11 Bin Osmanlıca Eser İçin Kütüphane Binası Aranıyor

11 Bin Osmanlıca Eser İçin Kütüphane Binası Aranıyor

Balıkesir’de, aralarında çok önemli kaynak kitapların da yer aldığı 11 bin civarında Osmanlıca eser için yer aranıyor. Osmanlı dönemine ait önemli el yazması eserlerin yer aldığı Balıkesir El Yazması Eserler Kütüphanesi için hizmet binası ve yeterli personel bulunamadı. Bu yüzden pasif bir konumda bekleyen kütüphane, Tekel Başmüdürlüğü eski binası ve Balıkesir Ticaret Odası’nın taş binasına olumsuz cevap alınmasıyla başka seçeneklere yöneldi.

11 bin civarında Osmanlıca eseri akademik çevrelerin kullanması için bir an önce hizmet binasına kavuşmak istediklerini belirten El Yazması Eserler Kütüphanesi İl Müdürü Şahin Gergin, Necatibey Eğitim Fakültesi bahçesinde bulunan eski rektörlük binasının uygun olduğunu kaydetti. Geçen ocak ayında atanmasına rağmen bina ve personel yetersizliğinden dolayı eserleri devralamayan Müdür Gergin, bu belirsizliğin bir an önce çözülmesini istiyor. El Yazması Eserler Kütüphanesi hakkında bilgi veren Gergin, “2010 Kasım ayında, Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı kuruluş ve görevleriyle ilgili bir yasa çıkarıldı. Türkiye’de, Osmanlıca matbaalarda basılmış ve hattatların elinden çıkarılmış eserlerin il halk kütüphaneleri bünyesinde ayrılarak ayrı kütüphane oluşumunu amaçlayan bir yasadır. Türkiye genelinde 14 ilde bu kütüphanelerden kurulması kararlaştırıldı. Bu 14 ilde, 23 kütüphane bulunuyor. Sekizi İstanbul’da, diğerleri Anadolu’da. Bu 14 vilayetin içerisinde Balıkesir yoktu. Balıkesir’in ileri gelenlerinin zorlaması ve siyasilerin devreye girmesiyle 26 Ağustos 2011 tarihinde Bakanlar Kurulu kararıyla Balıkesir’de de yazma eserler kütüphanesi kurulmasına karar verildi.” dedi.

Kütüphanenin tek çalışanı

Ocak ayında atandıktan sonra kütüphanenin kurumlaşması için yetkililerle görüşmelerde bulunduğunu dile getiren İl Müdürü Şahin Gergin, kütüphanenin tek çalışanının kendisi olduğuna dikkat çekti. Balıkesir İl Halk Kütüphanesi’nde kendisine verilen bir odada görevini sürdürmeye çalışan Gergin, korunan 11 bin el yazması eserle birlikte hizmet binası probleminin çözülmesini bekliyor. Gergin, şunları kaydetti: “Yazma eser kütüphanesinin, koleksiyonunu ayrı bir halk kütüphanesi içinde ayrı bir binaya taşıması gerekiyor. Ayrı bir kurum olduğu için ayrı hizmet binası olmalı. Bu sorunu aşmak için birtakım girişimlerde bulunduk. İstanbul Bölge Müdürlüğü’nden, Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı’ndan yetkilileri buraya getirme fırsatımız oldu. Bazı binaları görme fırsatımız da oldu. Bizim beğendiğimiz binaların kurumumuzun hizmetine girmesi, mal sahibi kişi ve kurumların rızasına kalmış. Bu süreci henüz tamamlamış değiliz. Bu istediğimiz binaların tahsisini sağlayacak görüşmeler devam ediyor.”

Yazma eserler kütüphanelerinin kurulmasıyla kütüphane anlayışının değiştiğini kaydeden Şahin Gergin, “Yazma eserler kütüphanesi, halk kütüphanesi değil. Burayı Osmanlıca okuyabilen akademisyenler, öğrenciler ve araştırmacılar kullanacak. Necatibey Eğitim Fakültesi’ndeki eski rektörlük binası, yine üniversiteye hizmet verecek. Üniversite dışından talebin yok denecek kadar az olacağını tahmin ediyoruz. Çok uygun olacağı kanaatindeyim. Ben bu kuruma müdür olarak atandım. İl Halk Kütüphanesi’nin bana verdiği bilgilere göre 2 bin 700’ün üzerinde yazma eser var. Bunun üç misli, 8-9 bin civarında matbu eser var. Toplam 11 binin üzerindeki eserimizin 6’sı ünit, yani türünün tek örneğidir. Ben üniversiteye, 11 bin adet Osmanlıca eserleri ayaklarına getirmeyi teklif ediyorum.” şeklinde konuştu.

Kaynak: http://www.haberimport.com