Gazete Dağıtıcılığından Milli Kütüphane Müdürlüğüne-Ahmet Gürlek

Gazete Dağıtıcılığından Milli Kütüphane Müdürlüğüne-Ahmet Gürlek

Halil Şahin – Çocukluğunda, doğduğu ilçeye haftada bir kez gelen gazeteleri okumak için gazete dağıtımı yapan Ahmet Gürlek, o günlerde kaptığı “kitap virüsü” sayesinde 48 yıldır kütüphanecilik yapıyor. Okuma merakı nedeniyle seçtiği kütüphanecilik mesleğini İzmir Milli Kütüphanesi‘nde müdür olarak sürdüren Ahmet Gürlek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, küçük yaşta tanıştığı kitapların, meslek seçiminden hayata bakışına kadar bir çok önemli şeye yön verdiğini belirtti.

Çocukluğunda, doğduğu Kayseri’nin Develi ilçesinde, dönemin şartları gereği çok fazla kitap bulamadığını, günlük gazetelerin bile ilçedeki kitapçıya yalnızca Çarşamba günleri geldiğini, ne yazdığını merak ettiği gazeteleri okuyabilmek için gazete dağıtımı yaptığını anlattı.

“O gazetelerdeki mürekkep kokusu hala içimde” diyen Gürlek, ilçedeki kitapçıda kaptığı “kitap virüsü” sayesinde ilkokuldayken okuma alışkanlığı kazandığını kaydetti.

Gürlek, kitap tutkusu nedeniyle Ankara’da kütüphanecilik üzerine üniversite eğitimi aldığını, kütüphanelerde çalışmaya da üniversite yıllarında başladığını kaydetti.

Okul sonrasında çeşitli kütüphanelerde görev aldığını, Ege Üniversitesi Kütüphanesi’nin kurulmasına, İzmir Atatürk Halk Kütüphanesi’nin geliştirilmesine katkı sağladığını, 2004 yılında da Türkiye’nin en eski kütüphanelerinden olan İzmir Milli Kütüphanesi’nde müdür olarak görevlendirildiğini anlatan Gürlek,

Meslek hayatımda 48. yılımdayım. Türkiye’de çalışmaya devam eden belki de en eski kütüphaneci benim. Yakınlarım bana “ayaklı kütüphane” diyor” şeklinde konuştu.

Gürlek, kütüphanecilerin kütüphaneye gelen her kitabı okuma şansı bulamasa da kitapseverlere yardımcı olmak için hepsinin içeriğini anlayacak kadar bildiğini, okuduğu kitap sayısının binleri aştığını, evinde de baskısı tükenen, müzayedelerde bulunabilecek eserlerden oluşan küçük bir kitaplık oluşturduğunu söyledi.

İzmir, kütüphanecilik ve memleketi Develi’yi hayatının “üç aşkı” olarak niteleyen Gürlek, bu konularda 12 de kitap yazdığını kaydetti.

Gürlek, “boş zamanlarımda kitap okuyorum” şeklinde sözleri doğru bulmadığını da ifade ederek, “Kitap okumak boş zaman aktivitesi değildir. Boş zamanları değerlendirmek için kitap okunmaz. Aksine kitap okumak için zaman ayrılmalı. Toplumların kültür seviyesi kitapla yükselir. Bunun için kitap okuma alışkanlığı çok değerlidir” dedi.

Kaynak: http://www.haberler.com