Kanseri okuyarak yendi, kütüphane kurdu
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Tülay Aktaş Onkoloji Hastanesi içinde bulunan kütüphanede kanser hastaları tedavileri boyunca istedikleri kitabı alıp okuyabiliyor. 7 yıl önce kütüphanenin açılmasında büyük rol oynayan ve hala gönüllü olarak her perşembe günü kütüphanede çalışan yazar Erdoğan Baysal, “2000 yılında kalın bağırsak kanseri nedeniyle ben de bu hastanedeki hastalar gibi aynı yoğun tedaviyi görmüştüm. Hastalığımı yazarak ve okuyarak yendim. Tüm hastalara önerim, kanseri düşünmeye fırsat vermesinler” dedi.
Kumbaraya kitaplar bırakılıyor
2004 yılında Tülay Aktaş Onkoloji Hastanesi’nin açılmasından sonra 2005 yılında hastane içinde faaliyete giren kütüphane ile kanser hastaları tedavileri boyunca istedikleri kitabı okuma şansını yakalıyor. Yatan hastaların uzun süren tedavileri boyunca biraz da olsa sıkılmadan zaman geçirmeleri, kafalarını dağıtmaları için kitap okumak iyi bir uğraş olduğu söyleniyor. Kalın bağırsak kanseri nedeniyle ameliyat olan yazar Erdoğan Baysal, ameliyattan sonra ilaçlı tedaviye başladığında yaklaşık 6 saat boyunca ilaç aldığını söyledi. Baysal, “Tedavi olduğum o dönemlerde her hastaneye gidişimde elimde bir kitap ile gidiyordum. O kadar uzun süre ilaç alsam da hiç sıkılmadan, göz açıp kapayana kadar bu süre bitiyordu. Tedavimi yapan Dr. Erdem Göker’in bu durum dikkatini çekti. Doktorum, ‘Diğer hastalar çok sıkılıyor, kitap okuma işini genişletelim, buraya kitap toplayalım herkes faydalansın’ dedi. İlk etapta 50 kitap getirdim ve yatan hastalara dağıttım. Tedavisi biten hasta kitabı alıp gidiyordu. Bu böyle olmaz dedim ve Tülay Aktaş Onkoloji Hastanesi açıldıktan sonra hastaların eşyalarını koydukları bir odayı boyatıp bana verirseniz, orayı kütüphane yaparım dedim. İstediğim oldu, 7 yıldır binlerce kanser hastasını kitaplarla buluşturma fırsatı yakaladım. Her hafta perşembe günü kütüphaneyi açıyorum. Benim olmadığım günlerde de kapının dışında bulunan kitap kumbaramıza hastalar okudukları kitapları bırakabiliyorlar. Ben geldiğimde kayıt defterinden isimlerini siliyorum” diye konuştu.
Kitaplar benim için bir sevda
Kütüphane oluşturma işine 50 kitap ile başladıklarını fakat şu an kütüphanelerinde 5 binden fazla kitapları olduğunu söyleyen Baysal, kitabın kendisi için bir sevda olduğunu, oğlunun ölümü ile de bu sevdanın daha da perçinleştiğini anlattı. Baysal, 35 yaşında beyin kanaması nedeniyle kaybettiği oğlunun da kendisi gibi okumaya çok düşkün olduğunu ve ‘Bahçeler dolusu kitabım olsun, hayat arkadaşı istemem’ dediğini söyledi. Baysal, “Oğlumu da kaybettikten sonra kütüphaneyi açıp burada zaman geçirmem benim için manevi bir rahatlık oldu. Hastalara biraz da olsa iyi zaman geçirebilmelerine yardımcı olabiliyorsam, bu çok sevindirici bir durum. Diğer hastanelerden de kütüphane kurma talebi gelirse, ben tüm kitapları toplamaya hazırım. Evdeki 2 bin 700 kitabımının büyük bir kısmını buraya getirdim, kalanlarını diğer hastanelere bağışlayabilirim. Bu uygulama hocalarımızın Amerika’dan gelen bir doktor arkadaşının da çok ilgisini çekmiş. Hastane içinde ilk defa kütüphane gördüğünü, keşke bizim hastanemizde de olsa demiş.” diye konuştu.
Kaynak: http://www.haberekspres.com.tr
Yorum gönder