‘10 Türk’e 1 kitap’ yalanmış

‘10 Türk’e 1 kitap’ yalanmış

Türkiye Yayıncılar Birliği Genel Sekreteri Kenan Kocatürk, Türkiye’de artık kişi başına düşen kitap sayısının 6.7 olduğunu açıkladı. Günışığı Kitaplığı’nın düzenlediği konferans için yayıncılık dünyasına ait verileri güncelleyen Türkiye Yayıncılar Birliği Genel Sekreteri Kenan Kocatürk, Türkiye’nin, yılda yayımladığı ortalama 40 bin yeni kitapla, 100 milyar dolara ulaşan dünya yayıncılık pazarının 1.5 milyar dolarlık kısmını oluşturduğunu söyledi. “Türkiye’de 10 kişiye 1 kitap düşüyor gibi şehir efsaneleri var ancak durum hiç de öyle değil” diyen Kocatürk’ün verdiği rakamlara göre, Türkiye’de 2011’de 300 milyon kitap üretildi. Bu rakam bir önceki yıl 280 milyondu. Buna Milli Eğitim Bakanlığı’nın satın aldığı 200 milyon kitap dahil değil. O da eklenince bu rakam 500 milyona ulaşıyor. Kocatürk’e göre bu, okuma alışkanlığının ölçütü olmayabilir ama basılan kitap sayısının artması, kitapların satıldığının da bir göstergesi. Bundan yola çıkarak Türkiye’de kişi başına düşen kitap sayısının 6.7’ye ulaştığını söylemek mümkün.

TALİM TERBİYE KURULU’NA ELEŞTİRİ

Günışığı Kitaplığı’nın düzenlediği Zeynep Cemali Konferansı’nda yaptığı konuşmada, Cumhuriyet’in ilk yıllarında ders kitaplarından sorumlu olan MEB’in (Milli Eğitim Bakanlığı), Türkiye’nin en büyük yayıncısı olduğunu vurgulayan Kocatürk sözlerini şöyle sürdürdü: “Devlet Türkiye’deki yayıncılığın yüzde 50’sini yapmaya devam ediyor. Evet, 30’lu yıllarda Türkiye’de yayıncı yoktu ama bugün Türkiye’nin çok ciddi, özenli yayıncıları var. Yayıncılık rüştünü ispatlamıştır. Dünya çapında rekabet edebilecek yayıncılar var. Talim Terbiye Kurulu bugün yayıncıların kafasında boza pişiren, kafasında sopa sallayan bir kurum haline gelmiştir. Milli Eğitim Bakanlığı, bütün dünya ülkelerinde olduğu gibi olsa olsa kendi ekibiyle, eğitim kadrosuyla müfredatı belirleyebilir. Belirledikten sonra bütün dünyada olduğu gibi geri çekilebilir…”

Kocatürk, Talim Terbiye Kurulu’nun kitapları virgülüne kadar incelemesine rağmen ders kitaplarında vahim hatalar görüldüğüne dikkat çekti ve şöyle dedi: “Dünyanın en büyük 50 yayıncısı içinde ne yazık ki Türkiye’den bir tane yayıncı yok. Neden yok? Dünyadaki esas büyük pazar eğitim yayıncılığıdır. Oralardaki devlet sektörün, bilgi birikimi ve yaratıcılığın önünü açmış kenara çekilmiştir. Sadece müfredatı belirlemiştir.” Kocatürk, devletin durması gereken noktanın, öğretmenlerin ve okul kütüphanelerinin kitap ihtiyaçlarına cevap vermek olduğunu vurguladı. Kocatürk, öğretmenlerin yayıncılardan “Okulumuzun kütüphanesi yok, kitap gönderir misiniz?” diyerek her gün fırıncıdan ekmek ister gibi okul kütüphanelerine kitap istediğini söyleyip “Devlet ne zaman utanacak?” diye sordu. FATİH Projesi’ne de değinen Kocatürk, “Toplumların gelişmesi açısından bakıldığında eğer yazılı kültürünüzü geliştirmezseniz ve yazılı kültür üzerine eğitiminizi, okuma alışkanlığınızı ve diğer meselelerinizi çözemezseniz dijital dünyada tablet dağıtsanız ne olacak?” dedi.

Kaynak: http://www.haberturk.com