“Bebek kütüphanesi” kavramı ve yaklaşımı üzerine | Prof. Dr. Bülent Yılmaz

“Bebek kütüphanesi” kavramı ve yaklaşımı üzerine | Prof. Dr. Bülent Yılmaz

[avatar user=”bulentyilmaz” /]
Prof.Dr.Bülent YILMAZ

Hacettepe Üniversitesi BBY Bölümü Öğretim Üyesi

Son dönemlerde yeni kütüphane türleri ya da adlandırmaları duyulmaya başlandı. Uyanık kütüphane, yaşayan kütüphane, kıraathane, oyuncak kütüphanesi ve bebek kütüphanesi gibi. Hatta 1-2 bebek kütüphanesi de hizmete girdi. Bu kavramların bir halk kütüphanesinin nitelikleri/özellikleri olarak söylenmesi başka, ayrı bir kütüphane türü olarak öne sürülmesi başkadır. Daha önce de yazdığımı anımsıyorum: Kütüphanecilik bir bilimdir, literatürü ve terminolojisi de uluslararası niteliktedir. Bilimsel bir alanda kavramları öznel yaklaşımlarla değiştiremeyiz ve adlandıramayız.

Basından (ntv.com.tr-25.09.2019) öğrendiğime göre 6-8 Ekim 2019 tarihlerinde Karabük’te KYGM ve Karabük Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü işbirliği ile bir “Bebek Kütüphaneleri Çalıştayı” düzenleniyor. En başta belirtilmesi gereken gerçek, elbette, kütüphanecilik alanında yapılan, kütüphane hizmetlerini geliştirme yönünde gerçekleştirilen her türden çalışma mesleğimiz adına sevindiricidir. Emeği geçenlere teşekkür etmek gerekir. Ancak çalıştaya da adını veren “bebek kütüphanesi” kavramı ve konusu ile ilgili kişisel akademik yaklaşımımı paylaşmak isterim. (Bu arada Sayın Şener Yelkenci de bu konuda kutup-l’de son derece doğru saptamalar yaptı.)

1. Literatürde “bebek kütüphanesi” olarak kabul görmüş bilimsel bir kavramı bulmak zor. Hastaneler başta olmak üzere, bazı kurumların hizmet anlayışları, yaklaşımları “bebek dostu” (baby friendly) olarak geçer. Dolayısıyla, bebek dostu kütüphane hizmetleri ve yaklaşımı olabilir ama bu “bebek kütüphanesi” olarak kavramlaştırılamaz. Yani bu kavram bir anlayış ya da yaklaşımın adı olabilir. Bir kütüphane türünün adı olamaz. Çünkü bu gruba hizmet veren ve onu da kapsayan bir kütüphane türü zaten vardır: Halk kütüphanesi ya da çocuk kütüphanesi. Aslında çocuk kütüphanesi de halk kütüphanesinin bir alt türüdür.

2. Bildiğimiz üzere, çocuklar gibi bebekler (0-12 ay yaş grubu) de doğal olarak halk kütüphanesi türünün kullanıcı kitlesi içinde yer alan bir gruptur. Halk kütüphanesi ile ilgili klasik tanımlara, “Her yaştan…” diye başlanır. Nitekim IFLA’nın ilgili rehberinin adı da “Bebekler ve Küçük Çocuklar İçin Kütüphane Hizmetleri Rehberi”dir. Burada kütüphane olarak kastedilen de halk ve çocuk kütüphanesidir. Yani bir halk kütüphanesinin bebek ve küçük çocuklar olarak adlandırdığı kullanıcı grubuna verdiği hizmetler söz konusudur. Bebeklere yönelik bölüm halk kütüphanesi içinde çocuk bölümünün (ya da bağımsız çocuk kütüphanesinin) bir parçası ve alt hizmet grubu olarak düzenlenebilir ama bu bir kütüphane türüne işaret edemez. Kısaca bebek kütüphanesi ile anlatılmak istenen halk kütüphanesinin bir bölümü ve hizmet parçası olabilir.

3. Bağımsız (Arapçası ile “müstakil” deniyor) bebek kütüphanesi yaklaşımı kanımca doğru değildir. Modern halk kütüphanesi yaklaşımlarında çocuk kütüphanelerinin dahi halk kütüphanesi içinde yer alması gerektiği çoğunlukla kabul edilir. Bebekler ve çocuklar, insan grubunun (genç, yetişkin ve yaşlılar dahil) ve toplumun parçasıdırlar. Bu bütünün parçası olma duygusunu doğduğundan itibaren bebeğe ve çocuğa vermek durumundayız. Toplumsallaşma (sosyalleşme) demektir bu. Bağımsız çocuk kütüphanesi, çocukta (kütüphanede ebeveynleri dışında genç ve yetişkin göremeyeceği ve onların da kendisini getirmek için geldiklerini düşüneceğinden) kütüphane kullanmanın sadece “çocuklara özgü bir davranış” olduğu gibi yanlış bir anlayışı ve kültürü oluşturabilir. Bu nedenle istisnaları dışında bağımsız çocuk kütüphaneleri yaklaşımından dahi kaçınmak gerekir. Çok zorunda kalınırsa en azından genç ve çocuk kütüphaneleri bütünlüğünde davranılmalıdır. Dolayısıyla bağımsız bebek kütüphaneleri yaklaşımı, kütüphane kültürünün sürekliliği ve bütünlüğüne zarar verebileceği, bebeği toplumdan soyutlayacağı için modern kütüphanecilik açısından sakıncalıdır. Eğer kastedilen çocuk kütüphanelerinin bir parçası olarak bebek kütüphanesi ise o zaman çalıştay adının da öyle belirlenmemesi gerekirdi. Çünkü bebek kütüphanesi dendiğinde ayrı bir kütüphane türünden söz etmiş oluruz ki bundan kaçınılmalıdır. Doğru kavramlaştırma “halk/çocuk kütüphanelerinin bebeklere yönelik (bebek dostu) hizmetleri” olabilir. Kısaca, bağımsız bebek kütüphaneleri açmak kütüphane kullanma alışkanlığı ve kültürü açısından doğru bir yaklaşım değildir. Bebekleri çocuk kütüphanesi ve halk kütüphanesi bütünlüğünden uzaklaştırmak doğru olmaz.

4. Ayrıca bir halk kütüphanesi içindeki bir bölüm (bebek, çocuk, genç, yetişkin vb.) kütüphane adıyla adlandırılmaz. Örneğin, halk kütüphanesinde yetişkinlere yönelik bölümler “yetişkin kütüphanesi” olarak kavramlaştırılmaz, “yetişkin bölümü” .olarak adlandırılır. Ya da çocuklar için olan “çocuk bölümü” olarak.

5. Genelde kütüphane ve özellikle de çocuk kütüphanelerine yönelik “çocuk gelişimi” alanının yaklaşımı doğal olarak kütüphanecilik yaklaşımından farklıdır. “Çocuk gelişimi” alanı çocuk kütüphanesine gerek mekan, gerek materyal, gerek kullanıcı, gerek personel ve gerekse hizmetler açısından deyim yerindeyse genelde “kreş” niteliği ile yaklaşabilmektedir. Kütüphane kurumunun türü ne olursa olsun temel işlevi bilgilendirmektir. Bebek ve çocuk kütüphaneleri için de bu ana işlev, bağlı alt işlevler olarak kabaca okuma ve kütüphane kullanma kültürü oluşturma, dil gelişimi, kişilik gelişimi, bilgi kullanma becerisi oluşturma biçimindedir. Dolayısıyla kreş yaklaşımından daha farklıdır. Varolan çocuk kütüphanelerinde (bölümlerinde) özellikle mekan tasarımı, materyaller ve hizmetler konusunda bu kaymalara rastlamak olanaklıdır. Dolayısıyla bu konularda dikkatli olunmalıdır. Çocuk kütüphanesi kreş anlayışı ile oluşturulamaz ve hizmet veremez.

6. Son olarak, “bebek kütüphanesi” yaklaşımı konusunda belediyeleri de doğru yönlendirmek, bunu halk kütüphanesi ve onun içinde çocuk bölümü/bebek bölümü olarak önermek gerektiği kanısındayım. Bağımsız (ayrı) bebek kütüphanesi yaklaşımı riskli olabilir.

Kısaca, doğru kavramlaştırma, bebek kütüphanesi değil, bebeklere ve çocuklara yönelik halk kütüphanesi hizmetleridir.
Çalıştay katılımcısı arkadaşlara başarılar dilerim. Bu arkadaşlarımızın ortak yaklaşımları ile biçimlendirilecek Çalıştay sonuç bildirgesini ya da genel olarak çıkacak yayını da yukarıdaki çerçevede değerlendirmeye çalışacağız.