Van’da 2011 yılında meydana gelen depremlerden sonra birçok binası hasar gören ve merkezi kütüphanesi yıkılan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesinde (YYÜ) yeni bir kütüphane yerine ikinci bir camiinin inşaatına başlandı. Cami için yardım da toplanması öğrenciler tarafından tepkiyle karşılandı. Öğrenciler üniversite kampüsünde tüm yapıların ihtiyaca göre inşa edilmesini ve öncelikli ihtiyaçlarının ikinci camii değil kütüphane olduğunu vurguladı.

4 YILDA BİTİRİLEMEDİ
Van’da 2011 yılında meydana gelen depremlerden sonra ağır hasar gören ve daha sonra yıkılan YYÜ merkezi kütüphanesi depremin ardından 4 yıl geçmesine rağmen halen yapılamadı. Kütüphane binasının yıkılmasının ardından kütüphaneye ait on binlerce kitap uzun bir süre kolilerde muhafaza edildi. Daha sonra ise tasnif işlemleri yapılan kitaplar İlahiyat Fakültesi ve Tıp Fakültesi Morfoloji bölümlerinde açılan geçici kütüphanelere verildi. YYÜ Rektörü Prof. Dr. Peyami Battal ise kendisine merkezi kütüphanenin ne zaman yapılacağını soran akademik personel ve öğrencilere her platformda kütüphane projesinin hazır olduğunu ve ihale yapılır yapılmaz kütüphanenin yapılacağı cevabını verdi.

BİR NESİL KÜTÜPHANESİZ MEZUN OLDU
Depremin olduğu yıl YYÜ’yü kazanan ve bu yıl mezun olan binlerce öğrenci üniversite kütüphanesinden faydalanamadan mezun oldu. Bu yıl hemşirelik bölümünden mezun olan ve üniversite kütüphanesinden hiçbir şekilde faydalanamayan öğrencilerden sadece birisi olan Başak Kuhak, “Kütüphane yapılmadan ikinci caminin yapılması tartışmaya açık değildir” dedi. Üniversite yönetiminin ikinci cami inşaatı ile neye daha çok önem verdiğini açık bir şekilde ortaya koyduğunu söyleyen Kuhak, “Eğer amaçları tek tip nesil yetiştirmek olmasaydı öğrencilerin farklı fikirler edinebilecekleri bir kütüphane kurarlardı ki kütüphanesiz üniversite tam anlamıyla üniversite sayılabilir mi?” dedi.

Bu yıl YYÜ’den mezun olan Fatma Bayğut ise üniversitenin gereksiz betonlaştırılmasından şikayetçi. Bayğut “Kampüs içerisinde işlevsiz birçok büyük bina yapılacağına öncelikli olarak bir kütüphane yapılması gerekir. Üniversite daha fazla yeşil alana sahip olması gerekir” dedi.
Üniversite yönetiminden gelecek baskıdan dolayı soyadının açıklanmasını istemeyen eğitim fakültesi öğrencisi Yunus da “Dini ibadetlerimiz için büyük bir camimiz var. Aynı şekilde bilimsel araştırmalar yapabileceğimiz bir kütüphanemiz de olabilirdi” dedi. Üniversite yönetiminden kütüphane istediklerinde kendilerini fakültelerdeki küçük ve yetersiz kütüphanelere yönlendirmelerine tepki gösteren Yunus, kendi ihtiyaçlarını karşılayacak kütüphaneler istediklerini söyledi.

CAMİYİ KİM YAPIYOR?
Aradan geçen 4 yılın ardından kütüphane için adım atılmazken, üniversitede ikinci bir cami inşa ediliyor. Üstelik Zeve kampüsündeki ikinci cami için yardım toplanıyor. Caminin tamamlanması için kampüs içerisine “Kampüs Yeni Camii inşaatı yardımlarınızı bekliyor! Sayın üniversite personelleri ve hayır sahipleri camiimiz sizin yardımlarınızla inşa ediliyor. İnşaatın devamı için acil yardımlarınızı bekliyoruz” yazılı, Camii Derneği imzalı pankartlar asıldı. Caminin kim tarafından yapıldığını öğrenmek için telefonla aradığımız YYÜ Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanlığı yetkilileri bize konu hakkında herhangi bir bilgi veremeyeceklerini belirtti. Üniversite arazileri içerisinde yapılan bu caminin kim ya da kimler tarafından yapıldığı şimdilik gizemini koruyor.

‘ŞANTİYE’ KAMPÜS
YYÜ Zeve kampüsü, depremin ardından hasar gören binaların güçlendirme inşaatı tamamlanmasına rağmen üniversite hâlâ şantiye alanı halinde ve öğrenciler, personeller o şantiye alanları içerisinden fakültelerine gitmek zorunda bırakılıyor. Ayrıca kampüs içerisinde temeli kazılan iki binanın ne olacağı bilinmiyor. İsminin açıklanmasını istemeyen bir rektörlük personeli, üniversitede yapılan birçok yapının son ana kadar ne amaçla kullanılacağının belli olmadığını, ihtiyaca göre değiştiğini ifade etti.

TEKNOKENT HIZI!
Üniversite içerisinde bir taraftan üniversite öğrencilerinin ve akademisyenlerin acil ihtiyacı olan kütüphane ve yemekhane inşaatları sürekli, “ihale yapılamıyor” bahanesi ile ertelenirken diğer yandan Teknokent binası hızlı bir şekilde bitirilerek hizmete sokuldu. Üniversite yönetiminin kütüphane inşaatına başlamak yerine Teknokent inşaatını bitirip hizmete sokması akıllara “Teknokent kütüphaneden daha mı önemli” sorusunu getirdi?

Kaynak: http://www.evrensel.net/