Kürtçe kitaba talep az
Türkiye’de değişen siyasi ortam ve demokratikleşme adımlarıyla son 10 yılda Kürtçe üzerindeki kısıtlamalar önemli ölçüde kalktı. Al Jazeera Türk, Kürtçe kitaplara ilgiyi Diyarbakır’daki Kürtçe yayınevi ve kitapçılarda araştırdı. Yayınevi sahipleri, satışlarda son yıllarda özellikle çözüm süreciyle birlikte kısmi artış yaşandığını ama istenilen düzeyde olmadığını söylüyor. Yayınevlerin kitap satışlarının canlanması için hem belediyelerden hem de hükümetten beklentileri var.
Bu yayınevlerinden biri Lîs. 2004’te kuruldu. Sahibi aynı zamanda Kürtçe yazan Lal Laleş. Yayınevi sadece Kürtçe kitap basıyor, ama kitabevinde Türkçe kitaplar da satılıyor. Şu ana kadar 225 ayrı türde 225 bin Kürtçe kitap bastı. Lal Laleş, son yıllarda Kürtçe’nin seçmeli ders olması, üniversitelerde Kürt dili ve edebiyatı bölümlerinin açılmasıyla kitap alımında bir kıpırdanmanın olduğunu hatırlatıyor. Kürt yazar sayısal bir artışın ise yaşanmadığını dile getiriyor.
Sadece yedi kitapçı var
Lal Laleş’e göre talep azlığının çeşitli sebepleri var:
Öncelikli olarak Kürtçe yayıncılığın sektör olarak sorunları var. Kürtçe yayıncılar birliği yok. Reklam, tanıtım, dağıtım sıkıntıları var. Kitapçı ağı yok. Kürtçe kitap satan kitabevi sayısı çok az. Türkiye’de sadece Diyarbakır, Batman, Van, Kızıltepe, Mardin, Cizre ve İstanbul’da Kürtçe kitap satan kitapçılar var. Yedi kitapçı üzerinden dili, edebiyatı nasıl var edebilirsiniz ki? Kürtçe kitapları görünür kılabilecek yöntemlerden yoksunuz.
‘Devlet çeviri desteği versin’
Kürt yazarın önerisi, acil olarak Kürt Yayıncılar Birliği’nin kurulması, Kürtçe kitapları dağıtacak bir dağıtım şirketi ve kitabevleri zincirinin kurulması. Yayınevi sahibi Laleş’in rağbetin artışı için hem yerel yönetimlerden hem de devletten talepleri şunlar:
Devletin Türkçe kitap dağıtan seyyar kütüphaneleri var. Kürtçe kitaplar için de bunu yapsın. Kürtçe kitaplar kütüphanelerde de yer alsın. Türkçe kitapların Kürtçe’ye çevrilmesi için destek versin. Kültür Bakanlığı bünyesinde Kürt diliyle ilgili ayrı bir birim oluşturulmalı. Devlet Tiyatroları’nda Kürtçe oyunlar oynanmalı. Belediyeler de şehirlerde 50’ye yakın satış noktaları oluşturmalı. Kürt yayıncılarla yerel yönetimler işbirliği yapmalı.
Bir diğer Kürtçe yayınevi Belki. Sahibi Kürt yazar Rênas Jiyan. 10 yıl önce kurulan yayınevi sadece Kürtçe kitap basıyor. Yayınevinin şu anda piyasada 60 türde yaklaşık 90 bin Kürtçe kitabı bulunuyor. Daha çok roman, şiir satılıyor. Rênas Jiyan’a göre Türkiye’deki Kürt nüfusa göre sayı hayli az. Belki’nin sahibi, bunun nedenini Kürtçe’nin yıllarca yasaklı olması, çatışmalı ortam ve alım gücünün azlığına bağlıyor.
Rênas Jiyan Kürtçe yayınevi olarak özellikle bandrol alma konusunda sıkıntı yaşadıklarını belirterek, “Bunun için Ankara’ya başvuruyoruz. Bazen birkaç ay onay çıkmıyor. Oysa bandrol il kültür müdürlüğü tarafından verilirse daha rahat edeceğiz” diyor.
‘Kürtçe eğitim olmadan satış artmaz’
Kürtçe kitap basan bir diğer yayınevi Avesta. 1995 yılında İstanbul’da kurulan yayınevinin Diyarbakır sorumlusu Songül Keskin. Dört kitapla yayın hayatına başlayan yayınevinin aynı adla kitabevi de bulunuyor. Şu ana kadar 500 kitap bastı. Bunlardan 250’si Kürtçe. Songül Keskin satışlar konusunda “Diyarbakır için iyi ama genel olarak iyi değil” diyor. Kitapların fazla getirisinin olmadığını ama zarar da etmediklerini dile getiren Keskin “Eğitim dili olmadan satışların artması çok zor” görüşünde.
Avesta Kitapevi’nin satış elemanı Hafize Uyanık, en çok sattıkları türün Kürtçe roman, öykü ve şiir kitapları olduğunu söylüyor.
Kürtçe kısıtlamaların kaldırılması
İlk olarak AB üyelik süreci kapsamında 2004’te Kürtçe özel kursa izin verildi. 2012’de 4+4+4 eğitim reformu kapsamında Kürtçe seçmeli ders uygulaması geldi. Aynı yıl üniversitelerde Kürtçe lisans eğitiminin önünü açan yasal adımlar atıldı. 30 Eylül 2013’te açıklanan demokratikleşme paketi ile özel okullarda Kürtçe eğitimi serbest oldu. Ayrıca bu paketle yasaklı Kürtçe harfler W X Q harflerin kullanımı da yasak kapsamından çıkarıldı.
Kaynak: http://www.aljazeera.com.tr/
Yorum gönder