Konya İl Halk Kütüphanesi yeni binasında ilgi gördü

Konya İl Halk Kütüphanesi yeni binasında ilgi gördü

2011 yılının Aralık ayında Kültürpark’taki yeni binasına taşınan Konya İl Halk Kütüphanesi okuyucu sayısını 3 kat arttırdı. Halk Kütüphanesi trafikten uzak, sessiz bir ortamda kitap severlere daha iyi imkanlar sunuyor. Kütüphane 2012 yılında ise 8 bin 467 yeni kitabı bünyesine kattı. Yeni binanın İl Halk Kütüphanesi’nin fiziki ortamı iyileştirdiğini, kütüphanenin bilinirliğini arttırdığını belirtten İl Halk Kütüphanesi Müdürü Hasan Coşar, yeni binayla daha sessiz bir ortama kavuştuklarını, bunun da okuyucu sayısına yansıdığını aktardı. Yeni binayla birlikte okuyucu sayısının 3 kat arttığını belirten Coşar, günde de ortalama 200 kitabın ödünç verildiğini ve ödünç kitap alımında daha çok edebi eserlerin tercih edildiğini belirtti. Her kitabın okuyucusunun ayrı olduğunu ifade eden Coşar, her sene kitap sayısını arttırdıklarını, 2012 yılında 8 bin 467 kitabı kütüphane bünyesine dahil ettiklerini aktardı.

KÜTÜPHANELER TOPLUMLARIN HAFIZASIDIR

Ülkemizde Halk, Araştırma ve Milli Kütüphane olmak üzere çok sayıda kütüphanenin bulunduğunu ve kitap okuma alışkanlığının pek bulunmadığını dile getiren Coşar, “Kütüphaneler önemli misyonlar üstleniyor. Bir anlamda kütüphaneler toplumların ortak hafızasıdır. Ancak kitap okuma alışkanlığı sadece kütüphanenin görevi olarak görülmemeli. Tüm iletişim araçları ve ailelerinin okuma alışkanlığı kazandırma noktasında  görev üstlenmesi gerekiyor. Sorumluluk yüzdesi farklı olabilir ama herkesin sorumluluğu var. İleri bir toplum olmak istiyorsanız bu alışkanlığı edineceksiniz. Yoksa okumadan asla ileri bir toplum seviyesine ulaşamazsınız. Bugün bilim dev adımlarla ilerlemektedir. Araştıran ve keşfeden bir toplum olamazsan, sadece geriden takip edersin. Ancak okuduğumuz zaman ileri bir toplum oluruz. Konuşmaya geldiği zaman herkes konuşuyor. Ancak yaptığımız işlerle değerlendirilmeliyiz. Eğer bir öğretmen veya anne-baba, kitap okumuyor da dizi izliyorsa, öğreneciye kitap oku deme hakkını kendinde göremez, dese bile anlamlı kalmaz. Rol model olabilmemiz için önce tavsiye ettiklerimizi kendimiz yapmalıyız ki kaale alınalım” diye konuştu.

AMAÇ OKUMAKSA  ARAÇ FARKETMEZ

Dijital ortama aktarılarak sesli olarak dinlenen kitaplarla ilgili de konuşan Coşar, amaç okumak ve bilgiye ulaşmaksa aracın niteliğinin farketmeyeceğini söyledi. Her kitle iletişim aracının farklı fonksiyonlara sahip olduğunu açıklayan Coşar, “Kitabı bilgilenmek ve kültürel birikimi arttırmak için okuruz. E-kitap aynı işlevi görüyorsa faydalı olabilir. Yararlı olup olmadığını zaman gösterecek. E-kitap neyi sunuyor? Basılı bir kitabın yerini tutar mı? Toplum kabul ediyor mu etmiyor mu? Bekleyip görmek lazım. Kitap illa obje olarak algılanmamalı. Bizler bilgi ve kültürümüzü arttırmak amacıyla okuruz. Dolayısıyla E-kitap da bu işlevi yerine getirebilir” dedi. Sınav sisteminin öğrencilerin düşünme kabiliyetini ellerinden aldığını, öğrencileri sınırladığını da ifade eden Coşar, öğrencilerin test kitaplarının içinde boğulduğunu, okumaya fırsat bulamadığını kaydetti. Öğrencilerin belirli müfredata mahkum edildiğini belirten Coşar, “Sınav sistemleri o kadar çoğaldı ki, artık isimlerini bile unuttuk. Öğrenciler sınavda başarılı olma derdine düştü. Sınavlar arasından başlarını kaldırıp kitap okumaya fırsat bulamıyorlar. Bu da okuma alışkanlığı notasında olumsuzluk teşkil ediyor” diye konuştu. Ayrıca Konya’da kitap sıkıntısının bulunmadığını dile getiren Coşar, “Konya büyük kitap marketlerinin ve büyük kütüphanelerin bulunduğu bir şehir. Artık internet üzerinden de kitap sipariş edilebiliyor. Dolayısıyla kitabın pahalı olduğunu, vaktinin olmadığını, kitap bulmakta sıkıntı çektiğin belirtmek bahanedir” sözlerine ekledi.

Kaynak: http://www.konyayenigun.com/