Yazarların Kütüphanelerden Telif Alması Mümkün Mü?

Yazarların Kütüphanelerden Telif Alması Mümkün Mü?

Dünyada 1940’lardan beri uygulanan bir sistem var. Adına, Ödünç Kitap Verme Sistemi (Public Lending Right – PLR) denilen bu sistemle kütüphaneler okuyucuya ücretsiz kitap veriyor, ödünç verilen her kitap için yayın hakkı sahibine telif ödeniyor.

 Ülkemizde de uygulanması düşünülen bu sistemle korsan kitaba da yer kalmıyor.

Kütüphane deyince insanın aklına para kazandıran bir mekan gelmez, daha çok ödünç alma haneleridir onlar. Ülkemizde de daha çok genç üniversitelilerin ders çalışma alanları olarak hizmet verirler, bazı üniversite kütüphanelerinde kitaplara izinsiz dokunmak yasak dahi olsa. Bazı ülkelerde ise kütüphaneler, kitapların hak sahiplerine para kazandıran merkezler olarak ün salmış durumda. Türkiye’de kütüphanelerin durumu hepimizin malumuyken Avrupa Birliği (AB) başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde kütüphaneler hak sahiplerini zengin ediyor. 1940’lardan beri uygulanan Ödünç Kitap Verme Sistemi (Public Lending Right – PLR) sayesinde kütüphaneler para dağıtırken, hak sahipleri düzenli telif geliri elde ediyor.

Örneğin Finlandiya, kütüphanelerindeki kitaplardan bir yılda 8 milyon Euro elde ediyor. Finlandiya, 2018’de bu rakamı 14 milyon Euro’ya yükseltmeyi hedefliyor. Belçika’nın meslek birliği REPROBEL, 2015’te 30 milyon Euro copy right levy (telif bedeli) bedeli topluyor. Polonya, henüz yeni başlamış olsa bile bu sene kütüphanelerden 1,4 milyon Euro toplamayı başardı.

Halka ücretsiz kitap

Kültürel hayata destek için İskandinav ülkelerinde devletin verdiği milyonlarca Euro sayesinde hak sahipleri yeni eser üretmek için teşvik edilirken kitaplar da halka kütüphaneler aracılığıyla ücretsiz veriliyor. Türkiye hala korsanla savaşırken korsan kitapçıların bu ülkelerde yaşama şansı bile olmuyor.

Türkiye’nin korsan kitapla mücadele örgütü Türkiye Basım Yayın Meslek Birliği (TBYM) Genel Sekreteri Avukat Melahat Boran, hayata geçtiğinde Türkiye’de korsanı bitirecek lisanslama sistemin işleyişi hakkında şu bilgileri verdi: “Kısaca PLR-Public Lending Right olarak isimlendirilen Kamuya Ödünç Verme Hakkı, eserlerin kütüphanelerde ücretsiz bir biçimde halkın istifadesine sunulmasına karşılık hak sahiplerinin adil bir bedel alması hakkıdır. PLR 1940’lardan beri uygulanmaktadır. PLR’yi bir sistem olarak 1946 yılında ilk kez uygulamaya sokan ülke Danimarka.”

Ödünç verilme sıklığına göre telif

AB başta olmak üzere toplam 53 ülke, telif yasası ya da diğer yasalarında ödünç verme hakkını tanıyor. Genel olarak kullanılan iki ücret hesaplama yöntemi var. Hak sahiplerinin eserlerinin hangi sıklıkla kütüphanelerce ödünç verildiğine göre veya kütüphanelerde hak sahiplerine ait kitapların kaç kopyasının bulunduğuna göre hesaplanıyor. Alternatif olarak hak sahiplerine kütüphanelerde kitaplarının kaç kopyası bulunduğuna göre de ödemeler yapılıyor. Hak sahiplerine yapılan PLR ödemelerinin kitap satışlarına göre belirlendiği ülkeler de var. Her PLR sisteminin, ödeme yapılacak hak sahiplerinin nasıl belirleneceğine dair kendi kuralları var.

Türkiye Basım Yayın Meslek Birliği Genel Sekreteri Av. Melahat Boran, konuyla ilgili şu bilgileri veriyor. “Dünyaca bilinen ve tanınan yazarlarımızın artması, yabancı dillere çevrilerek farklı dillerde okunan eser sayılarımızın çoğalması, yayınevlerimizin dünyadan telif alan değil ayı zamanda telif satan konuma gelmesi, çeviri kitaptan ziyade kendi dili, milli ve manevi değerleri, kültür zenginlikleri ile edebiyatımızın hayat bulması için kütüphanelerde ödünç vermeden dolayı hak sahiplerine adil bir bedel ödenmesi elzem. Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğü’nün üzerinde çalışmaları devam eden Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nda gerekli değişikliklerin yapılacağına dair ümitvarız. Cumhurbaşkanı’mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın yazar, çizer, çevirmen, yayımcı ve sanatçılar gibi hak sahiplerini koruması bizim için çok mühim ve kıymetli. Emeği koruyan ve üretimi destekleyen devlet politikaları can suyu kadar vazgeçilmez. Çünkü ilim ve edebiyat eseri olmadan ne müzik ne sinema ne de tiyatro yapılabilir.”

29 bin kütüphanemiz 60,9 milyon kitabımız var

TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) verilerine göre Türkiye genelinde 2014 yılında 1 milli kütüphane, bin 121 halk kütüphanesi, 559 üniversite kütüphanesi ve 27 bin 948 örgün ve yaygın eğitim kurumu kütüphanesi olmak üzere toplam 29 bin 629 kütüphanemiz var. Milli kütüphane kayıtlı üye sayısı 28 bin 356, halk kütüphaneleri kayıtlı üye sayısı 1 milyon 209 bin 766 ve üniversite kütüphanesi kayıtlı üye sayısı 3 milyon 870 bin 112. TBYM verilerine göre, kütüphanelerdeki toplam kitap sayısı ise 60,9 milyon adet.

 Kaynak

8 comments

comments user
bahtsız

emir farzedelim ki metehan çıkarına göre oynadı.. lakin bu durumda çıkarı kesinlikle 2014le olması olurdıu çünkü iki yıldır puanını da sıralamasını da biliyoruz.. alınsaydı kesin atanırdı.

Burada bir hain arayacaksak 2 yıldır bu alımı beklediğimizi, aylar önce bize söz verildiğini bile bile daha 2016 sınavına bile girmeden 2016 ya kalsın diye uğraşanlar (2016 da sınava girdiği halde 2014 olmasını isteyen iyi yürekli arkadaşlar var tenzih ederim.)
Sırf bu 200 kişi nasılsa alınacak diye bizim 4. atama hakkımızı bakanlık elimizden aldı hem 200 ü almadı hem son atamamız gitti…

ve esas hain bence ilk 200 kişinin içinde olup da kılını kıpırdatmayan bir telefon açmaya bile tenezül etmeyenler.. ve bize destek veriyor gibi görünüp sırtımızdan vuran bakan 2014 le almaya uğraşıyoruz derken bile ortaya mülakat lafı atan derneğimiz.

BU SAATTEN SONRA YAPACAK BİRŞEY YOK ALLAHA DUA EDİYORUM. MADEM 2016 PUANINA KALDI UMARIM İLK 200 E GİRENLER AKBABA GİBİ BEKLEYENLER DEĞİL DE HAK KAVRAMINI BİLEN ASLIDA 2014 ÜN HAKKI OLDUĞUNU DÜŞÜNEN ARKADAŞLAR OLUR. VE UMARIM 2014 TE İLK 200 DE OLANLARDAN BU ALIM İÇİN ÇABALAYANLAR YİNE İLK 200 DE OLUR.

comments user
berivan

Metehan bize hiç bir zaman kesin net bilgi vermedi ki arkadaşlar. Hiç kimse vermedi bu bilgiyi. evet 2014 puanımız ne yazık kı heba oldu. Yazıklar olsun onca ınsan sınır hastası oldu 6 ayda. Ama elbet bir gün hak yerrini bulacaktır.

comments user
berivan

metehan ne yaptı şimdi ben anlayamadım. Ne haininden bahsediyorsunuz siz. Burda böyle insanlar hakkında yorum yapamazsınız. Hepimiz bir amaç için bir araya gelmiş meslektaşlarız. Bugün veya yarın hakkımızı alacağız. Hiçbirimizin suçu yok.

    comments user
    emir

    Hangi hak berivan verilmeyen hak mi.. Metehan konusuda anlaşılan bizi kandırmış metehan çıkarına göre oynamış. Bu 400 personel de yalan oldu 2014 puanı ile

comments user
Arzu

Metehan kendi ağzıyla itiraf etmiş ve diğer arkadaşlarda bunu gösterdikleri için Allah razı olsun.

comments user
emir

o zaman metehan içimizdeki hain mi?..

comments user
metehan

Ben burada her istenen bilgiyi verseydi benden iyisi olmazdı ne isaya ne musaya yarandim gruptada bir sürü laf yedim hala oradayım ama beni bulacak kadar zeki değiller

comments user
emir

Yani sözleşmeli alım olmayacak mi