Okullara Z-Kütüphane kuruluyor; ama ‘1’ kütüphaneci bile atanmıyor!!!

Z-Kütüphane BBY Haber 24 Ocak 2017

10.Beş Yıllık Kalkınma Planında yer alan okuma kültürünün yaygınlaştırılması, çocukların erken yaşlarda kültür ve sanat eğitimi almalarının sağlanması ilkesinden hareketle MEB Destek Hizmetleri Genel Müdürlüğünce Z-Kütüphane Projesi hayata geçirilmiştir. Bugüne kadar 840 adet z-kütüphane kurulmuş olup, 2017 yılında da z-kütüphane kurulumu ve donanımı ile ilgili planlama çalışmalarına devam edileceği bildirildi. Bu bağlamda, MEB Destek Hizmetleri Genel Müdürlüğü z-kütüphanesi olmayan yeni kurulacak ilgili kuruluşlara yazı gönderdi.

Zenginleştirilmiş kütüphane (z-kütüphane) kurulumu ve donatımına ilişkin teknik şartnamesinde şöyle denilmektedir: “Küresel toplum ve bilgi çağının talepleri, kütüphaneciliği yeniden biçimlendirmiş ve teknolojinin kullanımı da günümüz dünyasının ekonomik, kültürel ve iletişim alışkanlıklarında köklü değişiklikler meydana getirmiştir. Öğrencilere yönelik kütüphane hizmetleri, hiçbir zaman öğrenciler ve onların aileleri için günümüzdeki kadar önemli olmamıştır. Bilgiye erişim ve dünyanın çok kültürlü zenginliklerinin yanı sıra, hayat boyu öğrenme ve okuryazarlık becerileri de toplumların önceliği durumuna gelmiştir. Nitelikli bir okul kütüphanesi, öğrencileri hayat boyu öğrenme ve okuryazarlık becerileri ile donatarak, onların topluma katılımlarını ve katkıda bulunmalarını sağlar. Okul kütüphaneleri sürekli artan toplumsal değişikliklere yanıt vermeli ve bütün öğrencilerin bilgi, kültür ve eğlenme gereksinimlerini karşılamalıdır. Bunun yanında her öğrencinin okulundaki kütüphaneyi kullanmanın yanında yerel kütüphanelere de alışkın olması ve kütüphane kullanma becerilerine sahip kılınması gerekir.

Z-Kütüphanelerin Amacı

Yeni ve modern bir tasarım anlayışı ile oluşturulan z-kütüphanelerin, öğrencilere okumanın keyfini ve bilgiyi keşfetmenin heyecanını yaşamalarında ve hayal güçlerini geliştirmelerinde yeni imkânlar sağlaması beklenmektedir. Öğrencilere ve ebeveynlerine kütüphanelerden nasıl en etkili biçimde yararlanabilecekleri ve gerek elektronik gerekse yazılı medya kullanım becerilerini nasıl geliştirebileceklerinin öğretilmesi, z-kütüphanelerin yaygınlaştırılması ile ulaşılması beklenen hedefler arasındadır. Ayrıca z-kütüphanelerin amacına uygun kullanılması ile diğer ülkelerde bulunan, modern standartlarla hizmet veren, yüksek nitelikli okul kütüphanesi hizmetlerine ulaşılması amaçlanmaktadır.”

—

Zenginleştirilmiş Kütüphane (Z-Kütüphane) kurulumu ve donatımına ilişkin şartname belgesinin hiçbir yerinde, Z-kütüphanelerin amaçlarını gerçekleştirecek nitelikli personel olan “Kütüphaneci”lerin adı bile geçmiyor!!! Yıllardan beri dile getirdiğimiz gibi, nitelikli bir okul kütüphanesi için nitelikli bir kütüphaneci meslektaşımızın orada var olması gerekmektedir. İstediğiniz kadar z-kütüphane kurun, buraların can damarı kütüphaneciler olmadığı sürece z-kütüphaneler zemin katta unutulmaya yüz tutar!

Bir gün, meslektaşlarımızın okul kütüphanelerine “kütüphaneci” olarak atanması umudu ile….

18 comments

define 13 Şubat 2017 09:32

Arkadaşlar,
Meb’de görev yapan her öğretmen gerçkten öğretmen mi( hakkını veriyor mu), ve her pedogojik formasyonu alan iyi mi anlıyor, çocuklara nasıl davranması gerektiği veya dersi anlatacağını Allah aşkına…
Siz bölümde okul kütüphanesi derslerini almadınız mı, ya da zaten seçmeli oalrak böyle bir ders var ki: bölüm o zamandan sizi yönlendirmiş oluyor işte(eğer bu alanda çalışmayı düşünen varsa buna yönelebilir diye) . ama hep dediğim şey eğer hakkıyda bölümü okumuşlar anlayan varsa bölüm zaten öğretmeyi öğretiyor sonuçta.
Evet keyfim yerimde çok şükür, dediğim gibi tapuda memur olmaktan veya diğer çalıştığım yerlerde olmaktan çok daha iyi. Ama keyfimin yerinde olmasıda biraz bana bağlı, benim çalışmama bağlı….bu uzar gider.
Sizinde keyfiniz yerinde olsun istiyorum işte, bu yüzden yazmakla uğraşıyorum.
Her şey değişiyor, bölümlerin yapıları,üni kütüphanesindeki görev ve sorumluluklar, halk kütüp. de öyle. Aynı şekilde okul kütüphanesi ve kütüphaneciside öyle.Özellikle iyi bir özel okuldaysanız kaynak sağlama, ödünç verme ve dediğiniz gib yazar vb. daveti yaptakta yeterli olmuyor.
Siz artık öğretmensizi ve bir şelilde bierşeyler anlatmanız gerekiyor.Ders derken gözünüz korkmasın çocuklara sistemden katalog taraması göstermniz, bir derginin adı, sayısı, kitabın adı vb. yada ortokullise öğretnsine kaynakça hazırlama vb. sizin içi çok basit şeyler (ama bunun ne anlama geldiğini bilmeyen o kadar çok öğretmen bile var ki),tabi şimdi size tüm ders içeriklerini anlatmam gereksiz.
Klasik cümleler de çok anlamsız Bölüm yurtdısında değerli vb. Sizler değerininzi KENDİNİZ YARATIRSINIZ. Sorarsanız bir doktora mimara onlarda yurtdışında bize daha çok değer veriliyorlar vb. der.
Özetle Meb’in bir şekilde bby mezunlarına çok ihityacı var. Ama bunun zor olduğunu biliyordumda işte daha bu mesleğin içindeki bölüm arkadşlarımıza bunu anlatmakta bu kadar zorluk çekiyorsak ben de anladım ki gerçekten işimiz çok zor.

Yanıtla

bby 13 Şubat 2017 10:22

Benim keyfim sizinkinden çok daha yerinde hiç süpheniz olmasın. Kutuphane işi yapmıyorum. Çocuklarla uğraşmıyorum.(haa myo ögrencileri 18-20 yaş arasında çocuk sayılmaz onlar) Çocuklara kitap verip sonra geri alıp raflara dizmiyorum. Bölüm kötü de olsa akademik çalışıyorum(napalım yapıcak bisey yok.. gonul ısterdi daha ii bısey olsun) MYO’da elımızden bu kdr geliyor.

“Klasik cümleler de çok anlamsız Bölüm yurtdısında değerli vb. Sizler değerininzi KENDİNİZ YARATIRSINIZ. Sorarsanız bir doktora mimara onlarda yurtdışında bize daha çok değer veriliyorlar vb. der.” demişsiniz;

Bölümde değerli olabilecek bir potansiyel yok ayrıca. Bu alanda kendını nereye kdr geliştirebilir ki insan? Hadi geliştirdi diyelim; bir teknik bilgisi yok, sözel bölüm. Napacak? Değerli olmak sizin çalıştıgınız pozisyonda olmak gibi bir şey mi? Şahsi fikrim göreceli bir kavram oldugu. Kutuphane isi maalesef bana bir degerden yoksun geliyor. Aylarca sınavlara girip çıktım, haksızlıklar torpiller gordum. Bunlar oldugu sürece herhangi bir değerden söz edilemez. her bölüm için bu ülkede. Yurtdışında iş ahlakı seviyesi ülkemizden çok fazla oldugu için orada bir dayıya sahip olmak pek bir işe yaramıyor. Herkes bileginin hakkı ıle alıyor işini. O yüzden böyle.

Bu bölümde bireysel olarak kendi değerimizi yaratmamız söz konusu değil. Gelişime açık değil çünkü bu bolum. 20 30 yıl tecrübeden sonra bile hala kutuphane ogretmeni olup ugrasabilirsiniz.

Hiç şüphesiz MEB’in BBY mezununa ihtiyacı vardır ama kesinlikle bby’den mezun almazlar meb’e. Bundan oldukça eminim.

MEB’te görev yapan her öğretmen elbette öğretmendir. Öğretmenlik bitirmese bile ek dersler alarak resmiyette öğretmen olmuştur. Her pedagojik formasyonu alan, bu dersi almayanlara göre, evet, daha iyi anlıyor ve anlatıyor.

Okul kütüphanesi dersi almadım. Ama alan arkadaşlardan biliyorum ki; bu derste pedagoji öğeleri yok.

Ben merak ediyorum kütüphane işi dışında ne yaptırıyorlar elemanlara özel okulda?

Özel bir okulun size verdiği kütüphane öğretmeni unvanı’nın pek bir geçerliliği yok özel okul dışında. Cunku kutuphane ogretmenliği, ögretmenlik mesleğinin gerekliliklerinden ezici bir çoğunluğuna sahip değil.

Saygılar.

anlamsız 13 Şubat 2017 11:31

hocam biraz daha mantıklı olun rica edicim. öğretmen olmak sadece kpss sınavına girmek demek değil. öğretmenler için düzenlenenede girmemiz gerek. kendi ağzınızla söylemişsiniz seçmeli okul kütüphaneleri diye. önem verilseydi seçmelimi olurdu. seçmeyen kişileri almayalımmı şimdi atama listelerine. oturduğunuz yerden beri konuşması kolay. üniversiteyi bitirdiğinize göre ilkokula liseye gitmişsinizdir.bu görev türkçe ve edebiyat hocalarına verilir. bütün okullarda böyledir. yani kütüphane açmak buraya eleman aldırmaz. amaç ders koydurmak olmalı bence. bide 2, 3 ay tatiliniz olur diyorsunuz. kütüphanede duranlar 10 gün 20 gün tatil yapıcak biz 3 ay. komşusu aç iken kendisi tok yatan bizden değildir hocam. eğer olucaksa yazında açık olmalı. nası kütüphane hocasısınız. bide edebiyat çekiyonuz. ha bu arada bizim bölüm türkçenin yandan yemiş hali gibi bizim gördüğümüz çoğu derler orada var. hemde adamlar eğitim fakültesi mezunu. biz fen yada edebiyat olarak geçer bazı okullarda. daha hangi fakülteden çıktığımız tam olarak belli değil. düşünün durum ne kadar vahim. benim bildiğim tapu, devlet dairesi.siz niye özel dediniz ki şimdi. hangi insan devletten çıkıp özele geçer ki. keyfi yerinde olan bence.yanlış anlamayın beni. ben bölümü okumaktan çok memnunum yanlış anlaşılmasın olay. dediklerim sadece mantıklı olmaya davet etmek sizi. ve kimseyi de boş hayallerle doldurmamak.
“Sizinde keyfiniz yerinde olsun istiyorum işte” demişsiniz. bu başkalarının hakkkına girmek gibi birşey. bunu duyup umut edenler var. olunca konuşun lütfen.olmayan birşeyi sadece olması gerekliliği konusunda yorum yapın.

define 13 Şubat 2017 13:22

Sayın anlamsız bu mevzu uzar da uzarda,
Söylediğiniz birçok şey mantıklı yani meb’e gidildiği zaman sizin söylediğiniz şeylerle karşı karşıya gelinecek sorunlar ama zaten istediğim bir anda pat diye olmaz zamanla…
4-5 yıl öncesine kadar okullarda mevcut kütüphane bile yoktu hep kapatılmıs vaziyettedi. Şimdi z-kütüphane adı altında biraz renklendirip, bilgisayar koydular ve amaçları şimdi bütün okullara bu bahsedilen kütüphaneden yapmak.
2. amaç yada bizlerin hedefide bu mevcut yerlere bir kütüphaneci yerleştirebilmek yada benim içinde bu mantıkı (en az bir ilçe meb’inde bu z kütüphaneler için koordinatör kütüphaneci bulundurmak olabilir bu tartışılır.
3. aşama ise orada güzel işler yapıp öyle yada böyle kütüphaneye kütüphaneciye farkındalığı artırmak
4. aşama ise denilen gibi tıpkı iyi özel okullardaki gibi kütüphane saati -dersi veya etkinliği adı altında bir çalışma yapmak
5. aşama ise…………… işte bunu boşver. Çünkü bundan sonrasını da isteyen düşünsün..
katkınızdan dolayı teşekkürler, çalışma hayatınızda başarılar

define 10 Şubat 2017 16:00

Sayın Anlamsız,
Öncelikle ciddi zaman alıp, olumlu olumsuz görüşlerinizi paylaştığınıziçin teşekkürler.

İlk başta ben de size kızdım ne diyor ilk defa bir kütüphaneye kütüphaneci gereksiz diyen biri var, muhtemelen bu bölüm mezunu değildir veya ilgisizdir diye düşündüm.
Bazı doğru şeyler paylaşmışsınız size katılıyorum 5000kütüphaneci lazım veya bunun yerine milli eğititim bakanlığınız il ilçe merkezilerinde sayıya göre 1-2 kütüphaneci olsun şeklinde vb. çok haklısınız, zaten bu mesela başlangıçta bu şekilde yapılabilir veya daha gerçekçi ve inandırıcı olabilir.
Lakin üslubunuz çok itici ve diğer yanlışlara gelirsek, bir okul kütüphanecisi (üstelik özel okulun bana verdiği ünvana göre kütüphane öğretmeni olarak)şunu belirtmek isterim ki, neden kendinizi ve mesleğimizi küçümlüyo ve önemsizmiş gibi dillendiriyorsunuz, ben bu durumda sizin adınızada o zaman bu kişi mesleğini hakkınla yapmıyor diye aklımdan geçer.
Bu konuda söylenecek çok şey var bende diğer tartışma konuları gibi olayı kavga veya konuyu saptırmak istemem. buradaki amaç zaten böyle bir fırsatı değerlendirmek amacıyla sizleri bilinçlendirmek.
Diğer bir taraftan söylediğiniz her kurumda arşiv arşivci meselesi, ben özel okulda çalışmadan önce tapuda arşiv memuruydum ve istifa ettim(şuan bu siteyi inceleyip, tapuda keşke yine arşiv memuru alsa diye haberlere bakan bir sürü insan var. Özel kurumların arşivi veya arşivciye bakış açısınının çok daha kötü olduğunu düşünüyorum. İşte burdada sizin gibi düşünürsek neden aldılar bby mezununu buralara.
işte ben bu yüzden özellikle MEBin artık kütüphaneci,veya kütüphane öğretmeni veya hiç önemli değil sorumlusu vb. bir şekilde bünyesine alıp, bizlerin farkına varmasını sağlamak, diğer şeyler sonradan ip söküğü gibi gelir.
Şöyle düşünün kitapların, dergilerin içinde okulların tatil olduğu zamanlarda en azından öğretmenlerin olğunun yarısı veya 1/10 kadar tatiliniz olsa kötü mü olur.

Son olarak ilkokul seviyesine nasıl indireceğiz, nsl anlatacağız vb. bişeyler demişsiniz,Bu cümleden de anlıyorum ki gerçekten bölümümüzün, mesleğimizin amacını anlamamışsınız.Ama kötü niyetle yazmadığınızı sadce aktarımda hata yaptığınızı düşünüyorum.Sizi kırmışsam özür dilerim lakin, siz belki üniversitede hocalara , üni öğrencilerine veya halk kütüphanesinde teyzelerle dayılarla çalışıyor olabilirsiniz fakat buarada bizim görevimiz sadece kitap, dergi, makale bulmak ve vermek değil.
Ayrıca cinsiyetiniz ve yaşınız ne bilmiyorum fakat siz bir baba olabilirsiniz anne olacak olabilirsiniz ve eğer hem hamilelik hemde büyürken bu çocuğu kitapsız, masalsız, eğitimsiz bırakamazsınız ve ozaman şuan üni.de hizmet vermiş olsanız bile bunu öğrenmek zorundasınız, zaten temelde olduğu için hiç kaygılanmayın başarırırsınız.
Sadece isteyin yeter.

Yanıtla

bby 10 Şubat 2017 16:31

sizin keyfiniz yerinde oldugu için boyle konusuyorsunuz sanırım. okul kutuphanecileri ogretmenler gibi 3 ay tatil yapıyor. ve semester tatilleri de var. Ogrencilere kitap dergi makale vb. vererek geçiyor günler. Veya işte yazar daveti, tiyatro düzenleme vb. Haa bu noktada eleştirebilirsiniz ama mezun olduğumuz bolüm maalesef boş iş gibi geliyor bana. İster okul kütüphanecisi olsun ister memurluk olsun. Bir gelişim bir ilerleme yok bu bolumde maalesef. Meslekler arasında hep dalga geçildiğine şahit oldum. O yüzden bu bolumu tercih ettiğim için lanet ediyorum sürekli. Ama bir gerçek de var tabi benzer puanlara sahip işletme iktisat vb diğer bölümleri okuyabilirdim. Ancak olmadı. Kutuphanecilik gibi toplum tarafından maalesef kucuk gorulen bir iş. Ve ben bu işi yapmıyorum. Yurtdışında değeri biliniyor daha çok. Ancak konu bu değil.

“Anlamsız” nickli arkadaşa kızmanın hiç anlamı yok. her türlü düşünceye açık olunması gerek. Okul kütüphanelerine kutuphaneci gerekmiyor bence de. Hadi ben yanılıyorum diyelim. MEB’in okul kutuphaneleri için bby mezunu istihdam etmesi imkansız. mumkun görünmüyor. Çok sık da kullanılmıyor okul kutuphaneleri ayrıca. Öğretmenlerden destek alınıyor doğal olarak.

“Son olarak ilkokul seviyesine nasıl indireceğiz, nsl anlatacağız vb. bişeyler demişsiniz,Bu cümleden de anlıyorum ki gerçekten bölümümüzün, mesleğimizin amacını anlamamışsınız”

bu cümleniz için de şunu söyleyebilirim; ilkokul seviyesine birşeyler aşılamak anlatmak için pedagoji dersleri alınması lazım. Eğitim fakültesi çıkışlı olmak gerekiyor yani. Bilimsel bir tarzda öğrenilmesi gereken bir şey bu. O yaştaki çocuklara başka türlü anlatamazsınız. BBY bolumlerinde bu yonde bir ders var mı? yok. doğal olarak siz de bilemezsiniz ilkokul seviyesine nasıl birşeyler anlatılıp öğretileceğini. Haa bunu alaylı olarak ve başkalarından öğrenerek yapabilirsiniz özel okullarda tabi.

Saygılar.

anlamsız 10 Şubat 2017 16:38

kusura bakmayın anlamsız dememin sebebi bazı şeylerin yapıldığı sırada geç anlamam. yanı anlamsız olan yapılanlar değil benim. bunun altını çizmek istiyorum. ayrıca bölüm yıllardır sanki çok revaşta bölümmüş gibi göstermenizde anlamlı gelmiyo. son zamanlarda farkına varıldı. değeri var yada yok bilinmiyor şuan. sadece tartışılıyor. bunuda tartışan ve ne yazıkki biz bölüm öğrencileriyiz sadece. bununda farkında olun rica edicim. ilk okul seviyesi kısmında demeye çalıştığım biz ne yazık ki kütüphane öğretmenliği bölümü okumadık. bilgi ve belge yönetimi mezunuyuz. siz kütüphane öğretmeniymişsiniz. o yüzden ne siz beni anlayabilirsiniz nede ben sizi. anamızdan doğma alim doğmadık. dediğim gibi zamanla alışır onların seviyesine ineriz. sizde ilk başladığınızda eminim zorluk çekmişsinizdir. ben sadece sorunları ön plana çıkarmaya çalıştım. bir platform var ve fikir paylaşıyoruz. yinede cevap verdiğiniz için çok teşekkür ederim. fikir paylaşımı önemli sonuçta. böyle böyle kendimizi geliştireceğiz:)

not: sanki m.e.b yaptığı herşey yıllardır çok anlamlıymış gibi bana neden anlamsız yazıyosunuz diye soruyosunuz. bende okudum gözünüzü sevim. kusura bakmayın. dost acı söyler:)

anlamsız 8 Şubat 2017 22:41

bu konu hakkında pek birşey yapamazsınız. çünkü burayı yönetenler genelde edebiyat ve türkçe öğretmenleridir. yada nöbetçi öğrenciler ilgilenir. bakanlık küçük bir yer için 10 dk tenefüs aralığı olan okullara kolay kolay kütüphaneci atamaz. bunu yaparsa ben bir kütüphaneci olarak yanlış olduğunu söylerim sadece. şunu unutmayınki kütüphane sadece yazılı materyalden ibaret değil. derslerden hatırlayın. çok yönlü. görsel materyalede bir o kadar yatırım yapılmalı. buralar tek başına kitap vermekle öğrenciyi geliştirme açısından pek etkili olmayabilir ama merkezi okul yerleşkeleri kurulursa eğer. 3 veya 5 okul bir arada üniversite gibi o zaman işe yarar. benim önerim meb bünyesine ilçelere buraları denetleyen bir kütüphaneci atanmasıydı ve bunların ilçe okullardaki kütüphaneleri oluşturarak denetim yapmasıydı, bunu bimere yazdım. sonuç ne olur bilmem ama bana ilk etapta mantıklı geldi. sizin dediğiniz şey bir elektrik direğini koruması için başına adam dikmek gibi birşey yani tek başına birşeye yaramaz. amaç aslında çocuklara sadece kütüphane kavramını sevdirmek yada bölümde okuduk diye illa ataması yapılacak diye birşey yok.amaç öğretmek, nerede olursa olsun. çoğu ilçelerde halk kütüphanelerinin bile yerleri bilinmezken kıyıda köşede kalmış çıkış satini bekleyen hollywood filmlerindeki ıssız kasabadaki yemek salonları gibi kütüphanelerimiz varken. sizin düşündüğünüz sadece bir koltukta oturmak. her ilçede birkere kültür merkezleri oluşturulmalı. tiyatro, kütüphane, sinema, eğlence merkezlerinin bir arada olduğu bir merkez. hangi ilçede var bunların hepsi bir arada. çoğunda yok. aynı zamanda arşivcisinizde, her kurumda arşiv var. en ufacık yerde bile buralarda niye bizim bölümden alım yok. bunu niye sormuyosunuz aynı zamanda. sonuç başlamaksa, eksizsiz başlamak. kolay olan gelsin zor olan yok olsun. daha öncede söyledim. çok bölüm var ve her biri sizin gibi atanmayı bekliyor. bu bölüme girerken rehberlik öğretmenliği gibi atama vardıda size gelincemi vazgeçtiler. vicdanlara sorulur. acı ama gerçek bu. eğer dostunuz olarak görüyorsanız dost acı söyler derler. kusura bakmayın.

Yanıtla

BilgiNedir 9 Şubat 2017 10:51

Sadece yazılı materyal diyorsan ya z- kütüphane kavramini bilmiyorsun ya da bilerek yanlış yönlendiriyorsun demektir… Uzmanlasma Türkiye’nin ihtiyaci olan şey sistem düzgün olsa da sadece biz değil herkes ihtiyaci dahilinde gerekli yerlerde çalışsa. İlk defa ana fikri kütüphanelere kutuphaneci atanmasın gibi bir yazi okudum hem de kütüphaneci olduğunu soyleyen birinden… Atanmayi bekleyen cok bolum mezunu varsa biz vazgecebiliriz yani? Bu kadar sacma bir sey duymadim!! Şu mantıkla savasmayi da bıraksin artik herkes evet bölümü okuduk diye devlet gerekli istihdami yaratacak belirli duzeyde de atama yapacak nereye olursa olsun bunun lami cimi yok!! Sadece bizim bolum icin de değil herkes için geçerli…

anlamsız 9 Şubat 2017 17:25

sizde haklısınız birşey diyemiyorum. biraz eksik yazdım galiba.burada bahsedilen kütüphane ilkokul düzeyinde oluşturular bir kütüphane gibi geliyo ilk etapta. zira gelecek nesilleri diyor.bize kütüphanecilik alanında ilkokul düzeyinde eğitim verilmedi. side bunun farkında olun. biz daha çok gelen kullanıcının bilinçli lise ve üniversite düzeyinde görülen bir kişiye odaklı baktık hep. tabi girince zamanla küçüklerin dilindede anlaşabiliriz ama bunun için ayrıca tekrar eğitim şart olabilir. birazda buradan bakın.herkese atama yapamaz zira herkes bunun hakkını verebilecekmi sanmam. zaten herşey dört dörtlük yapılıyo olsa şuan bunları konuşmuyo olurduk. çünkü daha önce bunun gerçekleşmesi gerkiyordu.bende herşeyi ara sıra dört dörtlük yapamıyorum.insanın kusuruda burada işte.iyi günler.

İsmail Karaca 9 Şubat 2017 21:34

Hocam Z-Kütüphaneler hakkında biraz daha bilgi edinebilirsiniz. Araştırmalar ve raporlar bu kütüphanelere kütüphaneci alınmasının gerektiği yönde. Örnek olarak aşağıdaki raporda yer alan 2.1. Sorunlar ve 2.2. Öneriler başlıklarının altındaki ilk maddelere göz atabilirsiniz.

https://dhgm.meb.gov.tr/dosyalar/Z_Kutuphane_Etki_Analizi_Arast%C4%B1rmasi.pdf

anlamsız 10 Şubat 2017 14:38

dediğim gibi bizim ilkokul çağındaki bir kullanıcıyı bilgilendirmemiz biraz zaman alabilir. sorun şu ki bu tarz şeyler yapılırken adımlar tam atılmıyor. şimdi ise nasıl öğrenciye yararlı hale getiririz diye soruluyor.aynı zamanda kütüphaneciyide sevmeleri gerek bu öğrencilerin. bugün yazıcaktım aklıma gelen aynı zamanda kütüphane dersi konulmalı ve kullanıcı bilinçlendirmeli diye.bu çok büyük bütçe isteyen bir iş ve sadece bir ilin toplam okul sayısı kadar kütüphane yapılmış.800 civarı. şu an sayı ne kadar bilmiyorum. daha öğrenciler derslerini işlicek hoca konusunda sıkıntı çekerken milli eğitim bizi ne kadar ön plana çıkartır bilmem. kütüphaneciler bu konuyu zaten yıllardır meb’e söylüyor.ilk etapta eğer bu işe girişilecekse ders konulması bence şart.kütüphane ve kültür adı altında.birde bu kütüphaneler genelde boş derslerde yada yarım gün eğitim gören okullarda çok rağbet görür gibi. kullanıcı zaten bilinçli değil. kütüphane kavramını bile bilmeyen var, ne işe yaradığını.bu konuda ne kadar analiz yaparsanız yapın 4 4lük birşey geliştirmek zor. bende okudum bu bölümü ve böyle bir şeyin parçası olduğumda ne yapıcam bilmek zor. ama tahmin etmesi zor değil.yaklaşık bi 5000 kişi alınması lazım.buda çok büyük bir rakam. bunuda göze alıcaklarını sanmam. benim dediğim daha mantıklı. önce buraları kurmak. bunun için bakanlığın bünyesinde bir idari birim oluşturmak ve bu işi olabildiğince hızlandırmak :)ben yapılmasın demiyorum. eğer yapılacaksa doğru düzgün ve eksiksiz tam anlamıyla kusursuz olmalı.zaten okul kütüphanesi yönetmeliğinde kütüphanelerde kütüphaneci bulundurması zorunluluğu bundan yıllar öncede vardı.z-kütüphane ortaya çıkınca böyle bir şeyin gerekliliği anlaşılmadı yani. tabiki yinede en azından bir adım atılmış oldu. sonu hayırlı olmasını temennin ediyorum.:)ben sadece fikrimi söyledim.:)

define 7 Şubat 2017 16:22

Bu yazıyı okuyup da kaç kişi bir şeyler yapabilsem diye düşündü acaba? Ama size bir öneri bimerden , meb destek hizmetleri birimi adına mail gönderin. Kısaca z-kütüphanelerin amacına ulaşması için en az bir bby mezunu istihdam etmeyi düşünüyor musunuz diye. Belki ses getirir. Ben iki kez yazdım. Çalışmlar devam etmekte diye cevap aldım.

Yanıtla

İsmail Karaca 7 Şubat 2017 23:57

Merhabalar, süreç hakkında meslektaşlarla ortak bir çalışma yapmayı düşünüyoruz. Katkılarınız bizim için önemlidir. Ad-Soyad ve telefon numaranızı ismail.krc[at]gmail.com adresine gönderebilirseniz bu süreçte birlikte hareket edebiliriz. Şimdiden teşekkürler.