“Okuma alışkanlığı” mı “okuma kültürü” mü?:Kavramsal Yakınlıkları ve Farklılıkları | Bülent Yılmaz
Son yıllarda bilimsel ve mesleki literatürde “okuma alışkanlığı” yerine “okuma kültürü” kavramını kullanma eğiliminin giderek artmaya başladığını görüyoruz.
Peki, bu yaklaşım nasıl değerlendirilmelidir? Bir başka deyişle, bu iki kavram aynı gerçekliği mi ifade eder ve birbirinin yerine kullanılabilir mi?
Çok kısa bir özet yapabiliriz. Bu özeti yakın bir zamanda Hiperyayın kitapları arasından çıkan ve editörlüğünü Dr. Mehlika Karagözoğlu Aslıyürek’in yaptığı “Okuma Kültürü ve Kütüphaneler” (2021) adlı yayında yer alan yazımın (Okuma kültürünü geliştirmede çocuk kütüphanelerinin dijital hizmetleri) ilgili bölümünden yararlanarak yapmak isterim.
Ancak en başta belirtilmesi gereken önemli nokta, bu iki kavramın aynı olmadığı ve birbirinin yerine tam olarak kullanılamayacağıdır. Aralarındaki kavramsal ilişki aşağıda da görüleceği üzere, okuma alışkanlığının okuma kültürü kavramının bir aşaması/basamağı/parçası olduğu biçimindedir. Elbette bu konuda farklı bakış açıları söz konusu olabilir. Bizim yaklaşımımız bu yöndedir.
Bu bağlamda okuma alışkanlığının da içinde yer aldığı okuma kültürü aşamalarını (ve dolayısıyla parçalarını/içeriğini) şöyle sıralayabiliriz:
Bilimde kavramsal açıklık önemlidir. Bu konuda da yanlış kullanım ve yaklaşımların en aza indirilmesinde ele alınan iki kavram arasındaki yakınlık ve farklılıkları bilmenin gerekli olduğunu düşünmekteyiz.
Kaynak: Yılmaz, B. (2021). Okuma kültürünü geliştirmede çocuk kütüphanelerinin dijital hizmetleri. Okuma Kültürü ve Kütüphaneler. Editör: Mehlika Karagözoğlu Aslıyürek. İstanbul: Hiperyayın.