Milli Kütüphane’ye sahip çıkalım! Milli Kütüphane hepimizindir ve 73 yıllık bir birikimin adıdır!
Türkiye’nin tarihi olan Milli Kütüphane’nin kuruluş kanunu, 703 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile lağvedildi. Milli Kütüphane’de bulunan 3 milyon civarındaki kitabın ne olacağı henüz belli değil, ancak Cumhurbaşkanlığı’na taşınacağına dair söylemler bulunuyordu.
Türkiye’nin ve mesleğimizin çınarı olan Milli Kütüphane meselesine dair değerli hocamız Prof. Dr. Bülent Yılmaz TKD ve ÜNAK’a bir yazı ilettiğini paylaştı, Hocamız şu konulara değindi; “Sayın Başkanlar ve Sayın Yönetim Kurulu Üyesi Arkadaşlarım, Sizlerin de yakından bildiğiniz üzere 73 yıllık bir kurum olan Türk Milli Kütüphanesi, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile yeni bir statüye geçirilmiş ve daha önce ilgili Bakanlığa bağlı Başkanlık yapısında iken şimdi Daire Başkanlığı statüsünde KYGM’ye bağlanmıştır. Türkiye’nin ulusal hafızası olan bu Cumhuriyet kurumumuzun son birkaç yıldır işlevsizleştiği, deyim yerindeyse kendi haline bırakıldığı görülmektedir. Basından kapatıldığı, kapatılacağı, halk kütüphanesine dönüştürüleceği gibi haberler almaktayız. Bu konuda ilgililerden resmi bir açıklama da yapılmadığı için ayrıntıları ve kurumun geleceğine yönelik yaklaşımı bilememekteyiz. Burada çalışan meslektaşlarımız ve personel son derece mutsuz, umutsuz ve karamsar görünmektedir. Milli Kütüphane ile ilgili bir belirsizlik söz konusudur. Bu belirsizlik mesleki camiayı da olumsuz etkilemekte ve endişelere neden olmaktadır.
Milli Kütüphane bir ülke için olmazsa olmazdır ve çok önemlidir. Ve Milli Kütüphane Türkiye’de yasa ile kurulmuş bir kütüphanedir. (Bu yasa söz konusu kararname ile hükümsüz duruma gelmiştir.) Milli Kütüphane en büyük araştırma kütüphanesi ve Türkiye kütüphaneleri için lider pozisyonundadır. Ancak son birkaç yıldır bu niteliklerini yitirmiştir.
Mesleğin sivil toplum örgütleri olarak başta sizlerin, bu alanda eğitim vermekte olan bölümlerin ve akademisyenlerin ve tüm kütüphanecilerin bu süreçte tarihsel sorumluluğunun olduğunu düşünmekteyim. Daha sonra tarih karşısında en hafif deyimiyle mahçup olmamak için Milli Kütüphane konusunu tüm ilgili ve yetkilileri bir araya getiren bir mesleki toplantı ile ele alıp tartışmalı ve bu konudaki sürece ilişkin mesleki yaklaşım ve öneriler kamuoyu ile paylaşılmalıdır.
Adında “araştırma kütüphanecileri” olan bir Derneğimiz ile tüm kütüphanelerimizin ve kütüphanecilerimizin mesleki savunuculuğunu üstlenen diğer Derneğimizin, ilgili yetkili bürokrat arkadaşlarımızın ve akademisyenlerimizin ortak tutum ve yaklaşımı ile Milli Kütüphane’ye ilişkin belirsizlik ve olumsuz süreç geç olmadan değerlendirilmelidir.
Milli Kütüphane hepimizindir ve 73 yıllık bir birikimin adıdır.” dedi.
Yorum gönder