Her mesleğin zorlukları ve tükendiği bir gün olacaktır.

AYNEN KATILIYORUM. REFERANDUMDAN SONRA DAHA BİRKAÇ HAFTA GEÇER BENCE DE

öyle olsaydı şehit yakınları da henüz alınmazdı. onlar alındığına göre demek ki alakası yok

En doğrusu bu bence hocam. Bakan gelirse makama (biraz zor referandumdan dolayı) açıklanır inşallah.

bana kalırsa referandumdan sonra açıklanır . ama ondan bir iki hafta sonrası da olabilir. çünkü 234 sözleşmeli alımı 7 haziran seçimlerinden sonraki hafta ilana çıkacak denilmiş neredeyse bir ay sonrasını bulmuştu.

“BİR ARKADAŞ” çok iyi bir dosttur insana. Sıkıştığın zaman hemen yanında 🙂

Hakan bey liyakatı kpss sınavın damı anlayacaklar. İnsanlar iyi bir sayısalcı yada sözelci olamayabilir fakat iyi bir kütüphaneci olamayabilir. Kpss insanları elemk için en alakasız ve en kolay yöntemdir. Ezberle coğrafyayı matematiği kütüphaneci ol. Mesleki bilgi, mesleki yetenek nolacak bilen yok.

Idris buralarda yenisin ve mantik cumlesi senin beynine hic ugramamis gibi:)kpssden yüksek alan ben ayiptir söylemesi gerizekali ve pek fazla insanlikla alakali olan çok görmedim. Genelde hepsi çalişkan iyi aile çocuğudur. Yada zeki. Yani yüksek alman için bu şartlari taşiman gerek diye tahmin ediyorum:)yazdiğin şeyi mülakati yerden yeremi vuruyon yoksa savunuyonmu çanlamadim nedense.

Alttakide selam çakan gördüm diyor komisyonda. Benim bildiğim herkes yanliz giriyordu sen nasil gördün onu anlamadim. Demekki sende çaktin. Biraz mantikla hareket edelim lütfen. Etme bulma dünyası demişler. Başkada birşey diyemiyorum.

bak güzel kardeşim İdris;

tabi ki kpss kütüphaneciliği ölçmüyor lakin 2 dakikalık mülakat sence iyi bir kütüphaneci seçmede ne kadar öneme sahip ? soruyorum sana 3 dakikada senin iyi bir kütüphaneci olabileceğine nasıl karar veriyorlar,ben dedim ki sözlü mülakat olmasaydı kpss puanı yüksek 200 kişi geçsin atansın en azından hak hukuk çiğnenmemiş olur.Yoksa araya birilerini sokup liyakat sahibi olmak zor olmasa gerek

Bu atama 2014’ün hakkıydı ama alakasız bir biçimde 2016’ya kaldı o insanların mağdur olmaması için iyi ki de mülakat geldi örneğin ben 2014’te ilk 200 içindeyken ve direk atanacakken şu anda değilim benim gibi bir sürü insan var mülakat adaleti sağladı . Yok öyle hem 2016 ile alım olsun hem puan üstünlüğü ile olsun başka bir derdiniz var mı ?

Hayret ben de uzun bir zamandır böyle bir fikri ortaya kim atacak diye bekliyordum. Helal olsun sana, doğruyu söylemişsin. 2014 puanı 69, 2016 puanı 77 olan birisiyim. Bu atamalarda 2016 puanıyla atanıp puanı ne kadar benden yüksek olan insan olursa bir bakıma benim işime gelecek ama menfaatçi olamayacağım. Bu atama 2014 puanına sahip olanların hakkıydı. Fakat Kültür Bakanlığı 2016 puanını da işin içine soktuğu için 2016 puanına sahip olanlara gün doğdu.

Gelelim diğer meseleye, bu iş böyle gider arkadaşlar. Hiçbir kütüphanecinin donanımını bu tür merkezi sınavlarla ölçmeniz mümkün değil. KPSS sadece bir ön sınav olmalı ve Kültür Bakanlığı yurt genelinde belediye, üniversite ve kendisine bağlı alt kurumlar dahil hepsinin atamalarını bizzat kendisi gerçekleştirmelidir. Bu atamaları ise özel olarak hazırladığı mesleki yazılı sınavdan alınacak puana göre yaparsa şeffaflık sorununu büyük ölçüde ortadan kaldırmış olur.

O zaman mesleki bilgi de ölçmüş olunur, kütüphaneci adayının kütüphaneci olup olamayacağı anlaşılır, üstüne üstlük gerekli istihdam sağlammış olunur. Kimse kütüphaneciyi ne yapacaklar demesin boş yere, hatırlatmak isterim…

Bu ülkede 81 tane il, 957 tane ilçe, yaklaşık 110 tane devlet üniversitesi ve bu üniversitelerin fakültelerine ait kütüphaneler var. Her geçen gün kütüphaneleri yenileyip bilgi merkezine veya bilgi evine dönüştürürken istihdam rakamının artış göstermiyor olması kronik bir problem. Çözüm yolları var ama bunun için bu yollardan geçmiş olan birisinin aktif olarak siyasette olması gerekir. Yoksa bu mesleğin istihdam problemi yerinde saymaya ve her geçen gün daha kötü olmaya devam eder.

anlamadığım nokta sürekli 2014 öne atmanız. lütfen saygısızlık gibi anlaşılmasın zira bu fikri öne atanlar yeterince saygısızlık yapıyor. bir başka anlamadığım konu ise 2016 puanı ile gidip bu platformda sesini çıkarmayanlar.

her defa söyledim yine söylüyorum 2014 puanı ile gitme hakkınız vardı puanınız yetmiyorsa bu sizin prebleminiz. hemde kaliteli elemandan bahsediyorsunuz. kpss puanı 70 üstünde olmayan bir elemanın kalifiyesinden şüphe edilmesi lazım gelebilir. zira çalışsa biraz daha yüksek alır ve kalitesini ortaya koyar. bu puanı alan biri mesleğide haketmek için elinde gelen bütün çabayı gösterir.

bu itham biraz yanlış olacak ama kaliteli elemandan bahsedenlere sözüm; bizim kütüphane çalışanından kalite denilince kast edilen ne. daha geçen gün burda yarısı emekli olur diye bir cümle vardı. yani kütüphanede çalışanların yarısı kütüphane kullanıcısının çoğunluğunu oluşturan genç nesillere artık fayda sağlamacak kişiler. sanki kütüphane ile ilgili tüm problemleri tükettikte 2014 ile atanma mevzusu kaldı. 2014 puanını neden merkezi atamada kullanmadın diye ayrıdan sormadan geçemeyeceğim. zira başka yerlerede kullanmaya hakkın var. haaa sen şimdi diyecen benim için mesleğim daha çok önemli. önemli ise kardeşim çalış birinci ol. sadece mesleğinde değil her alanda.

kaan bey; şeffalık sorununu sen siddin senede geçse halledemezsin. zira bunun farkında olun. rica edicim:) her insan anadan doğma çıplak, okuma yazma bilmeden doğar. ayni hayatla ilgil hiçbirşey bilmeden. bunuda sonradan öğrenir. kütüphanede bunlardan birisidir. içine girmediğinde, yani sana pek fazla hayat devmalılığı ile ilgili birşey sağlamadığı takdirde(maddiyata dönmüş bu hayattta) sende arkana bakmadan kaçarsın diye tahmin ediyorum. zira daha yürümeyi bilmeden sen diyorsunki bir çalışana koş. önce yürümeyi öğretmen lazım. haaa senin şimdi aklına gelir-gelmez bilemem, sen şimdi üniversite eğitimi bunun için var dersin. tamam o zaman kütüphaneye sadece bölüm elemanı alsınlar derim bende. daha düne kadar bölüm mezunu varken lise mezunlarının atandığını ne zaman unuttunuz.

biraz kendimiz değil, eğer düşüneceksek genelini düşünelim. tekrar diyorum. bakanlığın açıklamasını incelerseniz 2017 ocak ayında alınması planlanıyor demişti. 2016 kpss puanı açıklanmışken 2014 paunı ile almaları kamaouyunda ne gibi tepki ile karşılanır tartışılır doğrusu….

Anlamsız,

Şeffaflık sorunu çözülmek istenirse çözülür ama bu problem çözülürse çözüm yolu emsal teşkil eder ve tüm kurumlarda uygulanması talep edilir. Sonuç olarak, kıyıdan köşeden bir yere yerleşmek isteyen, popüler deyimle torpil kullanmak isteyen adamın önü tıkanmış olur. Bunu merkezi yönetim göze alırsa yapabilir. Diğer ülkelerde bu problem nasıl minimuma indirilmişse istenirse burada da indirilir ama ben isteneceğini sanmıyorum. Hiçbir kesim istemez çünkü insan işine kolay geleni her zaman yanında tutmak ister.

Ben bu konuyla ilgili söyleyeceklerimi söyledim. Bu atama 2014 yılının sınavına girenlerin hakkıydı. Verilen söz zamanında yerine getirilseydi şu an bunu konuşmuyor olacaktık ama olan oldu artık ileriye bakmamız lazım. KPSS ile bir insanın memurluk yapabilme birikimini ölçebilirsiniz ama mesleki anlamda yeterliliği ölçemezsiniz. Bu fikrimin de arkasındayım. Emekleme ve yürüme meselesiyle de bir ilgisinin olduğunu zannetmiyorum. Yeterliliğin adam akıllı ölçülmesi gerektiğini düşünüyorum.

2014e bende girdim. ama hiç hakkım demedim. 2014ün hakkımıydı, değilmiydi ancak öldükten sonra bu konu ile ilgili net bir bilgiye ulaşırız diye tahmin ediyorum:) önüne bakmak isteyen birisi bunu üstüne basa basa zikretmez diye tahmin ediyorum. zira onlar için sadece geçmişten ders çıkarmak vardır. önüne bir taş gibi çıkartıp tökezlemek istemezler. mesleki anlamda yeterlilik derken alt tarafı gelen kullanıcıya kitap verecek ve raf sırası dizeceksiniz. mesleki yeterli olmak doğuştan elde edilebilir bir yetenek değildir. bunu insan sonradan kazanır. yani atanıp kütüphanede ne işler döndüğünü orada bulunduğumuz süre zarfı içinde anlarız.okulda bir sürü ders gördük ama kütüphaneye girdiğimizde iş bambaşkaydı. sen diyorsunki ben arabanın bütün iç aksamını biliyorum. ama bozulduğunda, o zaman napıcaz. usta olmadan işler yürümez. mesleki bilgi arabanın iç aksamını bilmeye benzer. ama sanayiye girip o toza bulaşmadığın sürece boş. şimdi diyecen ne alaka.

insan ne kadarını hak ettide bundan sonra hak edicek. asıl önemli olan hak etmek değil. çünkü kimse hak etmez. önemli olan HAK ETMEK İÇİN ÇABALAMAK. bu çabayı vermeside benim için önemlidir. insan eşit yaratılmıştır. onları birbirinden ayırmak yerine eşit görmek gerekmezmi sizce:) bu zamana kadar hak etmeyenler işe girdi. ama yinede geri kaldımı hayır. demekki çabalayanlar var. bir sepet elmada bile bir kaç çürük çıkıyor. hayat böyle hocam

bunun için bana göre kpss yeterli.. çünkü orada çabalayan hak etmiş demektir. hak etmek istiyorsan orada çabala. haaa mesleki yeterlilik ile ilgili nasıl sınav yaparlar bilmiyorum ama. tahminin raf dizdirirler herhalde en iyi dizenide işe alırlar. o yüzden taş yapıcam derken göz çıkarmayın. lütfen:) öğretmenlerde yeterlilik sınavına giriyorlar ama, yinede mülakatla atanıyorlar. bunuda ayrıca belirtim dedim:)

Anlamsız,

Bazı şeyleri birbirine karıştırmamak lazım. Öğretmenlikte yeterlilik sınavı var ve mülakat yapılıyor diyerek orayı örnek göstermek gereksiz. Çünkü ben henüz öğretmen mülakatı hakkında fikir dahi belirtmedim.

Bizim mesleğimiz kullanıcıya kitap vermek ve raf dizmekten ibaret değil. Böyle olduğunu siz nereden öğrendiniz bilmiyorum ama ben bundan ibaret olduğunu düşünmüyorum. Bizim bölümümüz iki yıllık bir önlisans programı değil. Toplamda dört yıl eğitim aldığımızı hatırlatmak isterim. Verilen dersler yanlıştır, eksiktir, artık güncel değildir falan bunlar bambaşka konular. Kütüphanelerde pazarlamadan, kütüphanelerde kullanıcı deneyimlerine kadar kapsamı genişleyecek doğrultuda eğitim aldık. Dünya dijitalleşmeye devam edecek ve belki artık fiziksel kütüphanelere bile gerek kalmayacak ileride. O zaman “kitap ver, raf diz” kısmından çıkacak. Kütüphanecinin görevi sizin dediğiniz gibi bunlarla sınırlı değil, eğer bunlarla sınırlıysa bugün emekliliğine ramak kalmış olan insanların eleştirilmesine de karşı çıkmanız lazım. Onlar da “kitap ver, raf diz” kuralını gayet iyi uygularlar.

2014 konusunda ısrarcı olmayacağım ama Kültür Bakanlığı’nın atama sözünü verme sürecini geriye doğru bir incelerseniz bana ve diğer arkadaşlara hak vermeye başlayabilirsiniz. Kazanılmış hakkınız var ve bunu kullanıyorsunuz ama bu gerçeği hiçbir şekilde değiştirmeyecektir.

Keyifli bir tartışma oldu, teşekkür ederim. Umarım mülakat sonucunuz iyi gelir ve bir yere yerleşirsiniz. Bol şans. 🙂

haklısınız biraz abarttım galiba. ama biliniz ki dijital dünya basılının yerini tutamaz. dijital ortam daha çok bilgi kirliliğinden ibarettir. dört yıl eğitim kapsamı; bilgi ve belge yönetimi bölümünün yıllar önce, kütüphane ve arşivin formatları aynı olduğu için birleştirilmesi kararı alınmış ve 2 yıl kütüphane 2 yıl arşiv odaklı olmak üzere bir arada eğitim sunulmuştur. bölümün tarihçesini okursanız bu bilgiyi elde edersiniz.

biz hepimiz sonuçta bilgi ve belge yönetimi mezunuyuz ve başarılı olamayanlar okulu zaten bitiremiyor. burada hak etmeyen yok. hangi okul mezunusunuz bilmiyorum eğer farklı okullarda isek görüş ayrılıklarımız bundan da olabilir. sonuçta her okulun ve hocanın öğretim sitili farklı. emekliliği gelmiş kişilerden gelen kullanıcıya kitap vermeyi demedim, kast etmeye çalıştığım onlarla iletişime geçecek yada onları kütüphaneye bağlamak için yeni dünyaya adapte olmuş personelin girmesi daha doğru olur diye tahmin ediyorum. biz okulda eğitim alırken, daha çok gelişmiş bir kütüphanenin modern dünyadaki konumları hakkında bilgi verildi. zira halk kütüphaneleri bunları pek fazla kapsamıyor. bu benim suçum değil ve bakanlık bizi halk kütüphanelerine atayacak. biz burada gelen kullanıcıya hizmet edeceğiz. kütüphanenin bütçesine göre zaten gerekli işlemleri bizden yukardaki müdürler yapar. atandıktan sonra bizee kütüphanenin bütün yetkilerini vermezler diye tahmin ediyorum:) zira memur olduktan sonra bile kurum içi eğitim tekrar veriliyor. bunada dikkat çekerim. meşhur bir söz vardır. “bu zamana kadar bütün bildiklerinizi unutun diye”. çoğu kütüphaneninde işleyişi farklıdır. bunu staj yaptığım zaman uzman olan kütüphanecilerden öğrendim. birde bu konu var.

aslında ne kadar konuşsak boş sizde kendinize göre haklı taraflarınız var kabul ediyorum. aynı yolda sağına soluna bakmadan giden iki kişi gibiyiz resmen:) aslında ikimizde aynı şeyi söylüyoruz.

teşekkür ederim. benim içinde keyifli bir sohbet oldu. fikir alışverişinde bulunmak güzeldi. bu kadar uzun ve karşılıklı tatlı atışmalarla yapılan bu sohbeti hoş olmayan cümleler kullanmadan yaptığınız için ayrıca teşekkür ederim. kusurumuz olduysa affola. hayırlı ile atanmak sizede nasip olur inşallah. göznlünüze göre olsun herşey. good night kaan kardeş:)

mülakatların yapıldığı salonda komisyondan birilerine tanıdık selamı gönderenlere bizzat şahit oldum. Bakanlıkta araya bir tanıdık sokan bir iki tanıdığım daha var ve bunlar sadece benim bildiklerimin.

sen ikinci gün mü girdin mülakata

listede 400 ün üzerinde olan bir arkadaşım var, tüm kamu kurumunu alınayım diye seferber ediyor siz neyden bahsediyorsunuz 🙂

Bizim avukatlar ile hiçbir ilgimiz yok referandumdan sonra açıklanır .

Dogrudur sagol kardes bu bilgi 9 ayin en iyi haberiydi

öyle birşey yok kimse net tarih vermiyor. önüne gelen bişeler atıyor. genelde atanlar yeni yazıp daha da yazmayanlar. ben bakanlığı aradığımda kesinlikle öyle birşey söz konusu değil imza bekliyoruz az daha sabır edin çok yakın zamsnda açıklayacaz dediler.

Doğru ya da yanlış ben duyduğumu söyledim. İnanmak zorunda değilsin. Bana mantklı geldi ben de yazdm

Toplasan ancak 20 yapar kimileri 35 40 diye abartmslar yada duymuslar senin sorular nasildi yapa bildin mi millet ilk gun zorlanmis ben 2. Gun girdm

benim iyi geçti zaten kötü geçen kimse yok gibi

bana sormadılar lakin bu bir kriter olamaz kazı yapan yer var yapmayan yer var

hem mülakat esnasında mülakata katılan birine kazıya gitmeniz iyi demekte nedir böyle şey mi olur

Bir şekilde konu açılmis kaziya katilmaniz iyi demisler kimine sormamislar ben kaziya gitmedim

Bana da sordular kazı staj vs. Tek tek katıldığım kazıları kimlerle çalıştığımı söyledim

Peki nasil olumlu bir sey soylediler mi siralamniz iyi mi ilk gun40 tan sonra zorlamislar

İyi tamam teşekkür ederiz dediler yani bravo iyi ki de gidip çalışmışsın demediler ama tamam teşekkür ederiz gibisinden şeyler söylediler sıralamam 3. Güne yetti anca

Kataloglama , yararlandırma hizmeti diye bir şey duydun mu sen işte bu zihniyet yüzünden kadro alamıyoruz kütüphane : raf dizme .

Hakan kardeş kaç aydır atama yapmıyorlar diye ciyak ciyak ötüyorsun, bakıyorum şimdi de işten yakınıyorsun. Kaç defa kitap taşıdın sırtında, kaç defa raf dizdin?

ondan sonra memleket neden adam olmuyor millet neden kitap okumuyor. ee anlayış buysa taliplisi de o kadar olur. yazık ki ne yazık. oysa ki en mühim işlerden biri bu memleket için kütüphanelerin ve kütüphanecinin işlevidir..

Arkadaşlar ben üniversite hayatım boyunca 4 yıl kütüphanelerde çalıştım hepiniz gibi stajda yaptım,ben müdür beyin yazısına istinaden söyledim kataloglama,yararlandırma hizmetleri dediğiniz işlerin bekletilecek nesi var acaba açıyorsun bilgisayarı tak tak giriyorsun bilgileri.Staj yaparken raf da dizdim kitapta taşıdım sırtımda.

Kütüphanelerde atom parçalanmıyor ya tabi ki mesleğimize saygımız sonsuz ben burada bekleyen işler derken müdür beye bir kinaye yapmak istedim.Müdür bey demiş ya sizleri bekliyoruz diye bende dedim işte kütüphanede kataloglama yapacak adam yoksa kütüphaneyi neden açmışlar zaten kapatın gitsin

Bu arada atandığınız zaman kitap taşı ya da raf diz dediklerinde içinizden bunun için mi okudum derseniz bu yazım aklınıza gelsin 🙂

kalın sağlıcakla

hakan kardeşim kütüphanede kütüphanecinin beynine ihtiyaç var . diğer raf dizme taşmıa gibi işleri memur arkadaşlarımız yapıyor. kütüphaneleri kütüphaneciler yani sizler biryerlere getiriyorsunuz. sahipleniyorsunuz. insanlara okuma aşkını ve alışkanlığını aşılıyorsunuz. bu ve benzer fikri işler yapıyoruz. ve teknik işler . çalışırsam iş çok çalışmazssan iş yok

hakana katılıyorum. tamam yaptığımız işide küçümsemiyorum. bizden daha boş olan memurlar var bir işe yaramayan onunda farkındayım. bu kadarda abartıp hakanın üstüne gitmeniz yanlış. eğer bir derleme kütüphanesi değilseniz yada üniversite kütüphanesi çok fazla bir espiriniz yok. bununda farkında olun rica edicim.

kütüphane kavramı malesef “içindeki kitap yığını” modunda anlaşıldığı için bu kadar değer biçiliyor. önemsenseydik şuan atanırdık. hemde kaliteli modern bir kütüphaneye. bu sadece bizim çabamızla olmuyo. bakanlık, dernekler, çalışanlar evvela bunların bu işe el uzatması lazım. kullanıcı bile bilinçli değilken biz ne yapabilirizki.

biz daha atanmadan soğumuşuz yapıcağımız işten. o yüzden birbirinize sarmayın:)

hakana katılıyorum.yine soyluyorum, efektif olarak bakacak isek kamuda veya ozelde kütüphaneler arsivler ve bilgi merkezlerinde çalısmak maalesef kucumsenır. dogal olarak yapılan is de kucumsenır. haa dunyada boyle olmayabilir ama turkiyede böyle maalesef. bir de onemlıymıs gibi gösteriyorlar bolumu. bu ulkede bolumlerin kalitesi öss puanı ile ölçülüyor resmi olarak maalesef.yine bu ukede bos beles bir meslek ama iste öss den anca bu kdr puan alınca böyle oluyor. kimse deger vermez. daha ıı bolumler olsa keske ama olmadı maalesef. kızmayın hemen dogruları soyluyorum.

KESİNLİKLE KEYFİLİK BİR DURUM VAR

35-40 kesin bilgimi dark

Sanat tarihinde gelmeyen sayisi 20 kisi geçmez 35 4O kişi diye abartma seferberlik günüydu resmen karninda bebegiylen gelen oldu sülalesini alip gelen oldun

Merkezi ile atananların hepsi sözleşmeliye başvurmadı, ki o 120 kişinin içinde atanmış olup mülakata girmeyenler de var çünkü merkezi atamadan önce başvurdular sözleşmeliye. Yani öngörüleriniz yanlış.

hakan, hocam doğru söylüyor:)) ilginç bir hesaplama yapmışsın.
mülakata girenler konusunda doğru olabilirsin. çünkü bddk’nınkine 2 kişi girmişti. belki çoğuda sonlardaki kişiler olabilir. bu süre zarfı içinde belki başka atananlarda olmuştur başka kurumlara.

İsmail bey benim haziranda atanan bir arkadaşım mülakata girmedi böyle çok vardır . Yedek liste olması da normaldir şu an güvenlik soruşturmasının beklendiği doğru o zaman .

Son atamada atanıp mülakata girenlerin sayısını da biliyoruz hocam. Umarız Bakanlık bu atanan kişileri sözleşmelide değerlendirmez.

Umarım çünkü bu resmen açgözlülük oluyor .

Yedek kistesi yönetmelikte kontenjanin yarisini gecmez

İsmail bey 120 kişinin girmediği ne kdar net acaba? eger 120 ise 480 de 200 oldukca iyi şans yani.

İşin Maliyeye kaldığı yok hocam, bi önceki yorumda da belirttim. Beklemenin nedeni olarak güvenlik soruşturması gösterilmiş. Son aşama güvenlik soruşturmaları yapılıyor büyük ihtimalle.

Ne gibi şeylere bakıyorlar bu soruşturmada asagida yazdiklarimdan başka bitmedi bir türlü sadece fetomu bu arada alkol kumar vs bağlılığım yok onları duydum ve fetoden bakıldığıni ama bu süreç çok uzadı ismail kardeş .daha neye bakilabilir

keşke dediğiniz gibi olsa bekleyip görelim ama mesele güvenlik soruşturması değil,güvenlik soruşturması bir kerede olup bitmiyor

cevap vermek için söylenen klasik sözler maliye 8 aydir bu alimlardan haberdar degil miydi hayir sanarsin 4-5 bin maas verecekler de planlamasi yapilmadi hala,valla polis asker ögretmen bunlara gelince bi aya herseyi hallediyorlar.Yıllar sonra bakanlik bu kadar cok alim yapti diye sevindik onu da zehir ettiler

Arkadaslar Degil 30 sinava giren 1200 kisi bile gelse bisey degismeyecek belli en iyi refarandurumdan bir kac hafta sonra veyahut bi kac ay sonra aciklanir 2018 yilina sarkmayacagi kesin ama kultur bakanliginin isi belli olmaz 2018 e bile sarktirabilirler bu hizla

kim gündeme getirecek toplantilarda mülakatlara gelen adaylar yetersiz diyenler mi,ben kimsenin bu konuyu soracagini sanmam bizim camiada bana dokunmayan yılan muhabbeti var.Bende isterim dernek yetkilileri gitsin sorsun ama nerde

İyi de bizim bakanlıkla ne alakası var. Bizim bakanlık biraz yavaş çalışır. Diğer bir husus çalışma bakanlığının mülakatı ne zaman oldu.

Arka arkaya değil 1 kerede yazalım mesajları arkadaşlar.

kusura bakmayın ismail bey ilham gelir gibi, kısa kısa geliyo ne yapalım:)

bu arada hakan kardeş bakanın belli bir programı tespit et o zamana kadar açıklanmazsa twitleyelim. bakalım ne oluyo. ama kanalı düzgün seçin. burada paylaş örgütlenelim. örgüt deyince yanlış anlamayın haaa:))

kafası yeni geliyor galiba 🙂 jilet dikiş tutmaz müslüm çok dinleme 🙂

İlan darbe girisimınden bir gun once cıktı nasıl yanı sorusturma falan yapılmadı mı dedıler sıze

çünkü cezaevleri dolup taşmışken gardiyan tabi ki çok ve çabuk alınacak 🙂

arkadaşlar öyle diyorsunuz da işkur kuraları cekildi, bddk mülakat sonuçları açıklandı vb. daha bir sürü iş devam ediyor bi kültür bakanlığının alacağı 400 kişi mi referandum için seçim malzemesi ? hakikaten tkd,astad,arkeologlar derneği,ksed nerede yine aidat mı topluyorlar

dernekler maalesef atanmışların sorunlarıyla meşguller

bence de öyle hakan hocam . kimseye itibar etmemek gerekiyor. bu durum 234 sözleşmeli alımında da olmuştu. seçimden dolayı 3 ay beklemek zorunda kalmıştık. herhalde referandumdan bir kaç gün sonra açıklanır. şu dönemde açıklanması mucize gibi olur.

Dernekte 3 yıl faal olarak bizzat çalıştım diğer yönetici arkadaşımız da aktif olarak görev alıyor dernekte. Emin olun dernek de çabalıyor, randevu istiyor ve bilgi almak için uğraşıyor. Biz yine de tekrardan konuyu Genel Başkana iletip cevabını da buraya paylaşacağız.

bekliyoruz:)
kusura bakmayın bu türlü mercileri anca dikkate alıp doğru dürüst bilgi verirler. bizi pek fazla kale almıyolar.

TKD genel başkanından aldığımız cevap şu şekilde:

“Bakanlık net bir cevap vermiyor. Genel Müdürlük de biz sonuçları bakanlık personele gönderdik onlar açıklayacak diyorlar.”

İsmail bey o zaman sonuçlar belli ancak onay bekliyor bu açıklamaya göre .

hiç yoktan beklememize yeni bir umut daha eklendi. teşekkürler sayın yöneci:)

kardeşim başvuruları 21 ekimde başlamış 31 ekimdede bitmiş biz çok öndeyiz onlardan sınavı da hemen yapmışlar aralıkta başlamış bizimkinin her halükarda onlardan önce açıklanması lazım sınavdan öncede güvenlik soruşturması yapan sadece kültür bakanlığı herhalde

ama bizim güvenlik soruşturması 7 aydır devam ediyor. yani ilanımız temmuz da çıktı. gümrük ve ticaret bakanlığının ilanı ne zaman çıktı o önemli . kasım -aralık gibiyse biz öndeyiz. mülakat sonuçlarımız belli büyük ihtimalle zaten. sorunumuz güvenlik soruşturması.

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı (GTB) açıktan 763 kamu personeli alımı 21 Ekim ile 31 Ekim 2016 tarihleri arasında başvurular yapılmış. bizim bundan üç ay önce başladı maceramız.

en sonunda söylenecek şeyi söyledin kardeşim.

Ne kadar çok biliyorsunuz ya. Resmi iş bu tabiki olabilir. Bakın 2008’de olmuş http://pdb.kulturturizm.gov.tr/TR,15303/4b-sozlesmeli-personel-sozlu-sinavinin-iptaline-iliskin-.html

Paylaştığınız yazıdaki sınav yapılmadan iptal edilmiş. Yapılan bir sınav sırf yetkinlik az diye iptal edilmez. Bu tür olumsuz yorumları lütfen kendinize saklayın. 2 durum arasındaki farkı ilkokul çocuğu bile algılayabilir…

Bu iptalle şimdiki durumun uzaktan yakından alakası yok arkadaşlar iptal diye bir şey söz konusu olamaz kulak asmayınız.

Burada ortada bir mahkeme kararı var keyfi bir durum yok şu anda öyle bir durum var mı ?
Ancak; Devlet Personel Başkanlığının resmi internet sitesi olan http://www.dpb.gov.tr adresinde yayınlanan “Çok Önemli Duyuru”da, Danıştay Onikinci Dairesinin 14/12/2007 tarihli ve 2007/4100 Esas nolu kararı ile 06/06/1978 tarihli ve 7/15754 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe giren “Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar”a, 28/06/2007 tarihli ve 26566 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2007/12251 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile eklenen “Sınav Şartı” başlıklı ek madde 2 nin “(c) KPSS (B) grubu puan sırasına konulmak kaydıyla alım yapılacak her bir unvan için boş bulunan sözleşmeli personel pozisyonunun beş katına kadar aday arasından ilgili kurum ve kuruluşlar tarafından yapılacak yazılı ve/veya sözlü sınav başarısı sırasına göre yapılacak yerleştirme” hükümlerine yer veren (c) fıkrasının yürütülmesinin durdurulduğu belirtilerek, kapsama dâhil kamu kurum ve kuruluşlarının sözleşmeli personel alımlarında, mezkur esaslara ve ek madde 2’nin (a) ve (b) fıkralarına uygun olarak işlem tesis etmelerinin gerektiği ifade edilmiştir.

http://aregem.kulturturizm.gov.tr/TR,174983/28-subat-2017-tarihinde-1400-1600-saatleri-arasinda-mil-.html