Seferihisar’da 80 bin kitaplık kütüphane
İzmir’in Seferihisar ilçesinde 80 bin cilt kitaba sahip bir kütüphane var. Bir baba ve dört oğlunun Viyana’da başlayan kitap aşkı, koli koli Seferihisar’a taşındı ve böylece Akşit Kültür ortaya çıktı. Üstelik, kitapların yarısı Almanca.
TEVFİK Akşit, Köy Enstitüsü kökenli bir öğretmen. Çoluğunu çocuğunu yanına alıp Viyana’nın yolunu tutuyor bundan 25 yıl önce. Kendisi kadar çocukları da meraklı okumaya. Böylece herkes kendi başına kitap toplamaya başlıyor. “Viyana’nın şehir merkezinde diyor” Hakan Akşit, “büyük küçük otuzu aşkın kütüphane vardı ve zaman zaman kitap tasfiye ediyorlardı. Bunlar ağır eserler olduğu için sadece benim gibi kitap kurtlarına göreydi.” Böylece kitap toplamaya başlıyor Hakan Akşit ve kütüphanecilik eğitimi aldıktan sonra Viyana’da üç yıl kitabevi işletiyor.
Arkasından, küçük kardeşi de onunla çalışmaya başlıyor.Baba Tevfik Akşit, kitapların sürekli çoğaldığını görünce, halka açık bir kütüphane kurmaya karar veriyor bir süre sonra. Hazırlıklar, başvurular derken, kütüphane hizmete açılıyor. 2005’te aile Türkiye’ye dönmeye karar veriyor, tabii kütüphane ile birlikte. Uygun bir yer ararken, Seferihisar’ın Ürkmez beldesini kestiriyorlar gözlerine. Bina bulunuyor, yenileniyor, kitaplar taşınıyor ve nihayet 2008’de Akşit Kültür faaliyete geçiyor.
Konaklamalı kütüphane
Ancak, kütüphaneyi öyle sıradan bir şey sanmamak gerek. 80 bin kitabın yarısı yani 40 bini Almanca’dır ve bu niteliğiyle Türkiye’nin en büyük Almanca kitap koleksiyonudur bu. Akşit Kültür, sadece kütüphaneden de ibaret değildir. Üç bin metrekare bahçe içinde yüzme havuzu, konuk evleri ve lokantalarıyla bir girenin bir daha çıkmak istemeyeceği bir merkez oluşturulmuş. “Türkiye’nin ilk konaklamalı kütüphanesi bizimkisi” diyor Hakan Akşit gururla.
Sadece kütüphane değil kültür ve bilim merkezi
AKŞİT Kültür yalnız bir kütüphane değil, aynı zamanda kültür ve sanat merkezi. Yıl boyu kültür, sanat ve bilim faaliyetleri birbirini kovalıyor. Viyana’da geçen 25 yıl ve 40 bin cilt Almanca kitap dolayısıyla bilhassa Almanca konuşan ülkelerle sıkı ilişki içindeler. Çeşitli ortak projeler üretiyorlar yahut onların projelerine çeşitli şekillerde katkı veriyorlar. Ayrıca, genç çevirmenlerden oluşan bir çeviri ekibi mevcut. Kendi çevirdikleri eserleri kendileri yayımladıkları gibi, çeşitli kurumlardan gelen çeviri isteklerini de karşılıyorlar.
Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/
Yorum gönder