Kütüphaneciler yoksul, kütüphaneler parasız ve okursuz

Kütüphaneciler yoksul, kütüphaneler parasız ve okursuz

Aydınlık gazetesi yazarı Doç Dr. Melih Baş, kütüphaneciliğin Türkiye’deki durumunu rakamlarla anlattı. “İşte Kütüphaneciler yoksul, kütüphaneler parasız ve okursuz!” başlıklı o yazı: “Geçtiğimiz hafta 48. Kütüphane Haftası ‘Kütüphaneler sizi değiştirir’ savsözü (sloganı) ile kutlandı. Bu arada dünya ortalamasına göre çok düşük düzeyde kitap okuduğumuzu da anımsayalım!

Kütüphanelerin durumu

Birleşmiş Milletler İnsani Gelişmişlik 2011 raporuna göre Almanya’da halk kütüphanesi sayısı 11332 iken, İspanya’da 5209, Fransa’da 4008, Türkiye’de ise yalnızca 1400’ün biraz üzerinde. Bunlardan 267’si ise kapalı durumda. AB ülkelerinde kişi başına ortlama yıllık kitap harcaması $500 iken Türkiye’de yalnızca $2 harcanıyor. Ülkemizin toplam nüfüsunu dikkate aldığımızda halk kütüphanelerimizde yaklaşık olarak 125.000.000 adet kitap bulunması gerekiyor, ancak Kültür Bakanlığı verilerine göre 2011 sonunda bu rakam yalnızca 15.621.478. Halk kütüphanelerindeki okur sayısına bakıldığında, kullanıcı sayısı 18 milyon 826 bin kişi ama kayıtlı üye sayısı maalesef sadece 753 bin kişi. Alınan kitap sayısının sadece yüzde onu yerel alım, diğer kısmı merkezi alım. Bu çok yanlış bir siyasa. Toplam 1118 halk kütüphanesinin yalnızca 45’i çocuk kütüphanesi.

Üniversite kütüphanelerinin bütçesi Batı’da üniversite bütçesinin yüzde 3’ü dolayında. Bizde ise 2008’de yüzde 0,68 iken 2011’de yüzde 0,32’ye düşmüş. Bu kütüphanelerde 2006-2009 yılları arasındaki kitap artışı oranı yüzde 20, e-kitapta ise yüzde 100. E’leşmenin istatistiği!

Kütüphanecilerin durumu

Halk kütüphanelerindeki personel sayısı 2973 kişi ama bunların içinde sadece 316’sı kütüphaneci! Özel kurumların kütüphanelerinde çalışan az sayıdaki kütüphanecileri (bu öbekte yer alanların ücret bilgilerini elde etmek ve doğruluğunu sınamak oldukça güç olduğu için) gözardı ederek halk kütüphanelerinde ve üniversite kütüphanelerinde çalışan kütüphanecilerin ücretlerine bakalım:

Halk kütüphanesinde yeni göreve başlayan bir kütüphanecinin eline aylık olarak yaklaşık 1.700.-TL geçiyor, ortalama 10 yılını tamamlamış bir kütüphanecinin aylık kazancı ise yaklaşık 2.000.-TL dolayında; bu rakam yan ödemeler, çocuk sayısı, eşin çalışma durumuna göre yaklaşık 150 – 200.-TL dolayında değişiklik gösterebiliyor. Yıllarını bu işe veren bir halk kütüphanesi yöneticisinin eline yaklaşıkk olarak 2.800.-TL dolayında bir aylık ücret geçiyor.

Bir de üniversitelerde çalışan kütüphanecilere bakalım. Bir üniversite kütüphanesinde yeni işe başlayan bir kütüphaneci aylık olarak yaklaşık 1.700.-TL (“bu durum son gelişmelere göre değişiklik göstermektedir; bazı üniversiteler ödemelere devam ederken, bazıları ödemeleri kesmiştir-ekleme @bbyhaber”), ortalama 10 yıllık bir uzman kütüphaneci ise aylık olarak yaklaşık 2.000.-TL, bir üniversite kütüphane yöneticisi ise yaklaşık 3.000.-TL ücret alıyor.

Kütüphanecilerin gelirleri çalıştıkları kuruma göre anlamlı düzeyde değişmiyor. Bu ücretleri TÜRK-İŞ’in son verilerine göre ülkemizde 4 kişilik bir ailenin açlık sınırının 973,58.-TL, yoksulluk sınırının ise 3.171,27.-TL olduğunu belirtmekte yarar var. Eşdeyişle kütüphanecilerin ücretleri yoksulluk sınırının altındadır.

Kütüphanecilerin TÜİK’in Yaşam Memnuniyeti çalışmasındaki ne % 62’lik kendini mutlu hisseden kesime,ne de yüzde 75’lik geleceğe güvenle bakan kesime gir(e)mediğini söyleyebiliriz.

Uluslararası bir çalışmaya göre 500 kitaplık bir kütüphaneye sahip bir evde yetişmenin çocukların eğitim düzeyine yaptığı etki yüksek öğrenim almış ebeveynlere sahip olmak kadar büyük.

Kaynak: Okumanın tarihi, Alberto Manguel, YKY Y.,Eleştirel okuma, Emin Özdemir,Bilgi Y., Kitabın tarihi, Albert Laborre, İletişim Y.

Not: Yazıya katkısı için değerli dostum Türk Kütüphaneciler Derneği (TKD) Yönetim Kurulu Üyesi Ertuğrul Çimen‘e şükran.”(03.04.2012/ Aydınlık)

Haber Kaynağı: http://www.sinemada.com