Artan bilgiler kütüphanelerde saklanamaz
Sakarya Üniversitesi (SÜ) Bilgisayar ve Bilişim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ümit Kocabıçak, her yıl üretilen bilginin bir önceki yıla göre yüzde 30 arttığını ve bu çaptaki bilginin klasik kütüphanelerde saklanamayacağını söyledi. TBMM Bilgi Toplumu Olma Yolunda Bilişim Sektöründeki Gelişmeler ile İnternet Kullanımının Başta Çocuklar, Gençler ve Aile Yapısı Üzerinde Olmak Üzere Sosyal Etkilerinin Araştırılması Amacıyla Kurulan Meclis Araştırma Komisyonu, AK Parti Adana Milletvekili Necdet Ünüvar’ın başkanlığında toplandı.
Komisyonda, YÖK Başkan Vekili Prof. Dr. Şaban Çalış ile Sakarya Üniversitesi Bilgisayar ve Bilişim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ümit Kocabıçak üniversitelerde bilişim teknolojileri eğitimi konusunda sunum yaptı. Ayrıca Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Sektörel İstatistikleri Daire Başkanı Bünyamin Emirosman ile aynı başkanlığın Takım Sorumlusu Ayhan Doğan, internet kullanımının sosyal etkileri konularına ilişkin istatistiki çalışmalar hakkında sunumda bulundular.
TÜİK Sektörel İstatistikleri Daire Başkanlığı Takım Sorumlusu Ayhan Doğan, Türkiye’de hanelerde internet kullanımının giderek arttığını belirterek, 16-24 yaş aralığında internet kullanımının yüzde 70 olduğunu ve yaş ilerledikçe kullanım oranının düştüğünü söyledi. Doğan, kadınlarla erkekler arasındaki internet kullanım oranlarına bakıldığında, her yaş gurubunda erkeklerin önde olduğu sonucunun çıktığını bildirdi.
Sakarya Üniversitesi Bilgisayar ve Bilişim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ümit Kocabıçak da her yıl üretilen bilginin bir önceki yıla göre yüzde 30 arttığına dikkati çekerek, şunları söyledi:
”Bir yılda üretilen bilgiyi dahi kütüphanelerde, kitaplarda, dergilerde veya başka basılı materyallerde saklamak mümkün değildir. Dünyanın en büyük kütüphanesi ABD’nin başkentinde bulunan Kongre Kütüphanesi’dir. Bu kütüphanede 128 milyonun üzerinde basılı materyal mevcuttur. Bunlar yaklaşık 850 km uzunluğundaki raflarda saklanmaktadır. Dünyada üretilen bilgiyi kitaplarda saklamamız gerekse idi her yıl 37 bin tane kongre kütüphanesi büyüklüğünde kütüphane kurmamız gerekecekti.”
Geleceğin eğitimi
”Gelişen bilişim imkanları çerçevesinde artık öğrenciyi tatmin edemiyoruz” diyen Kocabıçak, ”Günümüzde ve gelecekte de öğrenciler, öğretim elemanlarının anlattıklarından çok daha fazlasını ve doyurucu halini internet üzerinden gördükçe talepler değişmeye başlayacak. Mobil eğitim, uzaktan eğitim geleceğin eğitim modelleri olacaktır. Öğrenmeyi öğrenme, doğru bilgiye hızlı metotlarla ulaşma yöntemlerini en iyi bilen ve bunu aktarabilen eğitimciler, gelecekte kendilerine yer bulabilecekler” açıklamasında bulundu.
Kendini yenileyemeyen, teknolojiyle bilgi aktarımına adapte olamayan eğitimcilerin gelecekte bu alanda yer bulamayacağını dile getiren Kocabıçak, ”geleceğin üniversitesi” ile ilgili de şunları söyledi: ”Gelecekte üniversiteler yaşam alanları haline gelecek. Üniversite sadece bilginin aktarıldığı yer değil, öğrencinin sosyalleştiği, spor ve sanat faaliyetlerini icra ettiği mekanlar haline gelecek. Üniversitelerde proje çalışmaları ön plana çıkacak. Öğrencilerin üniversite hayatında başarılı olmasından ziyade Hayat Okulu’nda başarılı olması üzerinde yoğunlaşılacak.”
”YÖK proaktif olmalı”
Komisyon Başkanı Necdet Ünüvar da bilişim konusunda YÖK’ün yeteri kadar proaktif olamadığı yönündeki eleştirileri dile getirdi.
Bundan 3 yıl, 5 yıl, 10 yıl sonrasının iş kolları ve imkanları hakkında YÖK başta olmak üzere ilgili kurumların kafa yorması gerektiğinin önemine işaret eden Ünüvar, ”Mesela ‘bilişim hukukçuluğu’ konusuna YÖK’ün bigane kaldığı belirtiliyor. Örneğin bir arkadaş bu alanda doçentlik alamıyor” diye konuştu.
Kaynak: http://www.diyarbakirsoz.com
Yorum gönder