Cumhuriyet gazetesinden Selda Güneysu‘nun yaptığı haber, kütüphanelerin kapatıldığı gerçeğine işaret etti. Türk Kütüphaneciler Derneği(TKD) Başkanı Ali Fuat Kartal’ın gazete ile paylaştığı raporda, ülke genelindeki kütüphanelere yönelik yok etme ve önemsizleştirmenin altı çiziliyor. Kütüphanelerin yaşamın içine çekilen merkezler olması gerekirken, sistem nedeniyle yalnızca “ders çalışma yeri” olarak kullanıldığını belirten TKD, raporda, 4+4+4 eğitim modeli ile birlikte, artan derslik sayısı ihtiyacı nedeniyle pek çok okuldaki kütüphanenin dersliğe dönüştürüldüğünü belirtiyor.

Okullarda okutulan kitaplara dönük sansürün vurgu yapıldığı rapor, bu tutumun ifade özgürlüğüne saldırı olduğunu söylüyor. Türk Kütüphaneciler Derneği’nin hazırladığı raporda bahsi geçen diğer başlıklar ise şöyle; Kütüphaneciler “teknik hizmetler sınıfı”na alınıyor, bu uygulamayla özellikle vakıf üniversitelerinde görevli çalışanlar ile kamu kurumlarında çalışanlar arasındaki ücret makası iyice açılıyor, hatta bazı vakıf üniversiteleri “asgari” ücretle kütüphaneci çalıştırıyor.

YÖK, üniversite kütüphanelerinin 24 saat açık olması için üniversitelerden görüş soruyor ancak yine YÖK, üniversiteleri denetliyor ama uluslararası standartlara göre “bir üniversite kütüphanesinde ne kadar personel olmalı ya da koleksiyonun niteliği ne olmalı” onu sorgulamıyor. Yeni açılan üniversitelerin kütüphanelerinde 24 saat değil, 8 saat hizmet verecek uzman personel bile bulunmuyor. Öte yandan, Türkiye’deki 1112 kütüphanede yalnızca 344 kütüphaneci görev yapıyor. Kütüphane başına bir kütüphaneci bile düşmüyor.

Kaynak:http://haber.sol.org.tr