Halk kendi kütüphanesini kuruyor
Size bir Internet adresinden söz etmek istiyorum: www.sokakkitaplari.org Radikal gazetesinin öncülüğünde başlatılmış bir kampanya bu. Kampanyanın amacı ve felsefesinden söz etmek gerekiyor: Avrupa ve Amerika`da benzerlerine rastladığımız `bookcrossing` adlı çalışmanın bir benzeriyle karşı karşıyayız. Amaç basit; kitap okuma zinciri oluşturmak ve hatta bu yolla yeni dostluklara dahi yelken açabilmek. Elinizdeki kitapları `Radikal özgür kitap merkezleri`ne bırakıyorsunuz. Bu merkezlerin adres ve telefonları yukarıdaki web sayfasında var. Daha sonra bir kişi gidip oradan istediği kitabı seçip okuyor ve kitap hakkındaki görüşlerini, yeniden bıraktığı merkezi yine web sayfası aracılığıyla duyuruyor. Zincir oluştu ve gitgide büyüyor. Güzel bir uygulama. Kimi Anadolu kasabalarında belediyelerce desteklenen kitap okuma saatlerinden sonra böyle bir uygulamanın da yürürlüğe girmesi kimi körleri belki bakar-kör konumundan ışığa kavuşturur. Kitapların bulunduğu ve tüm kişilerin hizmetine sunulduğu merkezlere ne ad verilir? Bildiniz: Kütüphane! Kimi okurlar bu satırları gözden geçirirken kütüphane sözcüğünü anımsamakta zorlanmış olabilir. Türkiye`de bir kütüphanenin sınırlarından içeri adımını atmadan yaşamını sonlandıran kim bilir kaç insan vardır? Böyle bir sayım yapılsa acaba nasıl rakamlara ulaşırız. Şimdiden korkuyorum ki bu rakamlar 5-6 haneli olabilir… Kütüphanelerimizin içler acısı durumunu 11.11.2003 günkü yazımda Milli Kütüphane merkezli dile getirmeye çalışmıştım (http://www.haberx.com/w/2068/milli-felket.htm) Ancak o günden bugüne değişen ne oldu? Koca bir hiç… Hatta kimi kütüphaneler bölündü, bölünen bölümler ya bilgi işlem dairesi; ya da sığmayan personel için çalışma ofisi oldu. Bazı kütüphanelerin de bakımsızlıktan ve ödenek yoksunluğundan kapatılarak kiralandığını ya da mescit yapıldığını okuduk basından. Çok sevdiğim bir dostum Fransa`da doktora eğitimine devam ediyor. Gittiğinde kütüphanelerin durumunu merak etmiş. Yahya Kemal hakkında yazdığı doktora tezi için ne gerekirse Türkiye`den temin edebileceğimi bildiren e-postam üzerine bana bir yanıt yolladı. Gözlerime inanamadım; fakat `sen kaynak istersen söyle ben yollayayım` gibisinden cümleler aklımı başımdan aldı. Bir kart ediniyor ve Paris`in tüm kütüphanelerine bu kartla rahatlıkla girip, kitaplara ulaşabiliyorsunuz, dedi. İnanamadım. Bu nasıl olurdu? Bal gibi olurdu… Yukarıda adresini verdiğim yazıda bildirdiğim gibi İran`ın bile kütüphaneler konusunda Türkiye`ye fark attığı düşünülürse, Sokak Kitapları gibi birçok projeye ihtiyacımızın olacağı kesindir…
Kaynak: http://www.haberx.com/
Yorum gönder