Fısıltıyla konuşulan, sessizliğin hakim olduğu kütüphane imajı tarihe karışıyor. Farklı ihtiyaçlara cevap vermeyi amaçlayan modern kütüphanelerde, okurlar fikir alışverişinde bulunabiliyor, kitaplar üzerine söyleşebiliyor. Başkentin kalbinde günde binlerce kişinin girip çıktığı ve öğrencilerin yer bulabilmek için erken saatlerde kapısında kuyruk oluşturduğu Adnan Ötüken İl Halk Kütüphanesi, önümüzdeki yıla kadar devam edecek tadilatın ardından Avrupa standartlarında farklı salonlara kavuşmayı planlıyor.

Kütüphanenin müdürü Suna Güneş Gerçik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçmişte, kütüphaneyi çoğunlukla araştırma yapan insanların kullandıklarını ve onların da konsantrasyonlarının bozulmaması için sürekli sessiz bir ortam oluşturulduğunu söyledi.

Gerçik, “Yeni konsept kesinlikle bu şekilde değil, artık farklı salonlar var. Sessiz çalışmak isteyen sessiz salona geçebilir ama bizim ödünç verme salonumuz sessiz değil çünkü insanlar sürekli iletişim kurmak ve kitaplarla ilgili birbirleriyle görüş alış verişinde bulunmak istiyorlar” dedi.

-Her yaş grubuna ayrı kütüphane

Gerçik, anaokulu çağındaki çocukların bile kütüphanelerinden faydalandığına dikkati çekerek, “Bu anlamda bizim kütüphanelerimizde sessiz olmak koşulu yok. Buradaki çocuklardan sessiz olmalarını bekleyebilir misiniz. ‘Burada sessiz olacaksın’ diye bir dayatmada bulunursak, çocuklar geri adım atar” değerlendirmesinde bulundu.

Gelişmiş ülkelerde hayatın içinde bir mekan olarak içselleştirildiğini, annelerin bebeklerini emzirmek için dahi kütüphanelere geldiğini söyleyen Gerçik, Türkiye’de de kütüphaneleri hayatın bir parçası haline getirmeyi amaçladıklarını ifade etti.

Gerçik, Avrupa’da yaş gruplarına göre ayrılmış hizmet bölümleri bulunduğuna da işaret ederek, çocuk ve gençlik bölümlerinin aktif olacağını kaydetti.

-“Evlerindeymiş gibi”

1922 yılında kurulan ve koleksiyonunda 500 bin kitap ve süreli yayın bulunduran kütüphanenin, müzik albümleri ve film DVD’leri gibi kitap dışı materyallerle ilgili koleksiyon geliştireceklerini müjdeleyen Gerçik, bu projelerin alt yapı çalışmalarını hazırladıklarını, 2015’te de hem koleksiyonun oluşturulması hem de mekanların dizayn edilmesinin sağlanacağını söyledi.

Böylece kütüphaneyi zorunlu olarak kullanan az sayıda kişinin yanı sıra “Her yaş grubundan insanın kendilerini evlerindeymiş gibi hissedebilecekleri bir yaşam alanı oluşturacağız çünkü kütüphanelerin asıl sloganı hayat boyu öğrenmedir” görüşünü dile getirdi.

Kaynak: http://www.memleket.com.tr/