Türkiye’nin En Çok Atıf Alan Yayınları
[avatar user=”cemozel” /]
Cem ÖZEL
Kullanıcı Hizmetleri Yöneticisi/Sabancı Üniversitesi Bilgi Merkezi
Bilimsel çalışmaların analizini yapmak, bize buz dağının görünmeyen kısmını görmemizi sağlıyor. Buz dağının görünmeyen kısmında bir araştırmacımız var ki, eğer sabrederseniz üç dört cümleye kalmaz kim olduğunu öğrenirsiniz.
Bu çalışmada ülkemiz bilim insanlarının en çok atıf alan yayınlarına bakacağız. Bunun için Web of Science verilerini kullanacağız. Kriterimizi de en az 1000 atıf almış makalelerle sınırlandıracağız. Buna göre 1000’in üzerinde atıf alan, materyal türü makale olan 73 tane yayınımız görünüyor. Bu 73 makaleyi konularına göre sıraladığımızda ilk 10’a aşağıdaki başlıklar giriyor. Konu başlıklarının dağılımına baktığımızda üç konu başlığının tıpla ilgili olduğunu görmekteyiz. “Sultan”lara yaraşır bir “Eser” ortaya çıkmasında, bir araştırmacımızın da aralarında olduğu yazarların yazmış olduğu “Cancer incidence and mortality worldwide: Sources, methods and major patterns in GLOBOCAN 2012” adlı makale, 15.102 adet atıf alarak çok ciddi bir başarı elde etmiş. Hatta bu yazıyı, “Acaba atıfa doymuş mu yoksa atıf almaya devam ediyor mu” diye, üşenmeyip bir haftalığına nadasa bıraktım. Bugün baktığımda atıf sayısı 15.144’e çıkmıştı. Bilimle uğraşanlar için, tek bir atıfın bile ne kadar önemli olduğunu bilenler, bir haftada alınan 42 atıfın ne demek olduğunu gayet iyi hissederler.
Peki bu makalenin yazarları arasında yer alan Sultan Eser hocamızı kim tanıyor? Yakınları ve meslektaşları dışında kim tanıyor? Kimse! Peki neden kimse tanımıyor? Çünkü bilimle uğraştığı için. Tanınması için ne yapması gerekir? Hiçbir şey; çünkü biz tahmin ediyoruz ki, derdi o değil. Sadece çalışıyor ve işini yapıyor; ama böylesine bir başarıyı görmemek bizim vicdanımıza sığmıyor. O yüzden bilimsel çalışmalara az çok ilgi duyan bizlerin boynunun borcu olarak, Sultan Eser hocamızın başarısını bu yazımıza taşımak istedik. Sultan Eser hocamızla ne kadar gurur duysak az. İyi ki var.
Sultan Eser hocamıza, başarılarının daim olması temennilerini kalben gönderdikten sonra işin diğer boyutlarına bakalım.
Bu dağılımları çeşitlendirmek mümkün. Örneğin aşağıdaki dağılım 1000’in üzerinde atıf almış yayınların hangi kaynaklarda yer aldığını gösteriyor. İlk 10’da en azından hepimizin aşina olduğu, bilimsel dergi dendiğinde herkesin aklına ilk gelen Nature ve Science gibi dergileri görmek bizi çok da şaşırtmadı.
Aşağıdaki tabloda ise alınan bince (onca tabirinden esinlendim ve binlerce diye uzatmayıp bince ifadesini kullandım) atıfın yıl esaslı dağılımını görebiliriz. Tabloyu okuyacak olursak, en çok 2009 ve 2012 yıllarında atıf alındığı görülüyor. Bu da bize gösteriyor ki, atıf sayısının artışı yıla bağlı olarak da bir değişiklik gösteriyor. İstisnaların kaideyi bozmadığını söyleyelim.
Peki, bu medarı iftiharımız olan 73 makalemizi, hangi ülkelerle ortaklaşa yazmışız dersek, onun da ilk 10 tanesini aşağıda görebilirsiniz. Bu bilgi de kendi içinde oldukça önemli; çünkü tanışağı (network) kurduğunuz kişilerin hangi ülkelerin araştırmacıları olduğu da yayınınızın daha çok kişiye ulaşmasında inkar edilemeyecek bir gerçektir.
Çıktılar ortada. Çok etkili araştırmaların altına imza atıyor araştırmacılarımız. Daha çok fonlanıp, başarılarının daha çok artmasını diliyoruz. Başarılı bilim insanlarını ülkemiz insanlarına tanıtarak hem bir farkındalık hem de Nuri Bilge Ceylan’ın da dediği gibi yalnız ülkemizin haklı bir gurur yaşamasını istiyoruz.
Yorum gönder