Türkiye’de Kütüphanelerin Geleceği-Prof. Dr. Bülent Yılmaz
[avatar user=”bulentyilmaz” /]
Prof.Dr.Bülent YILMAZ
Hacettepe Üniversitesi BBY Bölümü Öğretim Üyesi
Çalışmakta olduğumuz ve “Halk kütüphanelerinin geleceği” üzerine bir araştırma çerçevesinde dikkatimi çeken bir yaklaşımı sizlerle paylaşmak isterim.
Genelde iki görüş olduğu bilinir: “Gelecekte kütüphaneler olmayacaktır.” (Özellikle bilgi erişimin bilgi ve iletişim teknolojileri nedeniyle daha kolay, hızlı gerçekleşmesi ve kişiselleşmesinden dolayı) Ya da tam tersine; “Gelecekte kütüphaneler toplumun hayatında daha güçlü biçimde yer alacaktır.” (Kütüphanelerin bilgiye erişimde eşitlik olanağı ve toplumsal iletişim sağlayacaklarından dolayı) Ancak dikkati çekmek istediğim ve bana daha gerçekçi görünen “Geleceğin kazanan kütüphaneleri olacak ancak aynı zamanda kaybedenleri de.” Yani, değişime uyum sağlayan kütüphaneler varlıklarını sürdürecek, uyum sağlayamayanlar ise yok olacaktır. “Toptan varolacak ya da yok olacaklar” öngörüsünün dışında bir yaklaşım yani. Elbette sorun “değişime uyum sağlamanın gerekleri“. Bunu üzerinde tartışmalıyız.
Aslında konu, her ne kadar halk kütüphaneleri üzerine de olsa tüm kütüphane türlerini ilgilendiren canlı bir konudur. Ayrıca güzel ve anlamlı bir panel ve hatta sempozyum konusu olabilir. “Türkiye’de Kütüphanelerin Geleceği” Bu çerçevede politikalar, stratejiler, yaklaşımlar, olasılıklar, gelecekte kütüphaneleri belirleyen toplumsal, ekonomik, eğitimsel ve kültürel koşullar gibi unsurlar ele alınabilir ve bir politika önerisi geliştirilebilir. Bunun Türkiye için gerekliliği ortada. Birçok ülke bu konuyu ciddi olarak ele almakta ve politikalar geliştirip uygulamaya çalışmaktadırlar. Kütüphanelerimizi günlük ve kişisel kararlarla, kendiliğindenlik haline bırakmak çok olumsuz sonuçlara yol açacaktır. Konu popüler görünmekle birlikte ciddi bir konudur.
Geleceğe hazırlanmamak, onu kaybetmek anlamına gelecektir.
Umarım sorumluluğu olanlar bunun farkındadır.
Halk ve okul kütüphanelerinde kütüphanecisi olmayan/çok az olan ve daha kötüsü bunun farkında olmayan bir ülkede fantazi mi yapıyoruz acaba?
1 yorum