Efes Celsus Kütüphanesi’ne yakışan bir kütüphane istiyoruz-İzmir-Selçuk
Tolga Mert adındaki bir tarihçi “SELÇUK, EFES CELSUS KÜTÜPHANESİ ‘ne YAKIŞAN KÜTÜPHANE İSTİYOR” adı ile bir Facebook grubu kurdu ve yaşadığı yerde bir kütüphane kurulması yönünde çalışmaların yapılmasını istedi. Mert, bu grubun açıklamasında da şunları ifade etti, “Celsus Kütüphanesi Milattan Sonra 135 yılında Roma’nın Asya eyaletinin bölge valisi “Tiberius Julius Celsus Polemaeanus onuruna oğlu “Gaius Julius Aquila tarafından taptırılmıştır. Bunu nereden mi biliyoruz? Kütüphaneye girerken sağ tarafta bir kısmı kırık olan yazıtta aynen şu şekilde yazmaktadır.
“ Asia prokonsul’ü Tibernus Julius Celsus Polemaeanus için, oğlu consul Tiberius Julius Celsus Polemaeanus kendi serveti ile Celsus kütüphane binasını, bütün dekorasyonu, sanat eserleri ve kitapları ile birlikte kurdu” yazmaktadır. Kütüphanenin tamamını kendi imkânları ile yapmasından ziyade sadece kitaplar için 25.000 altın para (günümüz 400.000 doları) bağışlamıştır. Bu bağlamda kütüphane içerisinde 12.000 rulo ve parşömen kitaplar bulunmaktaydı.
Dışarıdan bakıldığında 2 katlı bir yapı olmasına karşın içi 3 katlı idi. Muazzam mimarisi ile yetinilmemiş bir de ön cephesine dört adet kadın heykeli yerleştirilmiştir. Bu heykeller sırası ile Bilgeliği, Erdemi, Zekâyı ve İlimi simgelemektedir (Bu heykellerin orijinalleri Avusturya Efes Müzesi’nde ama bu ayrı mesele). Kütüphane yaklaşık 150 yıl işlevini sürdürebilmiştir. 262 yıllarında Gotların istilaları ile yağmalanarak hem içerideki sanat eserleri hem de kitaplar talan edilip yakılmıştır.
Mesele şu ki anlat anlat bitmez Celsus Kütüphanesi… Fakat bizim çıkarmamız gereken şey mimarisi osu busu değil. Efes hakkında hiçbir şey bilmesek bile kütüphanenin önünden baktığımızda ne kadar büyük bir medeniyetin içinde bulunduğumuzu anlarız.
Peki, geçmişimizde böylesine dolu dolu bir kütüphanemiz varken, şimdi yaşadığımız “Son Efes” kenti Selçuk’ta neden tarihimize yakışır kütüphanemiz yok? Zaman geçtikçe zamanda geriye mi gidiyoruz biz? Bir tane bile Julius Celsus ve oğlu gibi kitaplara, ilme sahip çıkacak birisi yok mu bu kentte? Var olan bir kütüphanemiz vardı belediyenin bünyesinde o ve kitapları da rafa kaldırıldı. Böyle bir tarihe yakışan bir kütüphane lazım. Kitaplara dokunmadan, kütüphaneye girmeden büyüyen bir nesil var şu an bu kentte. Kimse rahatsız olmuyor mu?
Diyeceksiniz ki kitaplar karın mı doyuruyor? Evet, karın doyuruyor. Aklı doyan birisi kendisinin de, kentinin de, ülkesinin de, insanlığın da karnını doyurmaya uğraş verir.
Yapalım hep birlikte Celsus Kütüphanesi gibi bir kütüphane, o zaman bu kente, bu kentin tarihine, insanlığa olan borcumuzu az da olsa ödemiş oluruz.
İlginize ve desteklerinize sunulur …
Tarihçi Tolga MERT
Yorum gönder