Mesut Tim, Köy Çocukları Kütüphaneleri Oluşturma, Kültür-Sanat ve Dayanışma Derneği adı altında köylere Atatürk Çocukları Kütüphanesi adı altında Köy Kütüphaneleri kuruyor. Hedefinin kurdukları kütüphanelerle 40 bin köye ulaşmak olduğunu ifade eden Tim, “Üniversitelerin desteğini alarak kütüphane haftasında 50 kütüphane kuracağız” dedi. Dernek olarak hedeflerinin Türkiye’deki 40 bin köye Atatürk Kütüphaneleri sayesinde ulaşmak olduğunu söyleyen Tim, “12 Eylül 2006 tarihinde Köy Çocukları Kütüphaneleri Oluşturma, Kültür-Sanat ve Dayanışma Derneği’ni kurdum. Günümüzde malesef köylerde okullar kapatıldı. Taşımalı eğitim merkezleri olarak hizmet veren, yaklaşık 6 bin köy var. Bu 6 bin köye kütüphane açarsak, otomatikman yaklaşık 40 bin köyü kütüphane ile kavuşturmuş olacağız. Yaklaşık 6 yıldır bununla ilgileniyorum. Bugüne kadar 17 tane kütüphane kurduk. Hepsinin adı Atatürk Çocukları Kütüphanesi. Bunlardan biri Seferihisar ilçi merkezinde. 3’ü İzmir dışında, biri Rize Fındıklı ilçesi Çağlayan Köyü’nde, biri Afyon’un Emindağ ilçesinin Ekizce Köyü’nde, bir de Salihli’nin Gökeyüp Köyü’nde kütüphane kurduk. Bu kütüphanler bizim için ısınma turları oldu. Herkesin dediği gibi biz bu işin uzmanı olduk. Şimdi köylerden telefonlar geliyor. Kütüphane istediklerini söylüyorlar. Bazı yerel ve genel üst düzey yönetim kadrolarına proje şeklinde bu fikrimi paylaştım. Ama malesef büyük bir duyarsızlık örneği gösterildi. Bu nedenle yapılacak bir tek birşey kaldı. Üniversite gençliği dahil etmek. Bir şekilde üniversiteler bu işe el atarsa, bu konuda örgütlenirlerse, bu 6 bin köye kütüphane kurabiliriz diye düşündük. 50 üniversitenin konsey başkanları 26-27 Şubat 1. Atatürk Çocukları Kurultayı’na katılacak. 50 üniversite demek, üniversite rektörlerinin de bu işin içinde yer alması demek. Bu kütüphaneler açıldıktan sonra ilk kurultaya katılmayan 110 civarındaki üniversitenin öğrenci konsey başkanları ister istemez bu çalışmanın içinde yer alacaklar” dedi.

Kütüphanelerin sadece çoçuklara değil yetişkinleride hitap ettiğini ifade eden Tim, “Kitap toplayıp göndermekle kütüphane kurmak arasında dağlar kadar fark var. Gönderilen her kitap muhakkak ki faydası olacaktır ama asıl olan kalıcı, köye ait bir kütüphane kurmaktır. Üniversitelerimizle bu çalışmaları yapacağız. Her üniversitenin bir katiplığı olacak. Daha sonra o okulun öğrencileri, kütüphanelerde dersler verebilecek. Köylüyü bilinçlendirebilicekler. Bu şekilde köylerde 7’den 70’e herkes bu kütüphaneden faydalanabilecek. Özellikle de köye ait binalarda kütüphane açıyoruz. Çünkü bu kütüphanelerden sadece öğrencilerin değil bütün herkesin faydalanmasını istiyoruz” diye konuştu.

8 günde 300 kitap alındı

Kütüphanelerle beraber öğrencilerin başarılarının arttığını ifade eden Tim, “Şehir merkezlerinde insanlar kitaba uzak. İnsanlar, kendilerini bilgisayar ve cep telefonu gibi insanlıktan uzaklaştıran teknolojik aletlerle donatıyor. Bir insanın yüzüne bakarak mı konuşmak daha iyi, yoksa internet ve cep telefonundan konuşmak mı daha iyi. Köylerde ise insanlar kirlenmemiş durumda. 3 Nisan 2010 yılında Seferihisar’ın Orhanlı Köyü’nde 4 bin kitaplı bir kütüphane açtık. O sene taşımalı eğitimle Seferihisar’a gelen lise öğrencileri en kötü öğrencilerdi. Bir yıl sonra o öğrenciler taşımalı eğitim sistemi ile gelen en başarılı öğrenciler seçildi. Öğretmenler bu durumu sorduklarında öğrenciler köylerine açtığımız kütüphaneden bahsediyorlar. Bu duruma inanamayan öğretmenler köydeki kütüphaneyi görmeye geliyor ve gözlerine inanamıyor. 25 Eylül 2011 tarihinde Bıçakçı Köyü’nde kütüphane açtık. Açılan 16. kütüphaneydi. Müdürü Ramazan Bey açılıştan 8 gün sonra beni arayarak, 8 gün içerisinde 300’den fazla kitap alındığını söyledi. Kitap alan yalnız çocuklar da değil; anne, babalar ve yetişkinler de kitap okuyorlar” dedi.

En çok kitap okuyana Ankara gezisi

Çocukların kitap okumasına teşvik etmek için çeşitli çalışmalar yaptıklarını söyleyen Tim, “1950 yılında köy enstitüleri ve halk evleri kapatıldığından beri köylerde kitap yok. İnsanlar kitaba aç. Malesef genel ve yerel yöneticiler köylümüzün bilinçlenmesini, bilgilendirilmesini, haklarını aramasını istemiyor. Bizler de bu durumu tersine çevirmek istiyoruz. Çoçuklarımızın kitap okuma şevkini arttırıyoruz. Ödemiş, Bıçakçı Köyü’nde bir kız çocuğu 70 günde 68 kitap okudu. Yetişkinler de kitaplarımızı okuyor. Çünkü herkese hitap eden kitaplarımız bulunmakta. Dernek olarak sadece kütüphane açmakla kalmıyoruz. Geçtiğimiz yıl 1. Atatatürk Çocukları Şenliği düzenlemiştik. Bu yıl ise kütüphane açtığımız 17 köyden en fazla kitap okuyan 75 öğrenciyi, 23-24 Mart’ta Ankara’ya Anıtkabir’e götüreceğiz. Bu amaç ile yola çıktık. Köşe yazarı Şenay Düdek sağolsun bu konuda çok duyarlı. Bu konuyu dile getirerek, bize deztek sağladı. Köşesinde yazdığından beri telefonlarım hiç susmuyor. Yapılan bağışları derneğimizin makbuzu karşılığı topluyorum. Hala bu süreç devam etmekte. Şu ana kadar 40’a yakın öğrencinin gidişi kesinleşti. Bağışlarla, öğrencilerin tamamını Anıtkabir’e götürüleceğine eminim. Bu konuda en büyük destek Şenay Düdek’ten geldi diyebilirm. Ayrıca katılan çocuklarımıza Çanakkale Kahramanları adlı çizği roman seti de hediye edeceğiz” dedi.

Kaynak: http://www.haberekspres.com.tr