Meclis Kütüphanesi nadire eserlere de ev sahipliği yapıyor

Meclis Kütüphanesi nadire eserlere de ev sahipliği yapıyor

Osmanlı – Rus Savaşı’nda Sibirya Krasnoyorsk tutsaklar kampında Türk esirler tarafından çıkartılan Vaveyla dergisinden, Buhara’daki Müslümanlar tarafından TBMM’ye hediye edilen el yazması Kur’an-ı Kerim’e kadar çok sayıda nadide eser Meclis Kütüphanesi’nde bulunuyor. Büyük Okuma Salonu’nun altında bulunan 4 katlı depolarda, 350 bin kitaba ev sahipliği yapan Meclis Kütüphanesi’ne her yıl 10 bin yeni kitap girişi oluyor. 

Temel amacı Parlamenterlerin ihtiyaç duyabilecekleri kaynakları sağlamak olan Meclis Kütüphanesi, zeminin altındaki 4 kat deposunda çok zengin bir koleksiyonu da barındırıyor. Kütüphane ve çalışma sistemi hakkında bilgi veren TBMM Kütüphane ve Arşiv Hizmetleri Başkanı Mehmet Toprak, Okuma Salonu’nun altında bulunan 4 katlı deponun 350 bin kitaba ev sahipliği yaptığını, her yıl 10 bin yeni kitap girişi bulunduğunu aktardı. Kapalı raf sistemi uygulandığı için depolara sadece görevlilerin girebildiğini dile getiren Toprak, “Yangın ve benzeri risklere karşı kullanmadığımız andan itibaren deponun elektrik ile tüm ilişiği kesiliyor.” dedi.

Her yıl 10 bin yeni kitap girişi dolayısı ile depolarda ciddi anlamda bir doluluk olduğunu ifade eden Toprak,“Bu da sizi mekan arayışına sevk ediyor. Özellikle kitap depolarımız için yer arayışımız öteden beri var. Bu konuda Meclis’te bir çok girişimde bulunulmuş ama bugüne kadar henüz somut adım olmamakla birlikte arayışlarımız sürüyor. Öyle zannediyorum ki yakın zamanda Meclis Kütüphanesi de kendine özgü, müstakil bir binaya taşınacak.” diye konuştu.

KOLEKSİYON, DERLEME, BAĞIŞ VE SATIN ALMA YOLU İLE OLUŞTURULUYOR

Toprak, derleme, bağış ve satın alma yolu ile gelen kitap ve yayınlardan oluşan koleksiyonda, daha çok yasamaya dönük çalışmalarda ihtiyaç duyulan kitaplar bulunduğunu dile getirdi. Toprak, “Parlamenterin yasamaya dönük çalışmalarında ihtiyaç duyduğu bir kitap eğer koleksiyonumuzda yoksa, piyasadan satın alınabiliniyor. İsterse yurt dışında basılmış olsun, fark etmez. Bu bir süreli yayın ise abone olunabiliniyor. Zaman zaman, talep olmasa da, ihtiyaç olabileceğini düşündüğümüz yayınlar da var. Bunları da önceden tespit edip koleksiyona kazandırmak için girişimleri başlatıyoruz.” dedi.

Meclis Kütüphanesi’nden öncelikle milletvekillerinin ve Meclis çalışanlarının faydalanabildiğini dile getiren Toprak, “Meclis dışından gelen, dış araştırmacı dediğimiz araştırmacılar da, ihtiyaç duydukları yayın yalnızca Parlamento Kütüphanesi’nde ise yani başka bir yerde bulamadılarsa, başvurabiliyor. Bu kişilerin başvuru şartları ise biraz farklı. Taleplerini yazılı olarak bize ilettiklerinde kütüphaneye giriş kartı çıkartıyoruz. 30 gün süre ile bunu kullanabiliyorlar. Bir 30 gün daha ihtiyaç doğrultusunda uzatabiliyoruz.” ifadesini kullandı. Dış araştırmacıların kaynaklardan sadece kütüphane içinde yararlanabildiğini belirten Toprak, “Yayının telif sıkıntısı yok ise dijital kopya da verilebiliyor.” şeklinde konuştu.

MECLİS-İ AYAN VE MECLİS-İ MEBUSAN’A AİT TUTANAKLAR DA BULUNUYOR

Kütüphanede Meclis-i Ayan ve Meclis-i Mebusan dönemlerinden tutanaklar da bulunduğunu belirten Toprak, “Bu eserlerin dili Osmanlıca. Osmanlıca yayınlarımızın çoğunu elektronik ortama aktarmaya çalışıyoruz. Son zamanlarda bunlardan bir kısmını da internetten açtık. O dönemde yayınlanmış basılı dergiler, resmi gazeteler… Bunların da dili Osmanlıca. Koleksiyonumuzda bunlarda mevcut.” dedi.

KOLEKSİYONUN EN ÇOK İLGİ ÇEKEN ESERLERİNDEN BİRİ VAVEYLA

Koleksiyonda çok sayıda nadir eser de bulunduğunu kaydeden Toprak, bunların birinin Osmanlı –Rus Savaşı’nda esir düşen Türk askerlerinin kendi el yazıları ile hazırladıkları Vaveyla adlı dergi olduğunu aktardı. Toprak, “Bu koleksiyonumuzun en çok rağbet gören, ilgi çeken eseri. Bunlar hem Osmanlıca hem de el yazısı. Rus cezaevlerinde mahkum esir Türkler böyle bir dergi ile düşüncelerini, duygularını yazmışlar. Bunu da o dönem, ulaşabildikleri yerlere ulaştırmışlar. Bundan haberdar olanlar merak edip geliyor. Bazen yurt dışından da kopya almak isteyen, görmek isteyenler oluyor.” diye konuştu.

BUHARALI MÜSLÜMANLARIN TBMM BAŞKANLIĞI’NA GÖNDERDİĞİ EL YAZMASI KUR’AN-I KERİM

TBMM Kütüphane ve Arşiv Hizmetleri Daire Başka Yardımcısı Tuncer Yılmaz da, koleksiyonda bulunan diğer bazı nadir eserler hakkında bilgi verdi. Buhara’dan TBMM’ye gönderilen Kur’an-ı Kerim’in de el yazması olması nedeniyle tek kopya olduğunu söyleyen Yılmaz, “Bu Kur’an Buhara’daki Müslümanlar tarafından TBMM açıldığında, TBMM Reisliği’ne hediye olarak gönderilmiştir.” dedi.

1822 YILINDA YAYIN HAYATINA BAŞLAYAN JOURNAL ASIATIQUE

Fransa’da 1822 yılında yayın hayatına başlayan çeşitli dillerde kaleme alınmış Journal Asıatıque adlı derginin de koleksiyonda öne çıkan eserler arasında bulunduğunu aktaran Yılmaz, “Bu eser dünyada çok az kütüphanede tam seri olarak bulunabiliyor ki, bunlardan biri biz, diğeri de doğal olarak Fransız Milli Kütüphanesi. Journal Asıatıque, Avrupala oryantalistlerin Doğu ülkelerindeki, özellikle Osmanlı İmparatorluğu, İran ve Arap Yarımadası’ndaki ülkeler üzerinde yaptıkları faaliyetlerin ve incelemelerin yayınlandığı, analiz edildiği bir kaynaktır. Oryantalistler bu bölgelerde yaşayan toplulukların düğün adetlerini, bayram adetlerini tüm toplumsal niteliklerini inceleyerek burada yayınlamışlar. Sanıyorum bizleri çözümlemeleri bu tür kaynakları incelemelerine bağlı olarak gelişiyor.” şeklinde konuştu.

5 BİN NADİR ESER

Meclis Kütüphanesi’nin bunlar dışında çok sayıda nadir esere de ev sahipliği yaptığını kaydeden Yılmaz, şöyle devam etti: “Kütüphanemiz, İstanbul’dan, Meclis-i Ayan ve Meclis-i Mebusan kütüphanelerinden bize intikal etmiş 5 bin civarında nadir esere de sahiptir. Bunların hepsinin içerisinde Meclis-i Mebusan ve Meclis-i Ayan damgaları görülebilir. Bu nedenle çok özel bir koleksiyonumuz var. Sadece yasamaya destek verecek koleksiyon oluşturmanın dışında, bunların nadirliğinin de bilinci içindeyiz. Analog teknolojilerle çalıştığımız dönemlerde yıllarca bunları mikrofilm üzerinden hizmete sunduk. Korumaya almak için mümkün olduğunca kitaplar depodan dışarı çıkartılmadı, el sürülmedi. O nedenle bu yıllara kadar temiz şekilde ulaşabildi. 2005 yılından itibaren dijital teknolojilerin bize müsaade etmesi ve teknolojinin gelişmesi ile dijital teknolojiye geçtik. Nadir eserlerimizin yüzde 50’ye yakın kısmı, bilgisayar ortamına aktarıldı ve kullanıcılarımızın erişebileceği, yararlanabileceği standartlarda hizmete sunuldu.”

“DÜNYANIN SAYILI SÜRELİ YAYIN KOLEKSİYONUNA SAHİBİZ”

TBMM Kütüphanesi’nin sayılı süreli yayın koleksiyonuna sahip olduğunu da sözlerine ekleyen Yılmaz, “1700’lü yılların sonlarına ulaşan gazete koleksiyonumuz var. Bunlar Amerikan gazeteleri, Fransız gazeteleri, Alman gazeteleri… Osmanlı coğrafyasında yayınlanmış olan gazeteler de var bunların içerisinde; Tasvir-i Efkar, Tevhid-i Efkar gibi. Bunların hepsi mikrofilm üzerinde kayıtlı. Henüz dijital ortama aktarılmadı. Mikrofilm okuma cihazları ile kullanıcılarımızın hizmetine sunulabilmektedir.” dedi.

VAVEYLA DERGİSİ’NDE ÇIKAN BİR ŞİİR

Devr-i gerdunla bu an Behçet’e oldu nihad

Böyle edvar görmemiş olsa gerek mazi maad

(Bu an dönen dünya ile Behçet’e (sevince) huy oldu; mazi ve ahret böyle devirler görmemiş olsa gerek)

Öyle bir ahd-ı hamaset ki vücud-ı devleti

Akibet te’yid edip mazlumları aldı murad

(Kutlu varlığı öyle bir cesaret yemini haline geldi ki, sonunda mazlumları kuvvetlendirip onların muradını (hakkını) aldı)

Vasfını i’lam müşküldür o ulvi sahnenin

Ser-te-ser rayat-ı istiklal ile dolmuş bilad

(Memleketler, şehirler baştan başa bağımsızlık bayrakları ile öyle dolmuş ki, bu yüce manzaranın tarifini yapmak zordur)

Tahtını eflaka teşbih eylesen gazimizin

Tam dokuz resm-i cülusun sayiri ali-nijad

(Tam dokuz taht merasimini seyreden yüce soylu gazimizin tahtını göklere benzetsek)

Gerçi bünyad-ı vatan azasına çökmüş zalam

Bu husufdan sonra lem’-ı bedr-i envar müstezad

(Her ne kadar vatanın esas parçalarına karanlık çökmüşse de bu ay tutulmasından sonra ayın ışıklarının parlaklığı artacaktır)

Bir vakit muhkir-alud-fütur idi Osmaniyan

Ba’d ez-in etse ne var İslam’a her kes inkiyad

(Bir vakit Osmanlılar gayretsizlik alçaklığına bulaşmıştı, bundan sonra herkes İslam’a boyun eğse ne var?)

Ruh-ı cavid nefh ile tal’at kulub-ı ümmete

Nur-ı cemal ile hem etdi bütün afakı şad

(Ümmetin kalplerinin aydınlık yüzüne sonsuz ruhu üflemeyle yüzlerini nurlandırarak bütün ufukları sevindirdi)

Münteşir aktar dura dura İslam askeri

Bir yığın eclafa karşı saf tutar misl-i pulad

(İslam askeri her tarafa dağılıp durarak bir yığın edepsizliğe karşı bir demir gibi saf tutar)

Eşk-ab-ı me’yus ya hun seyl-asa bugün

Zeyt-i misbah-ı beka ikad edende ittihad

(Bugün ümitsizlik gözyaşları sel gibidir; (sadece) birlik daim olma kandilinin yağını tutuşturur)

Hakkı faik milletin sername-i garrasıdır

İzzet u iclalini tevkir eder ehl-i sevad

(Yüce milletin hakkı öyle şa’şaalı bir önsözdür ki, yazarlar onun değerine ve büyüklüğüne saygı gösterir)

Bak vehib kudretin pertev-feşan-ı iclaline

Etmiş ihsan şanlı serdarlar ona Rabbü’l-İbad

(Bak, bağışlar bağışlayan kudretin ışıklar saçan büyüklüğüne ki, kulların Rabbı, ona şanlı kumandanlar ihsan etmiş)

Cilve-i takdir esaret gam yemez arif buna

An-karib rah-ı safa-bahşa olur elbet küşad

(Esaret kudretin cilvesidir; arif olan bundan dolayı gam yemez, rahatlık yolu elbette çok geçmeden açılır)

Nuriya tarihini cevherle yaz Hakanının

Kavmi naci mülki muhyi seyf-i enverle Reşad

(Ey Nuri! Padişahın, yani en nurlu kılıçla kavmini kurtaran, devleti canlandıran Sultan Reşad’ın tarihini mücevherle yaz)

Nuri (Vaveyla, 1333, Numara: 69, s:807).

Kaynak: http://www.bugun.com.tr/