4 milyona yakın makaleyi açık erişime sunan aktivist-Aaron Swartz

4 milyona yakın makaleyi açık erişime sunan aktivist-Aaron Swartz

Meslektaşımız Zeki Çelikbaş, internette bilgi özgürlüğü ile açık erişimi savunan ve sansürün kaldırılmasına yönelik eylemleriyle tanınan Aaron Swartz hakkında ve açık erişime dair görüşlerini geçtiğimiz günlerde mesleki iletişim listemiz olan Kütüp_L’de dile getirdi. Açık erişim ile ilgili gerçeklere değinilen aşağıdaki yazıyı okumanız mümkündür:

“Açık Erişim deyince kahramanım diyebileceğim Aaron Swartz’ı ve görüşlerini aktaracağım bu yazıyı, adına düzenlenen hafta sebebiyle sizlerle paylaşıyorum. Aşağıdaki açıklamalar Açık Erişimde önemli gördüğüm bir kişiyi ve görüşlerini tanıtmak amacıyla yazdığım, yalnızca kendi görüşlerimi içeren bir yazıdır. Bağlı olduğum herhangi bir kurumun düşüncesini yansıtmamaktadır. Açık Erişimden çok bahsediyoruz fakat bu haraketin tarihçesini ve felsefesini ne kadar biliyoruz acaba? Açık erişim felsefesinin temelinde “Bilgiye erişim temel insan hakkıdır” düşüncesi yatar. Internet’ten de önce günümüzde açık erişilebilebilen arşivlere benzer sistemler oluşturulmuştur[1]. 90’lı yıllarda artık günümüz arşivlerine çok benzeyen sistemleri görürüz fakat ilginç bir şekilde hiçbirinin adında “Open” kelimesi geçmez. Bu ifade ilk olarak 1999 yılında “Open Archives Initiative” kurulması ile görülür ve bundan sonra yayılmaya başlar. Peki bu haraketi büyütenler kimlerdir?

Geçen hafta bütün dünya’da Aaron Swartz Günü kutlandı ve devamında Aaron Swartz Hackathon başlatıldı. Yalnızca 26 yıl aramızda yaşayan bu dahi genç dünyanın şu an kullandığı; RSS feed, Creative Commons, Açık Erişim, Internet Archive ve Open Library’in (ve kütüphanecilikle ilgili olmadığından burda saymadığım daha başka şeyler) oluşumuna katkı sağlamıştır. 15 yaşında hakemli bir dergide makalesi yayınlanan bir dahidir. Aaron Swartz kimi kütüphaneciler için bir hırsız kimisi için ise kahramandır. Wikipedia’da “bilgisayar programcısı, bilişimci yazar ve aktivist” olarak geçer. Evet yaşadığı kısa hayatı boyunca onu her zaman bizim adımıza meydanlarda görmek mümkündü. Aaron Swartz [2] hakkında Türkçe wikipedia’da kısa bir bilgi var fakat İngilizce sayfasında [3] ise kapsamlı bir hayat hikayesini bulmak mümkün.

Aaron Swartz hayatını açık erişime adamış ve bu yolda ölmüştür. İronik bir şekilde onu ünlü yapan eylemlerinden biri JSTOR veritabanından çaldığı (!) 4 milyon makaleyi halka açmasıdır. Dikkat ediyormusunuz burada bir köroğlu veya Robin Hood kahramanlığı yokmudur? Aslında bu haraket inanmışların “Gaye aracı meşru kılar” felsefesi değilmi? Aaron yollar gri, yeşil veya kırmızı değildi o tam anlamı ile açıklık için (Altın Yol) savaşıyordu. Yaptığı bu eylem için MIT bilgisayarlarını kullandı, hakkında davalar açıldı ve Amerikan gizli servisi tüm bu süreçte onu gizli olarak izledi. Hernekadar MIT daha sonra bu davadan çekildiğini açıklasa da Aaron bu baskılara dayanamadı ve 11 Ocak 2013 tarihinde yalnızca 26 yaşında iken intihar etti. Ömümünden sonra Amerikan Kütüphane Derneği (ALA) Aaron’u James Madison Ödülü ile onurlandırdı[4]. Bakınız bu ödül kimlere veriliyor; “Halkın yönetime katılımı ve hakemli bilimsel yayınların açık erişiminin açık sözlü savunucuları”

Hem MIT hem Amerikan Kongresi Aaron’un ölümünden sonra olayı araştıran komisyonlar kurdular ve tüm sonuçlar Aaron’u aklar nitelikteydi. Bu açıdan bakıldığında Açık Erişim’in yaygınlaşması aslında MIT’nin, CIA ve ABD Kongresinin Aaron’a bir özrü değilmidir acaba? Burada küçük bir paragraf açmak istiyorum, açık erişimde son zamanlarda “Makale İşlem Bedeli” (APC)[5] diye bir saçmalıktan bahsediliyor. Zavallı Aaron neyseki bunları duymadı ama gene de şimdi kemikleri sızlıyordur. Uğrunda ölüme gittiği halkın bilgiye sonsuz erişimi için şimdi kütüphaneciler yayınevleri ile pazarlıklar yapıyorlar. Aaron insanlığın ürettiği tüm bilgiyi halka koşulsuz açmaktan bahsederken günümüzde sevgili arkadaşlarımız ve saygın kütüphaneciler yayınevlerinin onlara sunduğu makale ücretlerini nasıl ödeyelim diye çözümler arıyorlar. Kütüphaneciler lütfen silkinin ve ne yaptığınıza bir bakın kazanılan bir savaşta bir cephe kaybedilmek üzere.

Aaron’un 2008 yılında yazdığı “Gerilla Açık Erişim Manifestosu”nu[6] okumakta fayda var sanıyorum. Dün gece bunu Türkçe’ye çevirmeye çalıştım. Ne yazık ki İngiliz’cem çok iyi değil, tam olarak değil fakat anladığımı yazdım. Birisi daha iyi çevirirse okumaktan mutluluk duyarım.

—————————————-
Gerilla Açık Erişim Manifestosu

Bilgi güçtür. Fakat tüm güçler gibi onu kendileri için saklamak isteyenler var. Dergiler ve kitaplarda yüzyıllardan beri yayınlanan dünyanın tüm bilimsel ve kültürer misarı artan miktarda sayısallaştırılıyor ve özel şirketler tarafından işleniyor. Bilimde en son gelişmeleri içeren makalelerimi okumak istiyorsun, Reed Elsevier gibi yayıncılara çok büyük paralar göndermen gerekiyor.

Bunu değiştirmek için mücadele verenler var. Açık Erişim Haraketi bilim insanlarının telif haklarını tamamen vermemeleri için yiğitçe savaştı, sonuçta çalışmaların bir kopyasının internette herkezin erişimine açık olmasını sağladı. Fakat en iyi senaryo ile bile bu gelecekteki çalışmalar için geçerli olacaktır. Şimdiye kadar yapılanlar ise kaybolacaktır.

Bu ödemesi çok yüksek bir bedeldir. Akademisyenleri işarkadaşlarının çalışmalarını okumak için para ödemeye zorlamak? Bütün kütüphaneleri taramak fakat yalnızca bu bilgiye google’dan erişmeye izin vermek? Bilimsel makalelere yalnızca Birinci Dünya’nın saygın üniversitelerinde olanların erişmesi, Peki ya Küresel Güney’de yaşayan çocuklar ne olacak? Bu çirkin ve kabul edilemez.

“Kabul ediyorum,” denilebilir, “fakat ne yapabiliriz ki? şirketler telifleri ellerinde tutuyor, erişim için korkunç büyük miktarlar kazanıyorlar, ve bu mükemmel bir şekilde yasal. – Onları durdurmak için yapacak birşeyimiz yok”. Fakat yapabileceğimiz bazı şeyler var, bazıları ise zaten yapıldı: Kavgaya geri dönebiliriz.

Bu kaynaklara erişimi olanlar – öğrenciler, kütüphaneciler, bilim insanları – size bir ayrıcalık verilmiştir. Dünyanın geri kalanının erişemediği bu bilgi ziyafetinin bileti sizin elinizdedir. Fakat bu yetkinliği yalnızca kendiniz için tutamazsınız. Bunu dünya ile paylaşma göreviniz var. Ve ne yapmalı; şifrelerinizi meslekdaşlarınız ile paylaşabilir, arkadaşlarınız için indirme yapabilirsiniz.

Bu arada dışarıda elleri kilitli olanlar boş boş duruyor değiller. Sen yayıncılar tarafından kilitlenen bilgiyi özgürleştirmek ve arkadaşlarınla paylaşmak için elini taşın altına koymak için çekiniyorsun.

Fakat tüm bu işlemler karanlıkta gerçekleşiyor, gizli yeraltında. Buna hırsızlık veya korsanlık denilebilir, ahlaken bir geminin yağmalanması, mürettabatının öldürülmesi ile içindeki bilgi hazinesinin paylaşımı ile eşdeğer tutulabilir. Ama paylaşım ahlaksız değil – ahlaki bir zorunluluktur. Yalnızca açgözlülük ile gözleri kör edilenler bir arkadaşının kopya isteğini reddedebilir.

Büyük şirketler, tabiki, açgözlülük ile kör edilmiştir. Faaliyet gösterdikleri alanın kanunları bunu gerektirir – Onların hissedarları azı için isyan ederler. Onlar ve politikacılar, ki onlara münhasır güc veren yasaları yapanlar yalnızca kimin kopyalayacağına karar veriyorlar.

Haksız yasaların takip edildiği yerde adalet yoktur. Şimdi aydınlanma zamanı, büyük sivil itaatsizlik geleneğimizle, muhalefet beyannamemizi bu halk kültürü hırsızlarına beyan edelim.

Nerede saklanıyorsa saklansın, bilgiyi almalıyız, onu dünya ile paylaşmak için kendi kopyamızı yapmalıyız. Telif hakkı dışında tutulan herşeyi almalı ve arşive eklemeliyiz. Bizim gizli veritabanlarını satın almak ve web’e koymamız gerekir. Bilimsel dergileri indirmeli ve makaleleri paylaşım sitelerine yüklemeliyiz. “Açık Erişim Gerillası” için savaşmamız gerekir.

Dünyada yeteri kadar olduğumuzda, bilgiyi özelleştirenlere karşı yalnızca güçlü bir mesaj göndermekle kalmayacağız – onu geçmişe gömeceğiz. Bize katılacak mısın?

Aaron Swartz
Temmuz 2008, Eremo, İtalya
————————————–

Hackathon, bilgisayarcılar ve diğer katılımcıların belirli bir proje için kod yazmazı ve yarışmasıdır. Genellikle bir gün veya hafta sürer. Bilgisayarcılar belirli bir hedef için belirli gruplara katılır ve kod yazarlar. Bu haftaki hackathon’da kütüphaneler, Açık Erişim, OpenLibrary ve halk için birşeyler yapılacaktır.”

Kaynak: Zeki Çelikbaş

Yararlandığı Kaynaklar

[1] http://legacy.earlham.edu/~peters/fos/timeline.htm
[2] https://tr.wikipedia.org/wiki/Aaron_Swartz
[3] https://en.wikipedia.org/wiki/Aaron_Swartz
[4] https://en.wikipedia.org/wiki/James_Madison_Award ve http://www.ala.org/awardsgrants/awards/193/winners/2013
[5] https://en.wikipedia.org/wiki/Article_processing_charge
[6] http://archive.org/stream/GuerillaOpenAccessManifesto/Goamjuly2008_djvu.txt