Osmanlı döneminde İstanbul’da kadınların kurduğu kütüphaneler-Ayten Şan

Osmanlı döneminde İstanbul’da kadınların kurduğu kütüphaneler-Ayten Şan

Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı, İstanbul 2010 Ajansı desteğiyle yürüttüğü “İstanbul Kadın Kadın İstanbul” projesinin sonunda aynı adla bir de kitap yayımlandı. İşte bu kitaptan Beyazıt Devlet Kütüphanesi Müdürü Ayten Şan’ın Yazısı …

Sosyal hayatımızda kadının etkisi ve özveriyle yaptığı işler, görünürde hak edilen bir öneme sahip değilse de işin gerçeği bu değildir. Tarih boyunca kadınlar alçak gönüllülükle pek çok işin üstesinden gelmişlerdir. Kadın duyarlılığı kendini daha çok sosyal sorumluluk bağlamında göstermektedir.

Eskiden hayır kurumu adı ile günümüzde yardımlaşma dernekleri olarak oluşturulan pek çok sivil toplum örgütünün başında kadınlar bulunmaktadır. Yardımseverliğin yanı sıra, eğitime, kültüre, bilgilenmeye önem veren kadınlar tarihimizin çeşitli dönemlerinde okullar, kütüphaneler ve hatta sağlık kuruluşları oluşturup bunların kesintisiz hizmet vermelerini sağlamada etkin rol oynamışlardır. Eğitim kurumu olarak kadınlar tarafından kurulan kütüphaneler de bu çerçevede ele alınabilir.

Anadolu’nun çeşitli illerinde olduğu gibi, İstanbul’da da kütüphane kuran Sultan ve Valide Sultanlar vardır. Osmanlı döneminde kadınlar tarafından kurulan kütüphanelerin vakfiyeleri (bugünkü adıyla yönetmelikleri) incelendiği zaman bir kuruluş olarak kütüphanenin işleyişi ile ilgili bütün ihtiyaçlarının düşünüldüğü görülmektedir. Kütüphane de görev alacak Hafız-ı Kütüplerin (uzman kütüphaneciler), kâtiplerin (sekreter ya da yazman), mücellitlerin (cilt ustası) v.b. görevleri, verilecek ücretler, sağlanacak sosyal imkânlar ayrıntılı bir şekilde belirlenmiştir.

O devirde, İstanbul’da kadınlar tarafından kurulan dokuz adet kütüphane vardır, bunlar kuruluş sırasıyla;

1- Nurbanu    Sultan (1582)

2- İsmihan     Sultan (1582)

3- Turhan      Sultan (1664)

4- Gülnüş      Sultan (1712)

5- Saliha        Sultan (1752)

6- Mihrişah    Sultan (1795)

7- Bezmialem    Sultan        (1840)

8- Tiryal        Hanım

9- Pertevniyal    Sultan        (1871)

kütüphaneleridir.

Bu kütüphanelerin kitapları günümüzde vakıflarının adları ile büyük kütüphanelerde ayrı ayrı saklanmaktadır. Vakıf Kütüphaneleri eskiden Evkaf Nezaretine (Vakıflar Bakanlığına) bağlı iken 1924 yılında 3 Mart 1924 tarih 430

sayılı “Tevhid-i Tedrisat” bugünkü adıyla “Öğretimi Birleştirme” yasasıyla Milli Eğitime bağlanmışlardır. Günümüzde ise kamuya ait kütüphaneler Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlıdır.

Yazının konusu olan Osmanlı döneminin kadınlar tarafından İstanbul’da kurulan kütüphanelerini kısaca tanıtalım.

Nurbanu Sultan Kütüphanesi

Küçük yaşta saraya alınarak eğitilen Nurbanu Sultan, aslında bir Yahudi kızıdır. Aklı ve güzelliği ile sultanlığa kadar yükselerek II. Selim ile evlenmiştir. Osmanlı Sarayında kadınlar saltanatının başlaması ve etken olması yıllarında yaşamıştır. II. Selim (1566 – 1574) ve III. Murat (1574-1593) devirlerinde siyaset ve idari işlerde söz sahibi olmuştur. II. Selim’in ölümü ve oğlu III. Murad’ın tahta geçişiyle Nurbanu Sultan’ın saraydaki gücü sarsılır. Çünkü gelini Safiye Sultan sarayın en çok sözü geçen kadını olmuştur. Damadı Sokullu Mehmet Paşa’nın ölümünden sonra (1579) Nurbanu Sultan Yenikapı Sarayı’na gönderilir.

1583 yılında Üsküdar’da Toptaşı’nda bir cami yaptırır. Caminin yanında medrese, darülhadis, darülkurra, imaret, darüşşifa, sıbyan mektebi, misafirler için bir han ve tabhane (kışlık oturma yeri) de yaptırarak büyük bir külliye meydana getirmiştir. Külliyenin mimarının Sinan ya da Davut olduğu ile ilgili çeşitli kayıtlar vardır. Sanatsal değeri oldukça kıymetli bir yapıdır. Külliyenin tabhane, tımarhane, misafirhane ve imareti Nizam-ı Cedit’in süvari askerlerine kışla olarak tahsis edilmiş, daha sonra Alemdar Mustafa Paşa’nın Cihadiye Sekbanı da buraya yerleştirilmiştir. Zamanına göre çağdaş ilk akıl hastanemiz bu Toptaşı tımarhanesinde kurulmuştur.

Nurbanu Sultan, İstanbul’da kütüphane kuran ilk kadındır. Atik Valide Cami diye de anılan bu camiye Nurbanu Sultan bir miktar kitap bağışlayarak adını taşıyan kütüphaneyi kurmuştur. Bunlar; Kur’an, tefsir, hadis, fıkıh, tasavvuf, mantık ve edebiyat gibi çeşitli konularda kitaplardır. Yazı çeşidi ve süsleme bakımından son derece değerli olan onaltı Kur’an buradan, günümüzde Sultanahmet’teki İbrahim Paşa Sarayı’nda hizmet veren Türk İslam Eserleri Müzesi’ne nakledilmiştir. Nurbanu Sultan Cami’nin avlusundaki hücrelerden birinde oturan Şeyh Abdülkadir Efendi (Emir Hoca Kemankeş) de 1723 yılında bu camiye yedi yüzden fazla kitap bağışlamıştır.

Babüssade Ağası Yakup Ağa’nın 1680 yılında Üsküdar’da Kapı Ağası Cami civarında yaptırdığı dershanesine bağışladığı 31 kitap da sonradan buraya getirilmiştir. Bu üç koleksiyon (Nurbanu Sultan, Kemankeş ve Yakup Ağa) 1924 yılında Üsküdar’daki Hacı Selim Ağa Kütüphanesi’ne nakledilmiştir. Günümüzde burada vakıfların isimlerini taşıyarak ayrı ayrı saklanmakta ve yararlanılmaktadır.

Bazı kaynaklara göre Nurbanu Sultan Osmanlı tarihinde “Valide Sultan” unvanını alan ilk kadın olarak geçmektedir. Ayasofya’da (kocası) zevci II. Selim’in türbesine gömülmüştür.

İsmihan Sultan Kütüphanesi

İsmihan Sultan, Sultan II. Selim ile Nurbanu Sultan’ın kızıdır. Dedesi Kanuni Sultan Süleyman (1520-1566) zamanında Sokullu Mehmet Paşa ile Sokullu’nun ölümünden sonra da (1579) Budin Beylerbeyi Kolaylıkoz Ali Paşa ile evlenmiştir.

Babasının ölümünden sonra kardeşi III. Murad devrinde annesi (Nurbanu Sultan) ile Safiye Sultan arasındaki mücadelede annesinin yanında yer almıştır. Hayırseverliği ile de annesinin izinden giden İsmihan Sultan, Eyüp’teki medresede bir kütüphane kurmuştur. Bu kütüphanedeki 430 cilt kitabın bir kısmında İsmihan Sultan’ın, bir kısmında da Sokullu’nun vakıf mühürleri vardır. Medreselerin kapatılması üzerine buradaki kitaplar önce 1924’te Eyüp’teki Hüsrev Paşa Kütüphanesi’ne daha sonra da 1957’de Süleymaniye Kütüphanesi’ne nakledilmişlerdir; bu kitapların basma katalogu vardır. 1990’11 yılların ortalarına kadar İsmihan Sultan Çocuk Kütüphanesi adıyla Eyüp’te bir kütüphane vardı. Ancak daha sonraki yıllarda eleman verilemediği için birkaç yıl geçici olarak kapatılan kütüphane daha sonra da aynı nedenle tamamen kapatılmıştır.

İsmihan Sultan, Eyüp’te 1569 yılında yapılan bu medreseden başka Sultanahmet Meydanı’nın alt tarafında Kadırga’ya yakın bir yamaçta bir cami yaptırmıştır. Kiliseden çevrilen bu caminin adının, Sokullu Camii diye bilindiği söylenir.

İsmihan Sultan Medresesi, daha sonra vakıflar idaresi tarafından onarılmış ve İstanbul Belediyesi’ne sağlık merkezi olarak kullanılmak üzere tahsis edilmiştir.

Turhan Sultan Kütüphanesi

Turhan Hatice Sultan 1627 yılında Rusya’da doğup, esir düştüğü akıncı Tatarlar tarafından on iki yaşında İstanbul’a getiriliyor. Sarayda bir müddet eğitilerek Sultan İbrahim’e odalık olarak veriliyor. 1648 yılında Sultan İbrahim öldürülünce oğlu iV. Mehmet (1648-1687) padişah oldu. Ve Turhan Sultan sarayda büyük bir nüfuz kazandı. Kadınlar saltanatının en etkin simalarındandır. Uzun yıllar devlet işlerinde sözü geçen Kösem Mahpeyker Sultan’la rekabet ve mücadele etmiştir. Otuz yıldan fazla devlet işlerinde söz sahibi olmuştur. Mimar Kasım Ağa aracılığı ile Köprülü Mehmet Paşa’yı sadarete getirmesinin çok yararlı olduğu söylenir. Aynı zamanda cömert ve hayırsever bir hanımdır. II. Mehmed’in (1595-1603) annesi Safiye Sultan tarafından 1598 yılında yapımına başlanan ve 1603’de padişahın ölümü ile ve annesinin eski saraya gönderilmesiyle yarım kalan Eminönü’ndeki Yeni Camii tamamlatmış, cami ile birlikte türbe, darülkurra, mektep, sabilhane, muvakkıthane ve denize karşı bir kasr (Valide Sultan Dairesi) yaptırarak 1664 yılında halka açtırmıştır. O zaman Sultan Ahmed Camii” Yeni Cami” olarak anılıyor, burası da Valide Camii olarak adlandırılıyor.

Turhan Sultan bu tarihi yapıları oluştururken cami içindeki kitap dolaplarına bir miktar kitap bağışlayarak kendi adını taşıyan kütüphaneyi kurmuştur. 338 adet yazma, 1 adet basma eser kütüphanenin koleksiyonunu oluşturur. Sonradan torunu III. Ahmed’in 1724-1725 yıllarında türbe bitişiğinde yaptırdığı kütüphaneye Turhan Sultan’ın bağış kitapları nakledilmiştir. 1914 yılında da Yeni Cami Kütüphanesi ile birlikte Sultan Selim’deki (Fatih’te) kütüphaneye (yakın zamana kadar çocuk kütüphanesi olarak kullanılmıştır.) ve 1918’de de Süleymaniye

Kütüphanesi’ne getirilmiştir. Bu kitaplarının çoğunun cilt, yazı ve süsleme bakımından sanatsal değeri vardır. Aralarında Fatih ve Kanuni için özel yazılan eserler bulunmaktadır. Üzerlerinde Turhan Sultan’ın 1073 H. tarihli vakıf mührü vardır. Altın yaldızlarla süslenmiş olan Turhan Sultan vakfiyesi de 150 numarayla kayıtlı sanat değeri oldukça yüksek olan ciltli bir eserdir.

Gülnüş Sultan Kütüphanesi

17. asrın ikinci yarısında Osmanlı Devleti’nin başında bulunan ve “Avcı” lakabıyla da tanılan iV. Mehmet’in (1648-1687) zevcesi (eşi) olan Gülnüş Ematullah Sultan, Girit seferinin başlarında esir alınıp, saraya gönderilen

Resmo’lu bir Rum kızıdır. İslam dinine samimiyetle bağlanmıştır ve bazı yerlerde adı Rabia Gülnüş şeklinde geçmektedir. Oğulları II. Mustafa (1695-1703) ve III. Ahmed’in de (1703-1730) padişahlıklarını görmüştür.

Galata’da Yeni Camii ile Üsküdar Yeni Camii ve külliyesi Gülnüş Sultan tarafından yaptırılmıştır. Lale devrinin en güzel yapılarından olan Üsküdar Yeni Camii taş işçiliği açısından sanat değeri oldukça yüksek bir eserdir. Gülnüş Sultan bu camiinin türbe odasındaki kitap dolabına kitap bağışlayarak adını taşıyan kütüphaneyi kurmuştur. 66 yazma eseri vardır. Efgani Şeyh Ali Haydar Efendi de sonradan bu kütüphaneye 74 adet kitap bağışlamıştır. Bu kitaplar 1924 yılında Üsküdar Hacı Selim Ağa Kütüphanesi’ne, buradan da Süleymaniye Kütüphanesi’ne nakledilmiştir. Gülnüş Sultan kitaplarında 1124 H. tarihli vakıf mührü vardır.

Saliha Hatun Kütüphanesi

Saliha Hatun’un hayatıyla ilgili fazla bir bilgi bulunamamıştır. Karagümrük’teki mektebine bir miktar kitap bağışlayarak kütüphanesini kurmuştur. 96 numaralı kitabındaki kayıttan III.Ahmed ve 45-52 numaralı kitaplarındaki bağış şartından da II. Mahmud devri (1808 – 1839) şeyhülislamlarından Ak Mahmud Efendizade Zeynelabidin Efendi’nin zevcesi (eşi) olduğu anlaşılmaktadır. Saliha Hatun Kütüphanesi’nde çeşitli kişiler tarafından bağışlanan kitaplar da vardır ki, meşhur tarihçi Naima Efendi de bunlar arasındadır. Saliha Hanım kitaplarında zevci (eşi) Zeynelabidin Efendi’nin 1165 H. (1752 M.) tarihli mührü vardır. Bu kütüphanede 177 yazma, 5 basma olmak üzere 182 adet kitap vardır ve fihristi (liste) yazmadır. Bu kitaplar 1914 yılında Saliha Hatun mektebinden Çarşamba’daki Murat Molla Kütüphanesi’ne, buradan da 1949 yılında Süleymaniye Yazmalar Kütüphanesi’ne nakledilmişlerdir.

Mihrişah Sultan Kütüphanesi

Mihrişah Sultan, III. Mustafa’nın (1757-1774) zevcesi (eşi) ve III. Selim’in (1789-1809) annesidir. İyiliksever ve eli açık bir hanımdır. İstanbul’un birçok semtlerinde (Eminönü, Balıkpazarı, Halıcıoğlu, Hasköy, Beşiktaş, Fındıklı,

Kasımpaşa, Yeniköy, Üsküdar, Küçüksu, Eyüp) çeşme yaptırmıştır.

Bunlardan özellikle Küçüksu da iskele meydanında kasrın önünde bulunan çeşmesi ile Eyüp’te Bostan İskelesi’nde türbesinin yanında bulunan çeşmesi sanatsal değeri olan güzel çeşmelerdir. Mihrişah Sultan, Eyüp Camii içinde iki dolaba bir miktar kitap bağışlayarak kendi adını taşıyan kütüphaneyi kurmuştur. Fihristi (listesi) başındaki kayıttan kütüphanenin 1796 yılında kurulduğu anlaşılmaktadır. Çoğunluğu, kethüdası (kahya) Ataullah Efendi tarafından olmak üzere çeşitli kişilerin bağışlarından oluşan bir kütüphanedir. Toplam kitap sayısı 540’tır. Kütüphanenin Milli Eğitim Bakanlığı’na devrinden sonra 1924’te Eyüp’teki Hüsrev Paşa Kütüphanesi’ne nakledilen Mihrişah Sultan kitapları 1957 yılında Süleymaniye Kütüphanesi’ne nakledilmiştir. Basılmış fihristi (listesi) vardır.

Eyüp’teki Hüsrevpaşa Kütüphanesi 1980’li yıllara kadar Eyüp Hüsrevpaşa ilçe Halk Kütüphanesi adıyla aynı yerde hizmetini sürdürmüş ancak daha sonra çalışanlarının emekli olduğundan ve yerlerine yeni eleman verilmemiş olması nedeniyle kapatılmıştır.

Bezmialem Sultan Kütüphanesi

Bezmialem Sultan, II. Mahmud’un zevcesi ve Abdülmecid’in annesidir. İstanbul’da Türkler tarafından kurulan modern ilk genel hastanenin kurucusu olan Bezmialem Sultan’ın adı tıp tarihinde olduğu kadar eğitim-öğretim tarihinde de önemli bir yer almaktadır. Bugün İstanbul Kız Lisesi olan Valide Mektebi onun eseridir.

Sonradan “Darülmaarif’ adını alan bu okul, orta öğrenim (rüştiyelerin) üstünde öğretim veriyor ve mezunlarını Darülfünun sınıflarıyla hükümet memurluklarına hazırlıyordu. Binanın uygun olmasıyla 1873’te ilk mülki idadi (yüksek okullra öğrenci hazırlayıcı okul) sınıfları, II. Abdülhamid devrinde “Mektebi Mülkiye”, 1900’de “Darülfünun-u Şahane” adı altında İstanbul Darülfunu’nun (istanbul Üniversitesi’nin) bazı bölümleri ve sonra da “Mekteb-i Hukuk” okulu (fakülte) burada açılmıştır.

1909’dan sonra Mülkiye Okulu ve Darülfünun (Üniversite), Vezneciler’deki Zeynep Hanım Konağı’na taşınmış ve “Numune-i Terakki İdadisi”, (Örnek ilerleme Lisesi) İstanbul Lisesi adıyla buraya yerleştirilmiştir. Bu lise Galata’da ki Saint Benoit Fransız Lisesi binasına taşınınca buraya ilk kız öğretim kurumumuz olan ” İstanbul Selçuk Sultanisi” yerleştirilmiştir ve adı yaptırana verilerek “Bezmialem Sultanisi” (lisesi) olarak değiştirilmiştir. 1924’te bu okul “İstanbul Kız Lisesi” adıyla Süleymaniye’deki Meşihat Dairesine (Şeyhlik, Şeyhülislamlık) geçince, buraya ” İstanbul Erkek Öğretmen Okulu” ile “Yüksek Öğretmen Okulu” yerleştirilmiştir. 1933’te ise” “İstanbul Kız Lisesi” yeniden bu binaya taşınmıştır.

Bezmialem Sultan bu okulda bir litografya (taşbaskı) matbaası ve bir de kütüphane kurmuştur. Sanat bakımından olduğu kadar (tezhip, cilt, minyatür) kitaplarının konuları bakımından da önemli eserleri içeren bu kütüphane sonradan Beyazıt Devlet Kütüphanesi’ne nakledilmiştir. H. 1256 (M.1840) tarihli mührü vardır. Cömert ve iyiliksever bir hanım olan Bezmialem Sultan kurduğu vakıflarla, kuruluşuna önayak olduğu müesseselerinin masraflarının karşılanmasını da düşünmüş ve sağlamıştır. Dolmabahçe Camii ile yanındaki cami de onun eseridir.

İstanbul’un çeşitli yerlerinde de birçok çeşme yaptırmıştır. 2 Mayıs 1852 tarihinde vefat etmiştir, zevci (eşi) Sultan II.Mahmud türbesine defnedilmiştir.

Tiryal Hanım Kütüphanesi

Tiryal Hanım Sultan II. Mahmud’un gözdelerindendir. Nizameddin adındaki şehzadesi çocukken öldüğünden, bütün sevgisini Sultan Mahmud’un Pertevniyal Sultan’dan doğmuş olan Abdülaziz’e vermiştir.1884 yılında vefat etmiştir. Eminönü’ndeki Yeni Camii türbesine gömülmüştür. Valide Sultan olmadığı halde saygın bir hanımdır. Tiryal Hanım’ın bağışı olan kitaplar halen Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi’ndedir. Karışık olarak kayıtlı oldukları fihristin (liste) son numarası 1130’dur.

Pertevniyal Sultan Kütüphanesi

Osmanlı döneminde İstanbul’da kütüphane kurmuş olan hanım sultanların sonuncusu olan Pertevniyal Sultan, II. Mahmud’un zevcesi (eşi), Abdülaziz’in annesidir.

1871 yılında Aksaray’da yaptırdığı Valide Camii Kütüphanesi de denilen bu kütüphane, basma olmak üzere 886 kitabıyla birlikte 1948 yılında Süleymaniye Yazmalar Kütüphanesi’ne nakledilmiştir. Valide Camii Kütüphanesi de denilen bu kütüphanenin basma fihristi (listesi) vardır. Yazmaları arasında cilt ve süsleme (tezhip) sanatına ait güzel örnekler vardır. Pertevniyal Sultan İstanbul’un bazı semtlerine çeşmeler, Konya’da da (1875) Aziziye Camii’ni inşa ettirmiştir. Pertevniyal Sultan Aksaray’daki Camii ve kütüphanenin yanında mektep, çeşme, imam ve müezzinler için hücreler, muvakkithane (zaman ayarlanan yer, doğru zamanın saptanmasının yapıldığı yer) ve bir de kendisi için türbe, türbedar odası yaptırmıştır. Mektebin yerine sonradan Pertevniyal Lisesi yapılmış, türbe ve muvakkithane yolun genişletilmesi için yıkılmıştır. Günümüzde aynı yerde Oruçgazi İlköğretim Okulu bulunmaktadır.

Osmanlı döneminde kütüphane kuran hanım sultanlar ve kütüphaneleri hakkında bulunabilen bilgiler bu kadardır. Cumhuriyet döneminde de İstanbul’da kadınlar tarafından kurulan kütüphaneler vardır. Bunlarla ilgili bilgiler ayrı bir yazı konusu olacaktır.

Kaynakça:

*İstanbul Kadın Kadın İstanbul Proje Kitabı Seçki, Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı Yayını, İstanbul 2010

Bayraktar, N. (1963), Türk Kütüphaneciler Derneği Bülteni, C.XII, Sayı: 3 – 4.

Tarihimizde Vakıf Kuran Kadınlar. (1990), Yay. Haz. Tülay Duran. İstanbul: Tarihi Araştırmalar ve Dokümantasyon Merkezleri Kurma ve Geliştirme Vakfı.

Kaynak:
Yazan: Ayten Şan – beyazitkutup.gov.tr (27 Şubat 2012) (Beyazıt Devlet Kütüphanesi Müdürü)