İnsanlara dokunan kütüphaneler yaratıyoruz-Prof. Dr. Mehmet Emin Küçük

İnsanlara dokunan kütüphaneler yaratıyoruz-Prof. Dr. Mehmet Emin Küçük

Herkes İçin Kütüphane projesinin Bill and Melinda Gates Vakfı tarafından desteklediğini belirterek sözlerine başlayan Prof. Dr. Mehmet Emin Küçük: “Herkes İçin Kütüphane projesi küresel kütüphaneler girişiminin bir parçası. Her ülkede farklı isimlerle adlandırılıyorlar. Ülkemizdeki adı ise ‘Herkes İçin Kütüphane’. Proje 17 ülkede uygulanıyor. Ülkemizde ise 2013 yılında başladı, 2018 Temmuzunda sonlanacak. Pilot aşamayı Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı halk kütüphaneleri ile yaptık. Ülke uygulamasını ise yerel yönetimlere bağlı kütüphanelerle yapıyoruz. Bizim projemizde gönüllülük esas. Tek koşulumuz var, kütüphanenin mutlaka internet bağlantısının olması gerekiyor.” dedi.

İNTERNET KULLANMAYI ÖĞRETİYORLAR

Küçük, toplamda pilot ülkeler de dahil olmak üzere Bill and Melinda Gates Vakfı’ndan 11 milyon dolarlık bir fon alındığını belirterek projenin amaçlarıyla ilgili şunları söyledi: “Amacımız kütüphaneleri birer cazibe halk kütüphaneleri, yerel yönetimlere bağlı birer yaşam merkezi haline getirerek yaşam boyu öğrenmenin bir parçası haline sokmayı planlıyoruz. Özellikle günümüzdeki teknolojinin yaratmış olduğu sayısal uçurumun önüne geçmek için bir nebze de olsa katkıda bulunmak istiyoruz. Dolayısıyla artık kitap temelli kütüphaneler biliyoruz ki yavaşça yok oluyor ve tehdit altında. O yüzden kütüphaneleri vatandaşların gidip toplanabildiği, temel eğitimlerini alabildiği, dünyayla iletişimini kurabildiği bir yer haline gelsin istiyoruz. Özellikle toplumdaki dezavantajlı kesimler için çok önemli bu proje. Bir dizi eğitimlerin verildiği bu kesimler için işlerine yarayacak yerler haline dönüştürmeye çalışıyoruz. Örneğin özgeçmiş hazırlama eğitimlerimiz var. Bu sayede işsizler iş bulabilsinler istiyoruz. Ki buldular da zaten. Yaşlıların yalnızlık sorunlarına çözüm bulmaya çalışıyoruz. Uzaktaki çocukları ya da torunlarıyla skype üzerinden görüşmeler yapmayı öğretiyoruz. Skype ile görüşme yapmayı yaşlılarımız öğrendiler artık yapabiliyorlar da.  E-devlet üzerinden nasıl işlem yapılması gerektiği ile ilgili eğitimler veriyoruz. Bununla ilgili bir akademimiz var. Bu akademi aracılığıyla bu eğitimler ücretsiz olarak veriliyor, tüm Türkiye’ye sunuluyor.”

“İNTERNET ÜZERİNDEN EĞİTİMLERİMİZ VAR”

Üye kütüphanelere gidilerek ya da internet üzerinden kayıt yaptırılabildiğini vurgulayan Küçük: “Eğitimler aynı zamanda internet üzerinden de yapılabiliyor. Herkes için kütüphanenin web sitesi ziyaret edildiğinde web sitesinde ‘akademi’ diye bir başlığımız var. Bu bölüme girildiğinde eğitimlere girilip online olarak eğitimler izlenebiliyor. Onun dışında canlı eğitimlerimiz var. Örneğin kadın sağlığı platformu bunun en önemli örneklerinden bir tanesi. Alzheimer’dan kansere, güvenli anneliğe kadar bir dizi konuda eğitimlerimiz verildi. Verilen canlı eğitimler kaydediliyor ve daha sonra websitemiz üzerinden eğitimleri izlemek mümkün oluyor. Örneğin kadın sağlığı platformunda sağlık alanında 8,5 saatlik bir içerik oluşturuldu. Bu daha da artacak ilerleyen zamanda. Kadın sağlığı ile ilgili eğitimimize 12 bine yakın kişi katıldı. Eğitimler kaydedilip daha sonra da izlenebildiğinden bu sayı sonra daha da arttı. Mesela yakın zamanda okullar başladı. Bununla ilgili geçenlerde konusunda uzman bir hocamızın katılımıyla “eyvah çocuğum okula başlıyor, okula uyum” adlı bir çalışma yapıldı.” ekledi.

“İNSANLARA DOKUNUYORUZ”

Küçük: “İnsana dokunan kütüphaneler yaratmaya çalışıyoruz. Öfke kontrolü mesela son zamanlarda en çok konuşulan konulardan bir tanesi. Hekimlere saldırılması, kadına şiddet önem verdiğimiz konular arasında. Öfke kontrolü üzerine eğitim çalışmaları yaptık. Bunları kaydediyoruz ve sonrasında yine izlemek isteyenler web sitesi üzerinden izleyebiliyorlar. Ara buluculuk konusunda yakında bir çalışmamız olacak.” dedi.

“KADIN KONUSUNA ÖNEM VERİYORUZ”

Küçük kadınlar önem verdiğimiz bir konu diyerek konuyla ilgili şunları dile getirdi: “Çünkü kadınlar toplumun dezavantajlı gruplarındanlar. Bununla ilgili kadın girişimciliği ile ilgili çalışmalar hazırlıyoruz. Özellikle teknoloji söz konusu olduğunda kadınların henüz %40’ı teknoloji ve internetle tanışmış durumda. %60’lık kesim henüz teknolojiyle ve internetle tanışmış vaziyette değil. Erkeklerde de bu oran aynı neredeyse. Ama bir taraftan bununla ilgili devletin de politikaları var. 2019 yılında her şey e-devlet portalı üzerinden yapılacak. İnternet ve teknoloji üzerine eğitimi olmayanlar 2019 yılından sonra devletle olan işlerini nasıl yapacaklar? Bizim projenin de önemi burada zaten. Kütüphaneleri bu sayede izlenebilir, ziyaret edilebilir kütüphaneler haline getirmeye çalışıyoruz. Bununla birlikte isteriz ki kadınlar kendi günlerini yapsınlar. Ya da okuma yazma bilmeyen kadınlar okuma yazma öğrensinler. Yakın zamanda beni duygulandıran bir olay oldu. İzmir Bayraklı Belediyesi’nde Suriyeli göçmen bir hanımefendi Türkçe öğrenmek için kütüphaneye geldi. Bunun haricinde açık lise gibi eğitim kurumlarında eğitimini yarıda bırakmış hanımlar kütüphaneye gelerek eğitimlerini tamamlıyorlar. İlk defa bilgisayar, internet kullanan hanımlarımız var kütüphanemiz aracılığıyla. Böylelikle internet kullanmayı öğrenerek çocuklarına eğitimlerinde yardımcı oluyorlar ve bundan da büyük mutluluk duyuyorlar. Zaten amaçlarımızdan en önemlisi de insana dokunan kütüphaneler oluşturmaya çalışıyoruz. Böyle gelişmeler oldukça fark ediyorum ki amacını taşıyan bir proje.”

“GELENEKSEL KÜTÜPHANE BİTİYOR”

Kitapla ilgili geleneksel fonksiyonların devam edeceğinin altını çizen Küçük: “Biz biliyoruz ki kitap temelli kütüphaneler tüm dünyada yok olma ya da kapanma tehdidiyle karşı karşıya kalmış durumda. Çünkü kitaplar elektronik formata dönüşüyor. Bununla birlikte insanın ekonomik gücü de değişebiliyor. Buna ‘panda sendromu’ deniliyor. Yani pandalar nasıl ki beslenmede çeşitliliğini artıramadıkları için üreyemiyorlar, sadece bambunun filizlerini yiyerek ayakta durabiliyorlar; kitap temelli kütüphaneler de eğer hizmet çeşitliliğini sağlayamazsa kapanma tehlikesiyle karşı karşıya kalacaklar. Bunun için 3 boyutlu printerlarımızı devreye soktuk, onun için yakında kütüphanelerde insanların ihtiyaçlarını karşılayacak eşyalar temin edilmeye başlanacak. Örneğin yurt dışındaki kütüphanelerde dikiş makinesi, matkap gibi eşyalar ödünç verilmeye başlandı. Bir matkap yılda 11 dakika kullanılıyormuş ortalama. Ama kütüphaneden gidilse ödünç alınsa ve iş bittikten sonra gidilse geri bırakılsa çok daha güzel olur. Böylelikle kütüphanelerdeki çeşitlilik artırılmaya çalışılıyor ki kütüphane kültürü son bulmasın.” dedi.

“200’E YAKIN KÜTÜPHANEMİZ VAR”

Verilen eğitimlerin yanı sıra kütüphanelerinde başka yatırımlarının da olduğunu belirten Küçük, “Donanım yatırımı yapıyoruz, örneğin masa üstü, diz üstü bilgisayarlar, projeksiyon cihazı, projeksiyon perdesi, çok fonksiyonlu yazıcı, modem gibi akıllara gelecek teknolojik bütün ürünleri bağışlıyoruz.” diyerek sözlerine şöyle devam etti. “Bunun yanı sıra sadece kütüphanede değil yüz yüze de eğitimlerimiz var. Sadece kütüphane çalışanlarına dair ciddi bir eğitim sürecimiz var. Belirli dönemlerde onları bir araya getirip eğitim verip, onları birer eğitici haline getiriyoruz. İş kapasitelerini teknoloji becerilerini artırmaya çalışıyoruz böylelikle. Şuanda 200’e yakın kütüphanemiz var, 200’e yakın kütüphanemizde vatandaşlara eğitimleri ise eğitim süzgecimizden geçen eğitmenlerimiz veriyor. Hem bizim uzaktan eğitim platformumuzu kullanarak hem de kendi geliştirdikleri içeriklerle işler yapıyorlar. Örneğin hiç akıllara gelir miydi? Kütüphaneye geliyor hanımefendi ve orada örgüyle uğraşıyor, örgü modellerini kütüphaneden internetten alabiliyorlar. Çok farklı alanlarda çok yönlü eğitimlerimiz mevcut yani. Bir başka eğitimimiz saz çalmayı öğrenme eğitimi. Futbol okulumuz ise bir başka eğitim alanımız. Özetle her konuda eğitimlerimiz mevcut.”

PROJEYE KATILIM YOĞUN

Eğitimlere katılımın çok yoğun olduğunu kaydeden Küçük: “Kadın sağlığı platformunu canlı olarak izleyen, katılan kişi sayısı 11.500’ün üzerinde. Birde yaptığımız işlerde çok farklı şeyleri bir araya getirmeye çalışan bir projeyiz. Örneğin 8,5 saatlik ücretiz bir içerik oluşturuyoruz; oluşturulan içerik ile örgün eğitim kurumları, meslek liseleri, üniversitelerin sağlık ile ilgili bütün bölümlerinin de ders içeriği olarak kullanabilecekleri bir yapı haline getirmiş oluyoruz. Kadın sağlığı ile ilgili yaşanan bir başka duygusal konuyu anlatmak gerekirse, buradaki hocalarımız 60.000 dolarlık telif ücretlerini Hacettepe Üniversitesi’nde okuyan kadın öğrencilere burs fonuyla bağışladılar. Bir başka yaraya da dokunmuş olduk böylelikle. Umut ediyorum ki bunun gibi güzel şeyler proje boyunca da devam edecek. Özetle projemiz aracılığıyla bir hayır işi işlerken başka bir hayır işini de yapmış oluyoruz.”

“GÖLE ATILAN TAŞ GİBİYİZ”

Küçük paydaşlarımızla birlikte proje boyunca çok güzel işlere imza atıyoruz diyerek son olarak şunları ekledi: “Türkiye Bilişim Derneği (TBD) projemiz için webinar konusunda çok destek veriyor. Niçin iyotlu tuzla beslenilmeli konusunda TBD webinarı ile bize destek oldu, bilgilendirici webinarlar hazırlandı. Ortaklarımızla bir araya gelip ne yapabileceklerini konuşuyoruz ve ciddi anlamda katkıları oluyor bu anlamda. Göle atılan ufak bir taş nasıl dalgalar yaratıyorsa projemiz de bunu sağlıyor.”

2018 Temmuz ayında son bulacak  Herkes İçin Kütüphane projesi ile ilgili detaylı bilgiye http://www.herkesicinkutuphane.org/ adresinden ulaşılabilir.

Kaynak