1912’den beri hizmet veren İzmir Milli Kütüphane’nin Kültür Bakanlığı’nın TBMM Milli Eğitim Komisyonu’na verdiği kanun tasarısı nedeniyle Derleme Kanunu kapsamından çıkarılma ihtimali bulunuyor. İzmir Milli Kütüphane Vakfı Başkanı Ulvi Puğ, kütüphanenin Derleme Kanunu kapsamından çıkarılması halinde müzeye döneceğine dikkat çekerek, “Umuyoruz hem İzmirli’ye hem de tarihe karşı yapılan bu haksızlık giderilir” dedi.

İZMİR (ANKA) – 1912’den beri hizmet veren İzmir Milli Kütüphane’nin Kültür Bakanlığı’nın TBMM Milli Eğitim Komisyonu’na verdiği kanun tasarısı nedeniyle Derleme Kanunu kapsamından çıkarılma ihtimali bulunuyor. İzmir Milli Kütüphane Vakfı Başkanı Ulvi Puğ, kütüphanenin Derleme Kanunu kapsamından çıkarılması halinde müzeye döneceğine dikkat çekerek, “Umuyoruz hem İzmirli’ye hem de tarihe karşı yapılan bu haksızlık giderilir” dedi.

İzmir Milli Kütüphane Vakfı Başkanı Ulvi Puğ ANKA’ya yaptığı açıklamada, 1934 yılında Atatürk’ün talimatıyla Yazılı Basılı Eserler Derleme Kanunu oluşturulduğunu ve Türkiye’deki beş tane milli kütüphaneye yazılı basılı her eserden bir nüsha gönderilmesininin kabul ediliğini belirtti. Puğ, Atatürk’ün İzmir Milli Kütüphane’yi üç kez ziyaret etmiş olduğunu ifade ederek şunları söyledi:
“Ümmetten millet, enkazdan devlet, istibdattan Cumhuriyet kurulduğu dönemde Atatürk üç kez ziyaret ediyor ve kütüphaneden haz duyup, kent belleğinin sağlıklı tutulması için Yazılı ve Basılı Eserleri Derleme Kanunu’nu çıkarılmasını öneriyor. Kanun 1934’te çıkıyor. Kanun sayesinde yazılı basılı eserlerin tümünden bir kopya kütüphaneye gönderiliyor.”

“PERSONEL, BÜTÇE VE YER SIKINTIMIZ YOK”

Puğ, Kültür Bakanlığı’nın kütüphaneyi derleme kanunu kapsamından çıkarma gerekçesinin “yer, bütçe ve personel sıkıntısı” olduğunu ifade ederek, “Milli Kütüphane bir vakıf olduğu için zaten devletten para alan bir kurum değildir. Kaldı ki biz kimseden para istemiyoruz. kütüphanemizin yanında bulunan Elhamra Sineması ve Elhamra İş Hanı bize aittir ve biz oranın geliriyle bütçe ve personel ihtiyacımızı karşılıyoruz. Yer sorununa gelince, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yaptırdığı raf sistemiyle 100 bin kitap kapasiteli yani bize 5 yıl daha yetecek bir kitaplığımız bulunuyor” dedi.
Kütüphanede sadece kitap değil doktora, doçentlik tezlerinin de bulunduğunu ve kütüphanenin tüm bunları tek başına ne almaya ne de bulmaya kütüphanenin gücünin yeteceğini söyelen Puğ, “Üstelik Kanun’un devlete yüklediği külfet de yok. Kitapları yayınevleri yolluyor” diye konuştu.

KÜTÜPHANEDE 4 BİNİ EL YAZMASI TOPLAM 750 BİN ESER BULUNUYOR

AKP’nin Milli Kütüphane’yi müzeye çevirmeye çalıştığını öne süren Ulvi Puğ “Yeni bir Cumhuriyet modeli kurmak için yapılacak ilk şey mevcut Cumhuriyet’in değerlerini yok etmektir. Bizler gelecek nesillere aktarılacak olan paha biçilemez bir hazinenin bekçileriyiz. Kütüphanemizde 4 bini el yazması olan toplamda 750 bin civarında kitap bulunuyor. Eğer kütüphanemiz Derleme Kanunu’ndan çıkarılırsa kütüphanenin can damarı kesilmiş olur ve kütüphane müzeye döner” dedi.
İzmir Milli kütüphane’nin Mustafa Kemal Atatürk’ün ışığını yaymayı kendisine düstur edinmiş olduğunu ve bundan asla taviz vermeyeceklerini belirten Puğ şunları söyledi:
“Kültür Bakanlığı eksiklikler giderilirse tasarıyı gözden geçiririz demişti. Şimdi eksiklerimizi gidermiş olarak Kültür Bakanlığı’ndan randevu talep ettik. Hala talebimize cevap bekliyoruz. Umuyoruz ki, Kültür Bakanlığı bu tarihi yanlıştan dönecektir.”

Kaynak: http://www.haberx.com/