Bilimsel Yayınların Trendsel Analizi

Bilimsel Yayınların Trendsel Analizi

[avatar user=”cemozel” /]
Cem ÖZEL

Kullanıcı Hizmetleri Yöneticisi/Sabancı Üniversitesi Bilgi Merkezi

“Modayı takip etmek”, “son trendler nelermiş” gibi kavramlar genellikle insanın giyimi kuşamıyla ilgilidir; ancak son moda trendler artık bilim dünyasına da sıçradı. SciVal veritabanında “Trends” diye bir modül bile var. Biz de buradaki “Trends” modülünden hareketle bilim dünyasında bu tür trendler nasıl analiz ediliyormuş, onu merak ettik. Bu yazımızın konusunu da ona ayırdık.

Bilimdeki trendler deyince öncelikle bir sınırlamaya gitmek gerektiğinin altını çizmek isterim. Bütün bilim kategorilerinin trendleri incelenebilir tabii ki; ama biz konuyu daraltmak adına bir konu üzerinden anlatma yoluna gidelim, istiyoruz. Konu olarak da “Bibliyometrik analiz” alanını seçtik. Konuyu incelemek için de kafamızdaki soruları masaya yatırdık ve SciVal’ın kapısını çalmaya gittik.

Sorularımıza bir bakalım:

Genel olarak bu konuyla ilgili durum nedir?

Bibliyometrik analiz konusunda en son kullanılan anahtar kelimeler nelerdir?

En çok hangi ülkeler/üniversiteler bu konuyla ilgili yayın yapmış?

Bu alandaki en üretken ya da en etkili araştırıcılar kimlerdir?

Scopus’ta indekslenen hangi dergilerde bu konuyla ilgili yayınlar yapılmış?

İlk soruyla başlayalım.

Genel olarak bu konuyla ilgili durum nedir?

2010’dan 2019 yılına kadar bibliyometrik analizle ilgili toplamda 3226 yayın yapılmış. 25.385 adet de atıf almış. Alan ağırlıklı puanı 1.53 ki, bu da dünya ortalaması olan 1’in üzerine çıktığını gösterir. Oldukça başarılı. Aşağıda da görselini görebilirsiniz.

Bibliyometrik analiz konusunda en çok kullanılan anahtar kelimeler nelerdir?

Bu alanla ilgili en çok kullanılan anahtar kelimeler ise aşağıdaki buluttan görülmektedir.

En çok hangi ülkeler/üniversiteler bu konuyla ilgili yayın yapmış?

Kurum olarak baktığımızda İspanyollar’ın “coğrafi keşif” yapar gibi bibliyometrik keşfe çıktığını görür gibiyiz. Güçlü bir rakip de onların peşinde. Bu güçlü üç harfli rakip her alanda olduğu gibi bu alanda da kendini gösterme gayreti içinde. Cin, çıkmış bir kere lambasından. Geri sokabilene aşkolsun; ama yine de sayılara daha yakından baktığımızda aşağıdaki tabloda da görüleceği üzere İspanyolların Granada Üniversitesindeki atıf sayısı, üç Çin üniversitesinin aldığı atıf sayısına denk nerdeyse. İspanyolların alan ağırlıklı puanı da oldukça iyi görünüyor.

Ülke olarak baktığımızda ise yayın sayısı olarak Çin’in birinci olduğunu görüyoruz; ancak atıf sayısına bakacak olursak da bir başka üç harfliyi, ABD’yi görmek mümkün. Ülkemizi de bu listede görmeyi çok isteriz.

Burada küçük bir karşılaştırma yapacak olursak; H-indeksin mucidi, eğer bu kriterlere göre, yani belirlemiş olduğumuz yıl aralığında olsaydı tek başına bütün ülkeleri geçerdi. Örneğin 505 yayın yaparak toplamda en çok (4005) atıf almış olan Çin’i çok rahatlıkla geçerdi. Şu an itibariyle, aşağıda da görüldüğü üzere, tek bir makaleden 5083 adet atıf almış görünüyor. İnanılmaz bir sayı. Darısı tüm araştırmacıların başına.

Bu alandaki en üretken ya da en etkili araştırıcılar kimlerdir?

Gelelim en çok yayın yapan ve bu alanda etkili olan araştırmacılara.

Ne yalan söyleyeyim, buraya aldığımız her görsel beni şaşırttı. Araştırmacı bazlı listeye bakacak olursak da bu kez Almanlar öne çıktı. En çok yayın yapan ve atıf alan araştırmacı Lutz Bornmann.

Lutz Bornmann’ın çalışmalarına yakından bakacak olursak, aşağıda da görüldüğü üzere 38 yayınından en çok atıf almış ilk beş yayınını inceleyebiliriz. Bu konularla ilgili çalışmak isteyenler belki, Lutz Bornmann ile iletişime geçebilirler.

Scopus’ta indekslenen hangi dergilerde bu konuyla ilgili yayınlar yapılmış?

Bu soruyu yanıtlamadan önce şunu diyorum ki, keşke konusu belli olan makaleler, o konuyla ilgili dergilerde yayınlanabilse. Literatür taraması daha kolay olur, bilgiye daha hızlı erişilir, o konuyla ilgili atladığımız bir makale kalmaz. Temennimizi belki birileri duyar diye, buraya koyalım, biz işimize bakalım.

İlk 10 yayına baktığımızda hepsinin dergi olmadığını görüyoruz. Sadece dergiler değil “lecture note” ve “conference proceeding” kaynak türlerini de görmek mümkün.  En çok atıf alan dergilere baktığımızda ise Scientometrics ve Journal of Informetrics’i görmek pek de şaşırtıcı gelmiyor.

Bilgi Bilimi alanının bir alt konusu olan ve bu aralar oldukça trend olan “Citation analysis” konusu üzerine bir çalışma yaptık. Birçok konu kategorisi için yapılabilecek bu çalışma, bize çok şey kazandırabilir. Aklımıza dahi gelmeyen kurumlarla ve araştırmacılarla ortaklaşa yayın yapma olanağı bulabiliriz, dergilerle sınırlı tuttuğumuz araştırma alanlarını “lecture note” ve “conference proceeding” gibi farklı kaynak türlerinde yapabiliriz. Yeter ki merak edip elimizdeki bilgi kaynaklarından yeterince faydalanalım.