Kütüphanecilerin Ek Gösterge Mağduriyeti
Barış YILDIRIM- “2013 yılına gelindiğinde Kütüphaneciler uzun yıllar verilen mücadeleler sonucunda hizmet sınıfları THS yapılmak suretiyle birtakım kazanımlar elde etmişlerdir. Fakat bu kazanımlarda birtakım dengesizlikler mevcuttur; şöyle ki YÖK Yürütme Kurulu 10.02.2010 tarihli toplantısında 23 Eylül 2008 tarih ve 27006 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2008/14094 sayılı BKK’ya atıfta bulunarak bir karar almıştır. İlgili madde şöyledir;
Teknik hizmetler sınıfında görev almak şartıyla jeolog, jeofizikçi, hidrojeolog, hidrolog, jeomorfolog, kimyager, fizikçi, matematikçi, istatistikçi,vb. ünvanlarla kütüphaneci ünvanı eşdeğer olarak kabul edilmiş ve bu karardan hareketle ilerleyen dönemlerde kütüphaneciler teknik hizmetler sınıfına alınmıştır fakat Maliye bakanlığının bu kararlara rağmen meseleye kanuni değil rakamsal anlamda yaklaşması bir takım problemler doğurmuştur. Kütüphanecilere ölüm gösterilip sıtmaya razı edilmiştir. Teknik bilimler lisansiyeri olduğumuz (YÖK son olarak teknik eğitim yapan lisans programları listesinde bilgi ve belge yönetimi bölümünü zikretmiştir) halde önlisans mezunu teknikerlerle aynı kefeye konularak ek gösterge rakamımız 2200 olarak düzenlenmiştir; fakat Teknik hizmetler sınıfında lisans eğitimi alan hiçbir eşdeğer ünvanın ek gösterge rakamı 3000 in altında değildir.
657 Sayılı kanunun birbirinden farklı hizmet sınıflarında yer alan öğretmen (EÖHS), psikolog, hemşire, sosyal çalışmacı, çocuk gelişimci (SHS), istatistikçi, matematikçi, kimyager (THS) vb. yükseköğrenim lisans programlarından mezun olmak suretiyle kendi kadro unvanlarında görev yapan tüm lisans düzeyindeki kadro unvanlar 3000 ek göstergeye tabiyken, KÜTÜPHANECİ kadro unvanı 2200 ek göstergeye tabi kılınmıştır. KÜTÜPHANECİ kadro unvanının maruz kaldığı bu eşitsizlik durumu mali açıdan olduğu kadar iş verimliliği açısından da KÜTÜPHANECİLERİ olumsuz yönde etkilemektedir. Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu 2005/2 Esas Nolu ve 07.12.2007 tarihli kararında “ 657 sayılı Kanunun 43’üncü maddesinin gerekçesinde, Devlet memurlarına ödenecek aylıklar konusunda, mevcut barem sisteminden ayrılarak yeni bir sistem getirildiği hususuna yer verilmiş ve aylığın tespitinde hizmetin devlet için taşıdığı değer, hizmetin riski, zorluğu ve şartları ile önem derecesinin belirleyici olacağı kabul edilmiştir. Yine aynı Kanunun 147’nci maddesinin gerekçesinde ise, aylık tabirinin, ister esas görev, ister vekalet görevi, ister ise ikinci görev şeklinde olsun, işgal edilen bir kadro karşılığında ay itibarıyla ödenen parayı ifade ettiği açıkça belirtilmiştir.
Buna göre aylık, memurlara esas görevleri dolayısıyla bir aylık hizmetleri karşılığında, görevin önemi, riski ve devlet için taşıdığı değer dikkate alınmak suretiyle belirlenerek ödenen parayı ifade etmektedir. Ek gösterge ve değişik adlar altında yapılan ödemeler ile aylık arasında niteliği itibarıyla bir farklılık bulunmakta, bunlar, aylık adı altında birleştirilebilecek; sebebi, amacı ve işlevi aynı olan parasal bir hakkın unsurlarını oluşturmaktadır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 43’üncü maddesinde, ek göstergelerin bir takım görevlerin önem ve niteliklerinden ötürü kabul edildiğini, memura yapılacak aylık ödemenin gösterge tablosundaki rakama bu ek gösterge rakamlarının eklenmesi suretiyle bulunacak gösterge rakamı üzerinden hesaplanacağını belirten hükümler, bunların kesinlikle göreve bağlı, sunulan hizmetin ve yapılan görevin karşılığı olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Bu bağlamda “Ek gösterge, kadro görevini yürüten personele verilen önemin göstergesi, yetki ve sorumluluğunun karşılığıdır.” demektedir.
Dört yıllık yükseköğrenim görmek suretiyle BİLGİ VE BELGE YÖNETİMİ lisans programından mezun olduktan sonra KÜTÜPHANECİ kadrolarına atanan KÜTÜPHANECİLER görev yapmakta oldukları KAMU KURUMLARINDA, görev yapan emsal ve eşdeğer durumdaki diğer personelle yürüttükleri hizmet bakımından aynı risk, iş güçlüğü ve şartlara maruz kalmaktadırlar. Aynı zamanda KÜTÜPHANECİLER yetki ve sorumluluk bakımından da ARKEOLOG, SANAT TARİHÇİSİ, İSTATİSTİKÇİ, vb unvanlarla benzeri yetki ve sorumluluklara sahiptirler. bilindiği gibi YÖK Yürütme Kurulu 10.02.2010 tarihli toplantısında 23 Eylül 2008 tarih ve 27006 sayili Resmi Gazetede yayımlanan 2008/14094 Sayılı BKK’ya atıfta bulunarak bir karar almıştır. İlgili madde şöyledir;
“4- Teknik hizmetler sınıfında görev almak şartıyla jeolog, jeofizikçi, hidrojeolog, hidrolog, jeomorfolog, kimyager, fizikçi, matematikçi, istatistikçi, yöneylemci (Harekat araştırmacısı), matematiksel iktisatçı (Ekonometrici), Mimarlık ve Mühendislik Fakültesi veya bölümlerinden mezun Şehir Plancısı, Yüksek Şehir Plancısı, Yüksek Bölge Plancısı, Erkek Teknik Öğretmen Okulu mezunları, fen memurları, teknikerler ve yüksek teknikerler, tütün ve müskirat eksperleri, tarım alet ve makineleri Uzmanlık Yüksek Okulu mezunları ile benzeri fen bilimleri ve teknik bilimler lisansiyerleri, Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi Teknoloji Bölümü İş ve Teknik Anabilim Dalı mezunları, Üniversitelerin Arkeoloji ve Sanat Tarihi, Sanat Tarihi, Arkeoloji, Antropoloji, Etnoloji, Hititoloji, Sümeroloji ve Klasik Filoloji (Latin Dili ve Edebiyatı, Yunan Dili ve Edebiyatı) bölüm ve/veya anabilim dallarından mezun olanlar, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Ev Ekonomisi Yüksek Okulundan mezun olanlar öğrenimlerine göre tespit edilen giriş derece ve kademelerine bir derece, YÖK Yürütme Kurulu, Folklor Araştırmacısı,Kütüphaneci, Arşivci, Kitap Patologu ve Sosyolog unvanlarının da 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36. maddesinin Ortak Hükümler (A-4) Numaralı Bendi kapsamına alınmasına UYGUN görüş vermiş (*) ve bu görüşünü tüm kamu kurumlarına bildirmişti. Ardından yapılan yazışmalar neticesinde DPB (*) ve Maliye Bakanlığı da (*) YÖK kararına ve ilgili BKK’ya atıfta bulunarak kararı UYGUN mütalaa etmişlerdir. “Aynı meslek ve bilim dallarında, eğitim – öğretim yapan üniversitelerde, eğitim- öğretim, metod, kapsam, öğretim süresi ve yıl içindeki değerlendirme esasları bakımından eşdeğer olması ve öğrenimden sonra kazanılan unvanların aynı ve elde edilen hakların eşdeğer sayılması hususu Üniversitelerarası Kurulun önerisi üzerine; öğretmen yetiştiren birimler için belirtilen esasların tespiti Milli Eğitim Bakanlığı ile de işbirliği yapılarak, Yükseköğretim Kurulunca düzenlenir.” hükmü çerçevesinde YÖK Yürütme Kurulu kararları tüm kamu kurum ve kuruluşları için bağlayıcı niteliktedir.
Kamuya sundukları hizmet karşılığında aylıkları yine kamusal vergilerle ödenen emsal ve eşdeğer durumdaki personele devlet tarafından birbirinden farklı mali ve özlük haklarının uygulanması, Anayasanın eşitlik ilkesine ve hakkaniyete aykırıdır. Yukarıda açıklaması yapılan nedenlerden dolayı KÜTÜPHANECİLERİN ek göstergelerinin 657 sayılı Kanunun I Sayılı Cetvelinde yer alan Teknik Hizmetler Sınıfı başlıklı Bölümün “b” bendine göre (3000 ek gösterge) düzenlenmesi devlet yetkililerince ivedilikle yerine getirilmesi gereken bir görev ve sorumluluk olarak durmaktadır.”
Kaynak: Barış YILDIRIM
7 comments